Ak Parti’nin gençliği
Ak Parti’nin gençliği
İDRİS GÜNAYDIN
Düz mantıkla şöyle düşünelim: Ak Parti ve onun cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan son seçimlerde % 52 oy aldı. Diğer seçimlerde de aşağı yukarı öyle. Lise ve üniversitelerdeki öğrencilerin de % 52 oranında genci Ak Partili olmalıdır. Nerede? Bu gençlik ortalıkta yok. CHP miting düzenliyor, okullar biraz boşluk bulsa boşalıyor. Hepsi CHP mitinginde. Hırsız olmakla suçlanan, kendi geleceklerini çalan Ekrem İmamoğlu’na destek gösterisinde.
Burada şu soruyu sormak gerekmez mi? Bu oy veren halkın çocukları nerede? Deseler ki; biz çocuğumuzu okula gönderiyoruz fakat okuduğu dersler ve öğretmenler onların kafalarını bizim siyasi düşüncemiz aleyhine değiştiriyor.
Hmm. Yirmi üç yıldır ne yaptınız Milli Eğitimde ve üniversitelerde? Herkese hür düşünmeyi öğrettiremediniz de ideolojik bir nesil mi yetiştirttiniz?
Sorumlusu kim? Düzeltecek kim?
Deniliyor ki; Ak Parti’nin, en zayıf olduğu alan gençliktir. Niçin böyle? Ya sizin düşüncenizde olan öğretmenlerin cesaretle okullarda çalışması için gereken ortamı sağlamadınız ya da müfredata ait kılınızı kıpırdatmadınız.
Bize göre bunun bir izahı var: Karşı görüşte olanlar çocukları Atatürk’ün kuluymuş mantığı ile zehirlediler. Atatürk onlar için CHP’ye bir köprü idi. Atatürkçü olan bir genç Ak Parti’ye değil CHP ve benzerleri partilere gider.
Okullarda taşları bağladınız, köpekleri saldınız. Müfredatın dışına çıkan Atatürk’ün kulu öğretmenler anlata anlata gençleri zehirlediler. Nasıl olsa o alan serbest.
Şimdi de nal topluyorsunuz.
İmam Hatipler de öyle. Orada da bir başka Kemalist gençlik yetişiyor.
Vakıf ve derneklerin faaliyetleri de durdu. Çünkü, devlet yurtları daha cazip. Her öğrenci lisede ise üniversiteye çalışıyor. Üniversitede ise okulunu bitirmeye…
Gençlik? Gençlik yok. Ruhuna el Fatiha.
Yukarıdan yaşlılık ve ölüm ile aşağıdan karşıt siyasi tercihlerle seçmen eriyor. Nereye kadar gider bu böyle?
Durum vahim. Bizden söylemesi. Uçak gemisi, İHA, SİHA, köprüler devleti kurtarır ama sizi kurtaramaz.
DİYANET İŞLERİ, ZAMANI
GELMEDİ Mİ? RAMAZAN’DA
CAMİLERİN YARISI BOŞALDI
Cuma da aynı camiler lebalep dolu. Bunun üzerinde düşünün.
Son yıllarda iletişimin artmasıyla her tür görüş ve düşünce kitlelere ulaşıyor.
Teravih yirmi rekat değil diyenlerin tezi daha kuvvet buluyor.
Çünkü herkesin araştırma imkanı var. Yirmi cilt yirmi beş cilt tefsir yazan adamlar geleneksel İslami anlayıştan tespit ettikleri hurafe inançları bombalıyorlar. Hiçbir kuvvetli İslami kaynağı da yok diyorlar.
Buna, karşı taraf da hurafeden başka delil getiremiyor.
Ramazan’da insanlar Teravihe gitmemeyi değil sekiz kılmayı tercih ediyorlar.
Toplumda bir kaos oluştu.
Bunlar için bir çalıştay yapmaya korkuyor musunuz? O çalıştayda nutkumuz tutulur diye mi korkuyorsunuz?
Şu tarikatlar konusunu, hurafeler konusunu, Hz. İsa’nın gelip gelmeyeceği konusunu, Mehdi’nin gelip gelmeyeceği konusunu, sigorta konusunu, promosyon konusunu, LGBT konusunu vd. karara bağlayın. Bir sonuç bildirisi yayınlayın. Bilelim ki bunlar vardır veya yoktur.
İmamı Şafi anasının karnında doğmamak için dört yıl bekledi diyen şarlatanla; evren kendi kendine var olmuştur, onun bir yaratıcısı yoktur diyen kafir arasında ne fark var? Bunu bilelim.
DEVLETİN GÜCÜ
Geçen bir akşam haber kanallarını izlerken duydum,şok oldum. Boğaziçi Üniversitesinde hâlâ bazı öğretim görevlilerinin ayakta dikilme eylemi devam ediyormuş. Bu nedir yahu? Bu insanlar hangi devlette yaşıyorlar veya bu ülke hangi devlet?
Bu hareket devlete başkaldırma değil mi? Bu rektörü atayan bu ülkenin cumhurbaşkanı değil mi?
Bu adamların aldığı para haram değil mi?
Biz öğretmen iken, sabah ilk dersimize beş dakika geç girsek, müdürün sarı zarfı ile karşılaşıyorduk. Biz memurduk da bunlar memur değil mi?
Memurunu hizaya getiremeyen bir devletin veya hükümetin muktedir olması mümkün mü?
Siyaset düşünüyorlarsa istifa edip, CHP’ye geçsinler. Zaten oraya yakışırlar. Haramzadeleri barındırmaya daha müsait bir parti. Orada dik mi duracaklar, İngiliz vesayeti altında yalanacaklar mı? Bilemem vesselam.