• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

Yüz yılın barışı: Biri er baktı diğeri er doğdu

19 Mayıs 2025
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

Yüz yılın barışı: Biri er baktı diğeri er doğdu

İDRİS GÜNAYDIN

Şurası muhakkak ki; PKK’nın silah bırakması yüz yılın barışıdır. Şeyh Sait’in, Koçgiri’nin, Ağrının, Dersim’in barışıdır. Eruh baskınının barışıdır.

Bu barışın iki önemli kahramanı vardır. Bunlardan biri Sayın Devlet Bahçeli’dir. O, gerçekten Türkiye Devletine yapabileceği en büyük hizmeti yapmıştır. Zaman zaman, geçmişte, eleştirdiğim de oldu ama şimdi kendisinden helallik diliyorum. 

Bir kez daha yazıyorum ki; bir insanın dış görünüşü ile içi tarif edilemez. 

Şimdi kucaklaşma vaktidir, bir birine sarılma vaktidir, düğün vaktidir, Kürd’ün- Türk’ü, Türk’ün- Kürd’ü tebrik vaktidir.

Bu durumdan memnun olmayanlar da vardır, biliyorum; Kemalistler… Asla mutlu değillerdir. Hatta tırnaklarını yerlerdir. Ama Türk Devlet aklı dünkü akıl değil, ta Mete’den, Atilla’dan, Cengiz Handan beri gelen kadim bir akıldır.

Burada ikinci ve en büyük teşekkür Sayın Recep Tayyip Erdoğan’adır. İnşallah bu ikinci teşebbüsünde başarılı olacaktır. O dünyanın gerçekten en büyük lideridir. Görünmeyen fakat duyulan lideridir. Bu başarısının temelindeki en büyük amil imanlı olmasıdır. Bu ülkeyi rakı masalarında uyuşup karşısındaki kadının kucaklarında ayak gezdirenler de yönetti.

Meraklısı için (Mustafa Armağan’ın Derin Tarih Dergisinin ilgili sayısı)

Kimi tek başına, kimi koalisyonla… Neden bir köstebek kadar bile başarılı olamadılar?

Neden yüz yıllık Cumhuriyet Tarihinin tüm akla hayale gelmez başarıları bu adama nasip oldu? Peygamber değil, mucize göstermiyor. 

Son zamanlarda tarihe merak saldım ve tarihteki savaşları yeniden okumaya başladım. Gördüm ki; mesela Osmanlılar Batı ile savaşlarında her zaman en az yirmi ülke ile savaşmışlar. Karşılarında Haçlı ordusu var ama o ordu en az yirmi ülkeden toplama asker…

Ne var ki; İmanlı ordu ve imanlı kumandan sayesindedir ki; aşılmaz dağlar aşılmış, yenilmez ordular yenilmiş.

Evet, tekrar ediyorum ki; bu işin iksiri imandır. Rahmetli Erbakan’ın altın gibi bir sözünü hatırlatayım: “İman varsa imkan da vardır.”

Bir okkalı teşekkürüm de Rahmetli Erbakan’adır.

Şu anda tüm dünya Türkiye’ye teşekkür için sıraya girmiş durumda. Gazze’de ateşkes üzerine Hamas Türkiye’ye teşekkür ediyor. Hindistan Pakistan savaşı desen patlayan en büyük bomba ki; sadece Türkiye’nin adı ediliyor. Rusya-Ukrayna arasında ateşkes için Putin Türkiye’ye teşekkür ediyor. PKK olayı malum. Suriye olayı malum, Sudan malum, Somali malum, Libya malum, Azerbaycan malum…

 Türkiye nereye uçuyor?

