“O insan” nasıl yetişir?
“O insan” nasıl yetişir?
İlhan Oral
Bu çalışmada ki, “O İNSAN,” niteliğinde olan zat örnektir. Bununla insanların doğal yetiştirilmesi hedeflenmiştir. Toplumun ihtiyaç hissettiği insan tasarlanmıştır.
Diğer canlıların güvenlik haklarına saygı duymanın ve sorumluluk üstlenmenin önemi dile getirilmiştir. “O insanın” liyakati ve yaşayışı” ile nasıl saygın ve nasıl değer kazanacağı itina ile anlatılmıştır. Daha doğrusu kıvamında doğal kişiliğe erişmenin ilkeleri belirlenmiştir. Netice olarak onun portresi doğal olarak gelişmiş bir insandır.
Bu kişi insanlar arasında ayırım yapmayan, yüksek değerde kıvam kazanmış bir beyefendidir. Her türlü sosyolojik çalkantıları aşmış, fakat insanları ötekileştirme tutarsızlığına kapılmayacak kadar olgunlaşmış bir yetişkindir. Her fikir sahibini dinleyecek kadar olgun, her fikir sahibini olgun fikriyle karşılayabilecek kadar donanımlı bilge kişidir. Bilge kişi olarak konuştuğu insanı, karşı koyma sıkıntısına zorlamayacak üstelik sempatisini kazanacak nitelikte ve yeterlilikte bir hatiptir.
Kendi inancına bağlı olup bilinçle yaşamasına rağmen karşı inanç ve düşünce akımlarına da saygılıdır. İnsanlık ortak noktalarını canlandırarak evren ve insan değerleri ile insanları kendine yaklaştırabilen bir fikir adamıdır. Nefsanî ve ideolojik saplantılara kapılmadığı için insanlara hoşgörü ile yaklaşan örnek bir şahsiyettir. “O insan” güvenilen, hiç kimseyi aldatmayan, art niyet taşımayan örnek bir bireydir.
Çocukların bile güvenip seveceği kadar gönül zenginliğine sahip dengeli, tutarlı, sevecen ve âdil bir karakterdir. Verilen siparişlerini hem çok kaliteli ve hem de hayranlık duyulacak kalitede takdim eden usta esnaftır. Kullanma tarihi geçmiş ürün vermeyen, müşterilerine ticarette zorluk çıkarmayan örnek ve aranan pazarlamacıdır.
Dükkânının pek yakınında oyun oynarken zamanla iş yerine zarar veren çocuklara hiç kızmayan ve onları azarlamayan engin anlayış ve duyarlı bir bakışı ile gönül ehli olduğunu hissettiren bir modeldir. Düzeyli bir eğitimci olan bu insan, yiğit bir adamdır. Büfesinin pencere camını kıran çocuktan parasını bile kabul etmeyen, üstelik patlayan topunu bile alıp hediye eden örnek ve anlayışlı babacan biridir.
Böylesi asil bir davranışla müşterilerin, esnafın ve çevredeki insanların hatta çocukların şaşkınlıkları ile beraber güvenlerini kazanan “o insan” özlenen bir şahsiyettir. Aynı zamanda sıra dışı sosyal ve örnek bir insandır. Çevresindeki insanların sevgi ve hayranlık duygularını kazanarak işini de geliştirebilen tüccardır.
Onun dürüst olması ve fiyatları âdilâne ayarlaması çevredeki esnafın da dikkatini çekmektedir. Halkın da ilgisini çekip artırmaktadır. Bir ürünü müşteriye vermeden kendine almış gibi kontrol etmesi, müşterileri daha da etkilemektedir.
Bu insan yani bizim hikâyemizdeki Büfeci, “kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nefret ettirmeyin” ilkelerini uygulamada oldukça hassas ve nûmune bir eğitimcidir. Her işinde kararlıdır ve ciddidir. Yüksek hedeflere kilitlenmiş dava adamıdır. Bu ve yardımcı karakterleriyle geçmişteki huzur, güven, mutluluk ve adaleti gelecek nesillerimize servis yapacak ve tabana yaymaya çalışacak öncülerdir.
Şimdi, konu hakkında sorumluluk üstlenecek her birimize maddi ve manevi görev alanı açılmıştır. Buna devlet desteği verilmesi, şartlar yerine getirilmesi ile ilgili görüşmemiz devam etmektedir. Millet olarak bizim de destek vermemiz işimizi kolaylaştıracağı için “devlet ve millet el ele” anlayışı ile yürümemiz gerekiyor.
İnsanın mutlu olarak yaşaması, ailemizin toparlanması ve devletimizin daha güçlenmesi için hep beraber iyi niyetle, kararlı adımlarla ve verimli programlarla…!
Bu çalışmanın hayali bile, ömre bedel olsa gerek! Esselamu aleykum.