• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İlhan Oral
İlhan Oral
TÜM YAZILARI

Korku belasına neler oluyor!?

31 Mart 2024
A


İlhan Oral İletişim: [email protected]

“HAİN KORKAKTIR.” Bu ifade, kanlı katillere boyun eğmeyen Aziz Peygamberimiz Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme aittir.

O, insanlığın mutluluğu için benliğini aşıp mücadele veren yüce şahsiyettir. Onun davasında ümitsizlik yoktur. İhmal ve ihanet bulunmaz. “Benden bu kadar” deyip malayaniye dalmak, sıvışmak ve davadan uzaklaşmak yoktur. Evet yoktur!

Çünkü Onun tebliğ ettiği davanın Kitabı Onu ve bütün ümmetini derinden etkileyen uyarılarına riayet eder; Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bu görevi yapmazsan elçiliğin gereğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Allah kâfirler güruhunu muvaffak etmez. (Maide.5/67) 

Direkt Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme yapılan bu hitap bütün ümmete de ağır sorumluluk yükler. Bizzat Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle bir uyarıyı ümmetinin âlimlerine hatırlatmaktadır; “Ümmetimin âlimleri, peygamberlerin varisleridir” buyurarak meseleyi dile getirir. Bunun ehemmiyetini hatırlatır.

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bunun ciddiyet ve zaruretini dile getirir ve buyurur ki; Kim bir ilmi gizler de görevini yapmazsa, ona gökteki kuş denizdeki balık olmak üzere her şey lanet eder.” Buna karşılık burada da manidar bir haber ile yüz yüze geliyoruz: “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı devamlı öğrenen ve sürekli öğreteninizdir.” Böyle bir hakikati bize görev olarak veren Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu görevi gereği gibi yapmayanı, “hemeç” yani zekâsı gelişmemiş ve iradesi zayıf kalmış, niyeti bozuk kimse olarak tanıtmaktadır. İşte bu korkaklığa yol açmaktadır.

Bu ise insanı ilimden uzaklaştırır. Çıkar budalası yapar. Hizmet ve cihad ruhunu çökertir. Bugün çok sayıda hafız yetiştiriyoruz. Fakat devamında bu yavrularımıza, iştikakı, nahvi, mantıkı, bedi’ ve beyan ilimlerini, fıkıh, siyer, akaid, kelam, hadis tefsir ilimleri ile beraber usûllerini öğretmiyoruz. Bu gençler İmam Hatip Liselerini bitiriyor. Bunların kimi işadamı, kimi bürokrat, kimi politikacı kimi teknokrat oluyorlar. Bunlardan geri kalanları da İlahiyat fakültesine gidiyorlar.

Bunlar da ulûmi İslam’ı öğrenemedikleri için medeniyet sistemine adapte olamıyorlar. İşte bu kalitedeki müslümanlar laik düzenin cazibesine kapılıyorlar. Fiilen düzeni savunanlardan daha çok laik oluyorlar. Bu gerçeği, din referanslı partileri incelediğimiz zaman çok daha iyi anlamış oluyoruz. Bunların dağınıklığı öldürmüyor, süründürüyor. Bunların yüreklerinde Allah’a iman, Peygambere iman, Kur’an hakikat ve hikmetine ilgi, müslüman kardeşine sevgi ve güven kalmıyor, dağılıp gidiyor.

Bu ifadeler karşısında elbette birçok insanımız tedirgin olacak ve tepki gösterecektir. Tepki gösterenleri hiç de yadırgamıyorum. Ancak kâinat mülkünün Sahibi ve Hâkimi Rabbimizin bizi nasıl tavsif ettiğini hatırlıyor ve üzülüyorum. “Gerçekten Allah, kendi yolunda, aksamı birbirine kaynatılarak kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Saf:61/4) Bundan bugün eser yok!

Hani biz müminler “birbirimizin kardeşiydik?” Hani Kur’an ile yaşayacaktık?

İndirdiğimiz apaçık hükümleri ve hidayet (İslam) sistemini, insanlara biz, Kitap›ta beyan ettikten sonra, onu gizleyenlere, şüphesiz Allah lânet eder. Ve bütün lânet etme durumundakiler de lânet ederler. (Bakara:2/159) Bu büyük sorumluluğu; Toplanın+ konuşun+ fotoğraf çektirin+ görevi yaptık=FİYASKOSU ve pısırıklığı ile bu çok ağır ve dehşet veren âkıbetten kurtulmak mümkün değildir!

