Allah’ın hikmetine bakın, ibret alın
Allah’ın hikmetine bakın, ibret alın
İlhan Oral
Yaşadığımız dünya hayatının bilinmeyenleri ile bilinenleri mukayese kabul etmeyecek derecede muammadır. Bilinmeyenlere ulaşılamıyor, yorum başlıyor.
Ancak, Yaratan, Yaşatan sonra da Öldüren Kudretin kanununda, insan denen varlığın her problemini çözen en sağlam sistem vardır. Bu sistem tek kaynaktır. Bu tek kaynak sisteme mensup olanlar bilgi sıkıntısı çekmemişler, evrensel mutluluğa yönelip kavuşmuşlardır. Bu tek kaynak sistemin dışında kalanlarda insanlık dengesi yoktur.
İnsanlık dengesi olmayanlar, insanlık tarihini mal, mülk, sosyal güç çokluğuna ve otorite çılgınlığına yönelmişlerdir. Bu yolda hiçbir kural tanımamış çıldırmışlardır. Bu çılgınlığın ilginç bir uygulamasını anlatan Rabbimiz veciz ifadelerle dile getirir;
Sizi, (mal, mülk, sosyal güç) çokluğu iddiası meşgul edip oyaladı. Aşırılaştınız, kabirleri bile ziyaret ettiniz, (övündünüz durdunuz.) Hayır, yakında bileceksiniz!
Sekiz ayet olan Tekâsür suresi böyle başlar. Devamında dünya hayatını yaşarken mal, mülk, çokluğu, sosyal güç etkinliği, iftihar ve iddiası insanı çığırından çıkarır. Bu oyalanmada tarafgir zihniyetlerin aşırılaştığını ibretle teşhir eder ve uyarır.
Hayır, hayır, ileride öğreneceksiniz! “Hayır, hayır, ilmel- yakin ile gerçeği öğreneceksiniz. Andolsun o kızgın ateşi gerçekten göreceksiniz. Andolsun sonra onu aynel-yakin göreceksiniz. Sonra da gerçekten o gün nice nimetten sorgulanacaksınız!”
Tekâsür suresinde iç içe yoğun bu mesajlar, iki kabilenin çılgınlıklarını anlatır. Kıyamete kadar gelip geçecek ne kadar rekabet halinde olan güç gösterme budalası varsa hepsine uyarı sinyalleri verir. “Malın, mülkün çokluğu, sosyal gücün etkinliği iftihar ve iddiası insana neler kaybettireceğini hatırlatarak uyarır. Bunun yalnız bu dünyada kalmayacağını, insanın öteki âlemde ne korkunç acılara çarpılacağını anlatır.
Dünyada çok ağır sorumlulukların külfetini yükler. Ebedî âlemde gerçekleşecek azabı temessül eder. İnsanın yüzünü yalayacak alevlerin acısını tattırır. Pekiyi kim bunlar dersiniz? Alîm, Habîr, Kahhar ve Muntekîm Allah bunları açıkça teşhir eder;
O, yeryüzünde iş başına geçti mi orada fesat çıkarıp yaymaya, ekini ve nesli yok etmeye uğraşır. Allah fesadı sevmez. (Bakara:2/205) Şimdi bakalım. Kim onlar?
“Şüphesiz onlar eğer size galip gelirlerse sizi ya taşlayarak öldürürler veya sizi kendi milletlerine (sistemlerine) döndürüp asimile ederler ve o takdirde artık siz de ebediyyen huzur bulamazsınız.” (Kehf:18/20) Bu ifadeyi, anlıyor musunuz?
Bugün onlar şu kısa sürede mezar taşlarını bile parçaladılar. Bununla hınç almaya yeltendiler. Evet, bu bozguncu zihniyetin, çocuklarının kimler olduklarını gördünüz mü? Cumhurbaşkanı R. Tayyib Erdoğan’ın bu saldırganlara ne zararı olmuştu? Böyle bir liderin ailesine çirkin sözle saldıracak kadar kuduz aşısına muhtaç olan döküntüleri tanıdınız mı? “Uhud savaşında” azılı müşrikler Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i ortadan kaldıracaklardı. Fitne oyunları ile çok taraftar topladılar.
Fitneye bakın. Saraçhanede azılı İslam düşmanı MAYKIL yahudisinin görevi ne idi? Maykıl bu görevi kim ile beraber sürdürüyordu? Kitleleri galeyana getiren Parti başkanı ne yapmak istiyordu ve kimlere olan taahhüdünü yerine getiriyordu? Para kulelerinin muhasebesini yapmadılar. Ancak “Tayyib Erdoğan gitsin” marazına müptelâ oldular. Kıskançlıklarından fitne kazanlarını kaynatıyorlar. “Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât. Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde.” Mesele bu!
Bir tarafta iş yapıp üretenler, diğer tarafta temel atmama töreni yapanlar! Ve de para kulelerinin hesabını vermeyenler. İbret alın, safları netleştirin.
Bayramınız hayırlara vesile olsun. Esselamualeykum.