Özgürlük ortamı oluştuğunda... Tükürükle boğulacaksınız...
Üniversite öğretim üyelerinin bir kısmı, geçtiğimiz günlerde bir bildiri yayınladı...
Güvenlik güçlerinin, güneydoğuda yaptığı operasyonlara son vermesini ve suç işleyen görevlilerin cezalandırılmasını talep ettiler...
Ülkemizin geleceği gençleri yetiştirmesi için görevlendirilmiş bu sayın (!) hocalarımız; tarafsız ve adil olmaları gerekirken; terör örgütü PKK’nın bölge halkı üzerinde kurduğu baskıdan hiç bahsetmiyor...
PKK’nın bölge ile ilgili politikalarına karşı çıkanlara uyguladığı terörden, hiç bahsetmiyor...
PKK’nın bölge halkına karşı öldürme, yıldırma ve baskıdan hiç dem vurmuyor...
PKK’nın işlediği cinayetleri, devletin güvenlik güçleri yapmış gibi göstererek; hükümeti ve özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak, suçlamalar yöneltmektedir...
Bildirinin ilk paragrafı:
“Bu suça ortak olmayacağız! Em ê nebin hevparên vî sûcî!
Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak, bu suça ortak olmayacağız! Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur’da, Silvan’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de ve daha pek çok yerde, haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında, fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak, ağır silahlarla saldırarak; yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere, anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri, ihlâl etmektedir.
Bu bölümü okuduğumda hemen şu ayet aklıma geliverdi:
“Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” Cuma Suresi-5
Hakikati tersyüz eden bu öğretim üyeleri, yavrularımıza ‘Doğru yolu, doğru fikri’ nasıl öğretecek?..
Bu bildiriye imza atan öğretim üyeleri hakkında, kimi üniversite yöneticileri soruşturma başlattı...
Bazı şehirlerde, bildiriye imza atanlar hakkında savcılık soruşturma açtı ve ifadelerini alıp serbest bıraktılar...
Terör örgütü yandaşları ve müzmin Tayyip Erdoğan düşmanları, hemen yaygarayı kopardılar...
‘Özgür düşünce’ye baskı...’
‘Fikir özgürlüğü susturulamaz!..’
‘Baskılar bizi yıldıramaz!..’
Siz hakikati tersyüz ederek, halkı kandıramazsınız...
Sur’da, Silvan’da, Nusaybin’de yaşayan halk, durumu görüyor...
PKK teröristlerinin yaptığını da görüyor...
Teröristlere müdahale eden güvenlik güçlerini de görüyor...
Orada yaşayanlar ve yaşananlar...
“İnkâr edenler dediler ki: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın.” Fussilet Suresi-26
PKK ve yandaşları...
Artık hakikat meydana çıkmıştır...
Hakikati tersyüz edemeyeceksiniz...
“Andolsun ki onlar, bundan önce de fitne ve fesat peşinde koşmuşlar, işini gevşetmeye uğraşıp aleyhine düzenler kurmuşlardı da, sonucu gerçek olan yardım vaadi gelip çatmış ve Allah’ın dini, onların zoruna gitse de, meydana çıkmıştı.” Tevbe Suresi-48
Ne kadar gürültü çıkarırsanız çıkarın...
Kürt halkı, kimin ne yaptığını çok iyi görüyor ve yaşıyor...
Kürtler, kendisine yapılan bu zulmün cevabını, elbette verecektir...
Evlerini terk etmek zorunda kalanlarla, gidin bir görüşün...
Kim, Kürt halkından yana...
Kim, Kürt halkına zulmediyor...
Yalan yanlış bildirileri dağıtarak...
Hakikati balçıkla sıvamaya...
Boşuna uğraşmayın...
PKK bölgeden silinip atıldığında...
Özgürlük ortamı oluşacak...
Ve...
Kürt halkı...
Sizin gibi yalancıları...
Tükürükle boğacak...