 Bugün müslümanın her şeyden korkması, yarın tam asimile olması demektir.

YALNIZCA sokaklara bakın! Uyarı için yetecektir! Esselamualeykum. 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Uğur

Hocam çok haklı uyarılardır. Mesela ben internette imam hatip mezunu, sözde koyu Erdoğancı bir kadın tanıdım, imam hatip lisesi mezunuydu, akaid ve diğer bilgileriyle övünüyordu. Ama orada öğrendiği Arapçayı oynak hosteslik mesleği için kullanıyordu, internette erkeklerin aklıyla oynuyordu, namaz kılmadığını ve bir modern güçlü hostes dansöz kadın olarak erkeklerle arada içki yudumladığını ilan ediyordu. Ve sözde bizim baş partimizi temsil eden ve aralarında gazeteciler ve hatta galiba parti yetkilileri bulunan sosyal çevresi onu sonuna kadar kolluyordu bu esnada, çünkü herhalde beyinleri yerine başka yerleriyle düşünüyorlardı. Üstelik sosyal medya hesabını bir erkekle beraber kullanıyordu, o ki en iyi ihtimalle bile namahrem akrabasıydı; onunla beraber ayıp şımarık şakalar yapıyorlardı. Sonra herhalde hostesi kurtarmak için dediler ki sadece onun o kel şişman akrabası varmış, kadın aslında yokmuş. Şayet böyleyseydi bile o zaman daha da fena, o zaman o internet sahtekarı erkek kesinlikle imam hatip liseliydi ve oradan gelen bilgilerini böyle şımarık kötülükler için kullanıyordu. Üstelik sözde Erdoğancı o büyük sosyal medya çetesi bu insanı veya iki insanı sonuna dek korudular. Sonra neleri neleri var. Çıplak resmiyle internette kas gösterişi yapıp görünüşe göre böylece genç kadın tavlayan, 50'ye yakın yaşta, güya veya gerçekten evli olan, babası birkaç sene önce vefat etmiş başlıca bir dindar tarih yazarı olan, bizim baş partimizin bir ileri gelen yetkilisini mi dersiniz, daha neler neler. Açıktan bu kadarını yapıyorlarsa insanın aklına öyle geliyor ki özel buluşmalarda kim bilir ne ateşli tutkulu fenalıklar dönüyor, ne ateşli tutkulu skandallar; ama sabredeyim, daha da zan yapmayayım, çünkü zannın bir kısmı günahtır. Zaten şeytanlar ve Zilletçi ve kripto-Zilletçi insan şeytanları şuna gayret ediyorlar ki bize bu konuları çok düşündürerek ve çok zanlar yaptırarak müminler arasında ahlaksızlığı yaysınlar. Son olarak, bunları en çarpıcı örnekler olarak anlattım. Onun dışında evlilik görüşmesi yaptığım bir din öğretmeni ve bir ilahiyatçı kız (Erdoğan'ın bir tabiriyle "kız mıdırlar kadın mıdırlar bilmem") bana öyle tecrübeli, beklentili, modern şuh ateşli kadın sözleri edip beni "tecrübesiz" (yani namuslu) mütevazı erkekliğimden ötürü akılları sıra öyle horladılar ki zannımca en güzel genelev kadınları ve en güzel serbest-cinsel düz-laikçi işyeri cariyeleri bile o kadarını ayıp sayar. (Laikçi insan şeytanları bu sözlerimi de bana karşı malzeme edebilirler. Kendilerine baksınlar. Modern güçlü oynak genç kadınların erkek olanlarınızı zengin erkeklerle beraber kerizleyip gibi kullanışını ve aşağıladıkça aşağılayışını da görüyoruz.)

Kıyamet alametleri

Ahlak ,din,iman,gelenek,görenek ,merhamet ,akıl diye bir şey kalmadı."İnsanlar hayvanlardan da daha aşağı bir duruma geldi"ayetinin tescilidir
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23