• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Ali Tekin
Mehmet Ali Tekin
TÜM YAZILARI

Bosna’dan İbret Alalım…

03 Nisan 2017
A


Mehmet Ali Tekin İletişim: [email protected]

Avrupa çatırdıyor…

Irkçı akımlar her geçen gün daha da güçleniyor…

Neredeyse bütün Avrupa’da Türkiye aleyhtarlığı yayılmakta..

Bütün bu gelişmeleri…

Avrupa fabrika ayarlarına dönüyor diye okuyabilir miyiz acaba..?

Avrupa’da özellikle orta batı Avrupa’da Müslüman yerine Türk kelimesi kullanılır.

Miladi 1400’lü yıllardan itibaren Balkanlar ve Avrupa’da Osmanlı’nın hakimiyeti…

Bu yüzyılın başına kadar devam etmişti…

Osmanlı’nın Avrupa’daki hakimiyeti, Avrupa devletlerine de tesir etmekte…

İstedikleri gibi at oynatmalarına, zulmetmelerine engel teşkil ederdi…

Bundan olsa gerektir ki…

Avrupalıların Türklere ve Müslümanlara hınç beslemelerini normal karşılamalı mıyız…?

Sen kalk taaaa Orta Asya’dan Anadolu’ya…

Oradan Avrupa’ya gel ve…

Öyle az buz da değil 600 yıl gibi uzun bir zaman…

Ülkelere nizamat ver…

İçişlerine müdahale et ve istedikleri gibi…

Keyiflerine geldiği gibi bir zulmetme kudretini ellerinden al…

Olacak şey mi…?

Avrupalı 600 yıl boyunca bunu yutkundu…

Ve 100 yıldır bunun intikamını acı bir şekilde almak için çabalıyor…

İntikamlarını alıyorlar da…

İslam’a ve Müslümanlara keyiflerince hakaret edebiliyorlar…

İstedikleri gibi zulümlerini icra edebiliyorlar…

Yüz yıl savaşları mı dersiniz…

1337'de başlayan ve ancak 116 yıl sonra 1453'te sona eren savaşlar dizisi…

Otuz Yıl savaşları mı dersiniz…

1618 ile 1648 yılları arasında süren savaşlar…

600 yıldır özledikleri…

Vahşiyane hayatlarına, fabrika ayarlarına kavuştular…

Ve…

Birinci Dünya Savaşı’nda

İtilaf devletlerinden 22.5 Milyon…

İttifak devletlerinden 16.5 Milyon…

İkinci Dünya savaşında, 60 Milyon civarında insan…

Stalin döneminde Komünist Ruslar, 40 milyon insan…

Katlettiler…

Bütün bunları yapmamış gibi…

Dünyaya, Avrupa Medeniyeti dersi vermeye kalkıyorlar…

Avrupalının insanlığa vereceği bir şey kalmadı…

Avrupa fabrika ayarlarına dönüyor dedik…

Fabrika ayarlarına dönmüş Avrupa…

Vahşet, cinayet ve tecavüzden ibarettir…

Avrupa Medeniyeti’nin yol verdiği son kitlesel kıyım…

Boşnak Müslümanlarına karşı yapıldı…

Yıl 1992 aylardan Nisan…

Sözüm ona Avrupa Medeniyeti’nin tam orta göbeğinde…

Sözüm ona uygarlık ve medeniyetin beşiği(1?) Avrupa’da…

Sırplar, Müslümanları kitlesel kıyıma tabi tuttular…

Tanıkların anlattıkları:

“Büyük Sırp zalimleri Bosna Müslümanlarına yaptıkları saldırıda, hiçbir zalim insan zekasının düşünemeyeceği, en şiddetli ve kanlı metodları uygulamışlardır. Öldürülenlerin büyük çoğunluğu; erkek, kadın yaşlı, çocuk, hasta ayırt edilmeden, acımasız bir şekilde, bıçakla kesilmişlerdir. Hatta yeni doğması beklenen bebekleri bile ana rahminden çıkarıp, başlarını kesmişler ve duvarlara vura vura parçalamışlardır. Yeni doğan bebeklerin derilerini yüzüp, lamba örtüsü olarak kullanmışlardır. Bazı Müslüman esirlerin, tenasül uzuvalarını kesmişlerdi. Çok iğrenç manzaralardı bunlar. Mümkün olabilen her şiddet sınırının ötesinde, işkence metodlarının uygulandığı toplama kampları kurmuşlardır. Kamplarda ve hapishanelerde kestikleri insanların kanlarını içerek, vahşice zevkleniyorlardı. Esirlerin masum kanlarına bulaşmış bıçaklarını yalıyorlardı.