Erbakan’a niçin teşekkür ediyorum? Rahmetlinin bir konuşmasını hatırlayalım: “Adamın elinde kırk tane uçak gemisi var. Sen bir, iki yapmaya kalksan o seksen tane yapacak. Bununla baş edilir mi yav? Peki ne olacak? Bişey yapmadan duracak mıyız? Bana bak: kuvvet kudret sahibi Cenab-ı Hak. O füzeleri ateşliyor ya; havada boşluklar var. Sen o boşluklarda öyle bir manyetik alan oluşturursun ki; bu çok basittir; o atılan füze geri döner ve fırlatılan rampayı vurur. Hocam sen ne diyorsun yav? Evet. Sen benim aynı zamanda motor profesörü olduğumu bilmiyor musun?

İşte Hindistan’a kök söktüren, Türkiye’yi süper lige çıkaran Coralların ve insansız hava araçlarının, daha başka belki bazı füzelerin akıl hocası rahmetlidir.. İyi ki Er bakmış ve iyi ki talebesi de Er doğmuş… Bizim dünya sahnesine çıkmamız bu iki erken davranan insan sayesinde mümkün olabildi.

Şükrediyorum ki; bu iki insandan başkasının haricinde kimsenin yanında olmadım ve bu iki insanın haricinde kimseyi desteklemedim. Allah böyle iki güzide insanın ardında duranlardan kıldığı için şükrediyorum.

Tabii, üzücü olan bir tarafı da var bu hareketin. Bir yanda geceleri Baykar’ın ofisinde sabahlayarak, ilerlemiş yaşına rağmen, ülke için gayret gösteren bir akıl var iken diğer yanda onun yaptığı koltuğa oturmayı marifet bilenler… Yahu nesiniz? Neyiniz var? Yeni bir tek kelime uydurun da söyleyin, konuşun.

Bilemiyorsanız susun bari de saygı duyalım.

Dışarıda davul ve kös sesleri fezayı parçalıyor, içeride birileri hâlâ uyuyor. Gördüğü rüya ile meşgul. Rüyası da rüya olsa…

Türkiye devlet olarak iyi yoldadır. Ben zaman zaman hükümeti ve Tayyip Beyi eleştiririm. O, öldürmek için değil, uyarmak içindir. Belki de bana öyle görünüyordur. Yukarılarda kazın ayağı öyle değildir. Onu bilemiyorum.

Bende  sadece, haber kanal ve portallarından yansıyan bilgiler var. Onların elinde ise onlarca… Belki o bilgiler gereği öyle yapmak icap ediyordur.

Ama, Türkiye ne 1923’ün ne de 1970’lerin Türkiye’si değildir. Bu gerçeği kabul edemeyenlerin hangi gerçeği kabul ettikleri, hangi annenin sütünü emdikleri merak konusudur. Vesselam.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

O hocaefendiden Erdoğan’a beklenmedik uyarı: “Dostum” dediğin o kişiye kesinlikle güvenme. Son dönemde ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik övgü dolu sözleri, Türkiye'nin dış politika gündeminde önemli bir yer tutarken; Ali Rıza Demircan mirathaber'de yazdığı köşe yazısında Trump'ın övgülerinin yanı sıra, NATO Genel Sekreteri Rutte'nin de Erdoğan'ı "inanılmaz bir lider" olarak nitelendirmesine dikkat çekti. Demircan yazısında Erdoğan'ın son bir asırlık Türk tarihinde "en büyük devlet adamı" olduğunu savunurken, Trump'ın övgülerinin düşman övgüsü olabileceği ve güvenilmemesi gerektiği konusunda uyardı. Özellikle ABD'nin İsrail'e verdiği destek ve terör örgütü PKK'ya yönelik tutumu gibi konuları hatırlatan Demircan, "Amerika bildiğimiz zalim Amerika değil mi?" sorusunu yöneltti.

Okumaz

Bir tarafta pkk lılarla kent uzlaşısı yaptılar iddiası ile CHP'lileri suçlamak, diğer tarafta pkk terör örgütü ile barış yapmayı savunmak, çok garip değilmi İdris abi?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23