Sudan bahanelerle Sudan’da ne işimiz var?
Sudan bahanelerle Sudan’da ne işimiz var?
İDRİS GÜNAYDIN
Bir Kemalist’e, laik’e sorsan böyle der: “Bu Arap politikası da ne ola ki? Biz Arapçı mıyız? Araplar bizi arkamızdan vurmadı mı ki?”
Biz tarih boyunca başka milletlerle savaştık. Hristiyan Avrupa ve Rusya ile döndük döndük yeniden savaştık. Araplarla ise sadece fetih esnasında savaştık. Bir de Şerif Hüseyin’in isyanı… Şerif Hüseyin kim? Hz. Hasan soyundan gelen ve Haşimoğulları sülalesinden bir bedevi. İsyan sebebi ekonomik. Medine’ye tren yolunun yapılması üzerine taşımacılık sektörünün el değiştireceğinden ürken bir Arap. Yaptığı doğru mu? Yanlış elbet, ama bir kabile isyanı… Bunu bu kadar büyütmenin anlamı var mı?
Eskiden şöyle denirdi: Bak bak. Araplara bak. Bizimle alışveriş yapmıyorlar da başka dinden insanlarla yapıyorlar. Biz de bunu duyunca mahcup olurduk. Biz onlardan petrol alıyoruz da onlar niçin bizden mal almıyor?
Sonra öğrendik ki; malın mı var ki alsınlar? Ne ürettin de alacaklar? Bayrak direğinin ipini bile dışardan alıyordun. Dahası ne?
Şimdi niçin alıyorlar? Demek ürettik. Demek rekabet edebiliyoruz.
Sudan, Batılı emperyalist ülkelerce önce ikiye bölündü. Zengin olan güney bölge Hristiyanlara ayrıldı. Kuzeyi de bölmeye ve Sudan’ı istikrarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Allah’tan ki; Türkiye’yi CHP ve şeflik döneminin ayak takımları yönetmiyor. Allah’tan ki; ülkeyi aklı başında insanlar yönetiyor. Libya’ya, Somali’ye nasıl müdahale edildiyse Sudan’a da müdahale ediliyor. Allah’tan ki; Sultan Hamit ruhu geri döndü.
Peki, Sudan kurtulursa ne olur? Türkiye; Katar, Somali, Etiyopya, Sudan dörtlüsünde üs kurup fiili hareketlerde bulundukça kısmen Süveyş Kanalı, Babülmendep, Hürmüz Boğazı gibi yerleri de kontrol edebilir ve daha geniş bir alanda at oynatabilir. Tabii yarın bu kervana kimlerin katılacağı belli olmaz. Ama Türkün adaletli ve ürettiği silahların isabeti karşısında daha birçok ülke sıraya girebilir.
Türkiye nasıl büyüyecek? Doğuya mı Batıya mı, Kuzeye mi Güneye mi? Buna karar vermek azım. Hatta Türkiye büyüsün mü? Yardım isteyenlere yardım etsin mi?
Bir şeyin ırsî olması sadece biyolojik haller ile ilgili değildir. Irsî olma her alanda kendini gösterir. Bu millet tarihiyle ve yaptıklarıyla bir ova büyüklüğünde iken bir dar sokağa hapsedildi. Çapsızların çapına maruz kaldı. Ama bu yerde durmayacaktır. Çünkü tarih çağırıyor.
Çünkü şartlar lehimize olgunlaşıyor. Çünkü iş başındakiler adım atmasını biliyor.
YENİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI
Sayın başkan. Ayağının tozuyla öyle bir icraat yaptın ki birkaç sene daha yerinden kıpırdamana gerek yok. “Gökten indiği söylenen” sözlerini sarfe ettiği iddia edilen kişiye mevlit okuttun. Neden böyle bir yola girdin? Mecbur muydun?
Tarihçi Murat Bardakçı Bey bağıra bağıra söylüyor, yazıyor. Oldu olacak, gelecek ay Amasya Genelgesini, sonraki ay Sivas Kongresi zabıtlarını hutbede okutun. Sayenizde Sivas Kongresinde neler konuşulduğunu öğreniriz.
Daha şimdiden Prof. Ali Erbaş’ın gerisine düştünüz. Ona neden laikçilerin hücum ettiği böylece daha iyi anlaşılıyor.
YAHUDİLER BENİ KUREYZA OLAYININ İNTİKAMINI ALIYOR
Peygamberimiz Hristiyanlarla savaşmadı lakin Yahudierle dört yerde karşılaştı. Hayber, Beni Nadir, Beni Kaynuka, Beni Kureyza…
Beni Kureyza da, daha önce Müslümanlarla yaptıkları bir anlaşmayı Hendek Harbinde bozup, daha sonra da münafıkların lafıyla hareket edince; Hz. Peygamberin “Müslüman olun, esir olun” gibi tekliflerini de kabul etmeyince yapılan savaşı kaybettiler ve hakem olarak seçilen Sad b. Muaz (R.A)’ın “Sizi Yahudi Şeriatına göre cezalandıracağım” kararı üzerine cezalandırıldılar. Burada başka yaklaşımlarda da bulunuyorlar ama şu anda en kuvvetli vesika bu gibi gözüküyor.
Bu olayın detaylarını okuyan biri, Yahudilere haksızık yapıldığını düşünebilir. Bu tarihi olayın sağlayını 1948’den beri Filistinlilere, Mısır’a, Suriye’ye, Lübnan’a İsrail’in yaptıklarıyla değerlendirmek gerekir. Bugün eğer bir Müslüman millet İsrail’e girse ve eli silah tutan herkesi kurşuna dizse “hak ettiniz” itirafı ile karşılaşılmaz mı?
Dünkü İsrail ne ise bugünkü de o.. Ateşkese uymaz, ha bire öldürür. Acaba dünya insanlığının kılı kıpırdar mı bu vahşetin benzeri İsrail’e uygulansa?
İsrail, Yahudi dedelerinin Beni Kureyza yenilgisinin intikamını alıyor ama her gün peygambere salavat getirenlerde bir adım ilerleme yok. Vesselam.