Görgü tanıkları, kazığa geçirme sahnelerine de tanık olduklarını anlatıyorlardı. Kazığa geçirilenlerden, hâlâ hayat belirtisi gösterenleri, ateş üzerine koyup pişiriyorlardı. Bazıların kum yutmaya zorluyorlar, bazılarını da zehirli gazla boğuyorlardı. Kan kokusu, bu ucubeleri, hep daha da şiddetli korkunç metodlar uygulamaya ve daha fazla cinayet işlemeye sevkediyordu. Burunlarını, kulaklarını ve dillerini kesiyorlardı. İşkence tahtasına bağlayıp, merasimle yakıyorlardı. Cesetlerin yanmasıyla vecde gelip, etrafında dans edip eğleniyorlardı. Yanan kurbanların acı iniltilerini duyunca, daha da çılgınlaşıyorlardı. Kurbanlıkları bıçakla delip, kanlarını içiyorlardı. Her erkek ve kadın işkencezede Boşnak’ın tek dilediği, Allah’ın bir an önce canlarını almasıydı. Yugoslavya ve Sırbistan Yüksek Mercilerinin emriyle, yediden yetmişe kadar tüm esir Boşnak kadınlarına, toplu tecavüzler yapıldı. Çetnikler işledikleri zulümleri daha da büyütebilmek için, tecavüzlerini kızların velileri karşısında 10, 20, 30, 40’kar kişi olarak gerçekleştiriyorlardı.

Tecavüzler esnasında, Müslüman kadınlarına hakaret ediyorlar, göğüslerini kesip alıyorlar ve tenasül uzuvlarına kazık sokuyorlardı. Çok günlü tecavüzden sonra, Çetniklerin kendisini kesmeye götürürken annesine ‘Ağlama anneciğim! Bu yapılanlanlardan sonra ölüm, benim için kurutuluştur!’ diyen; 15 yaşındaki kızın haykırışı, etniklerin korkunç zulümlerinin şiddetini, açıkça göstermektedir. Haftalarca, aylarca tecavüz ediyorlardı. Hamile kalanları, ayrı mekânlara ayırıp, uzun zaman veya doğuma kadar bekletiyorlardı.

Türk Kadınları bize Sırplar doğuruyor! Türk Kadınları üzerinde, Kosova’nın intikamını alıyoruz diyorlardı. Müslüman Boşnak milleti üzerine yapılan bu korkunç vahşi zulümler, insan nesli tarihinde görülmemiştir. Şu ana kadar 25.000 Müslüman kesildi veya öldürüldü. Bir milyon kadarı da yurtlarından sürülmüş durumdadır. 30 Bin kadar Müslüman kadına tecavüz edilmiştir. İslam ve Müslümanlığı anımsatan bütün dini ve diğer mekânlar temelden yıkılmıştır. 200 cami yıkılıp, yakılmıştır. Sadece İslami değerler bakımından değil, aynı zamanda dünya medeniyeti ve kültürü bakımından da müstesna değeri olan; Alaca, Ferhadiye, Arnadiye, Selamiye ve daha bir çokları, aynı şekilde yok edilmişlerdi. Sadece camilerle yetinmediler, medreseler, hamamlar, çeşmeler velhasıl, eski devirlerdeki Müslüman mimarların mahir elleriyle yapılan tüm eserler, yok edildi. Müslümanların mezarlıklarını da yaktılar.

Tam bir çılgınlık için ölenlerin kemiklerini kazmalarla, keserlerle kırdılar. Sırp olmayanların, ölü kemiklerinden bile nefret ediyorlardı.”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23