• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Global derin devlet; Neo-Conlar

29 Ekim 2018
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde Amerikalı Neo-Conların bir parmağının olup olmadığı bilinemez ama olayın örtbas edilmesi, Veliaht Prens Bin Salman’ın aklanması ve tüm bunları yaparken dikkatleri Türkiye’deki sözde tutuklu gazeteciler ve insan hakları ihlallerine getirmeye çalışmaları, global çetenin ne kadar güçlü ve etkili olduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı. 

Neo-Convervative (Yeni Muhafazakar) kelimesinin kısaltmasıyla oluşan Neo-Con tabiri bir kurumu değil bir zihniyeti tanımlamak için kullanılıyor. Neo-Conlar, Firavun’un veziri Haman gibi çalışırlar. Haman nasıl ki Firavun’u Hz. Musa’ya karşı kışkırttıysa, Neo-Conlar da aynı şekilde Amerikan hükümetini kışkırtırlar. Amerikalı radikal Hristiyanlar (hususen Evangelistler) ve bilhassa Yahudilerin öncülük ettiği bu sanal cemaat, Cumhuriyetçi partiden bir Başkan ülkeyi yönettiğinde daha da etkili oluyorlar. Trump da bir Cumhuriyetçi ve son iki yıldır Neo-Conlara tarihlerindeki en büyük fırsatları sundu. 

Müslüman dünyada nerede bir diktatör, kötü bir şahıs veya grup varsa hepsinin Neo-Conlarla irtibatı vardır. Onların irtibatı olmasa bile Neo-Conlar gelip onları bulurlar. Bugün FETÖ lideri hâlâ Amerika’da rahat yaşayabiliyorsa, bir sebebi Neo-Conların onu muhafaza etmesindendir. Zarrab davasını açtıran, FETÖ’cü polislerin çaldığı bilgileri kullanan ve mahkemelerde bilirkişilik yapanlar hep Neo-Con’du. FDD, Gatestone Institute, Middle East Forum ve AEI gibi düşünce kuruluşları İsrail muhibbi bu zihniyetin önde gelen kurumlarıdır. Şahıs olarak da John Hannah, Mark Dubowitz, Jonathan Schanzer, Daniel Pipes, Howard Eissenstat, Henri Barkey, Steven Cook, Aaron Stein, Richard Haass ve Michael Rubin akla ilk gelenler.

Prens Salman’ı veliaht yaptıran ve bu kadar zalimleştirenler Neo-Conlardı. Salman’la birlikte İsrail’in daha güvende olacağına inandılar ve sınırsız destek verdiler. Prens, Kaşıkçı’yı öldürdüğünde ona göğüslerini siper ettiler. Çünkü İsrail’in hem güvenliği hem de bölgede istediği gibi at koşturması için hem Salman hem BAE Prensi Zaid vazgeçilmez iki Arap işbirlikçidir. Veyl o prense ki Hadimul Şerefeyn olacağına Sion dağının bekçiliğini seçti

Avrupa’da Müslüman karşıtı ırkçılığı körükleyen ve önde gelen ırkçıları finanse edenler de bunlardır. Hollanda’da Geert Wilders, İngiltere’de Tommy Robinson, Amerika’da Robert Spencer ve Pamela Geller gibi İslam’a hakareti bir meslek haline getirenlere yapılan yardımların izini sürdüğünüzde yine Neo-Conlara ulaşıyorsunuz. Ne var ki Batıda onları eleştirmek ve karşı gelmek zor iş. Çünkü karşı gelenler Neo-Con dediğimiz grubun çoğunlukla Yahudi kökenli insanlardan oluştuğunu,  eleştirdiği zaman anti-Semitist (Yahudi karşıtı) olmakla suçlanacaklarını ve her alanda etkili oldukları için kariyerlerine engel olacaklarını bilirler.  

Neo-conların en çok Müslümanları hedef alması İsrail’le olan gönül bağlarındandır. İslamofobi bunlar yüzünden artmakta, Ortadoğu’yu bunlar karıştırmakta ve Amerika’yı diğer ülkelere bu zihniyet saldırtmaktadır. İsrail var olduğu sürece Müslümanları hedefe koymaya devam edeceklerdir. Grup içinde bulunan Evangelistlerin kullanışlı aptallık dışında bir görevleri bulunmuyor. Onlar sadece Siyonizm’i perdeliyorlar. Evangelizm mezhebinin Protestanlık içinde doğup büyümesinin Amerikalı Yahudi bir avukat tarafından nasıl planlandığını ve finanse edildiğini araştırmanızı öneririm. Siyonizm yıllar önce bir tohum ekti ve şimdi meyvesini topluyor. Onlar Neo-Con markasıyla Amerikan devletinin üzerinde parazit gibi yaşarken, Amerika onların aklıyla hareket edip vampir gibi önüne gelenin kanını emiyor. 

Dünyanın ve bilhassa İslam dünyasının Neo-con isimli radikal Yahudilerin etkin olduğu bir örgütle sorunu var. Her ülkenin nasıl ki bir derin devleti varsa dünyanın da derin devleti Neo-Conlardır. Herkese düşmandırlar ama belli bir cephede toplanmayıp toplum oldukları için fark edilmiyorlar (aklınıza FETÖ’cüleri getirin). Fikirleri silahtan tehlikelidir. Kaldı ki silahlar susmuyorsa bu güruh istediği içindir. Kimse bu habis zihniyete düşmanlık beslemiyor. Ancak onlar herkese düşmanlar. Düşmanınızdan korunmanın ilk aşaması onu iyi tanımaktır. Bu yazı neo-Hamanları tanıtmak için yazıldı. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23