• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Fransız Baharı

10 Aralık 2018
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Fransa protestoların olağan olduğu bir ülke. 1789’daki Fransız devriminden bu yana birçok protestolar aracılığıyla ülkenin kaderine sokaklarda karar verildi. Birçok kişinin kabul ettiği gibi; son gösteriler ideolojik olmaktan çok ekonomik sebeplerden dolayı çıktı. Sarı yelekliler Fransız kökenli, göçmenlerden haz etmeyen, her cenahtan toplanmış insanlardan oluşuyor. Gösterilerin arkasında Amerika ya da başka bir ülkenin olduğuna dair iddialar gerçekçi bulunmuyor. 

Otuz yılını Fransa’da geçirmiş gazeteci dostumuz Fatih Karakaya’ya göre ABD ve İsrail gibi ülkelerin Fransa’yı karıştırmasına gerek yok. Çünkü Fransa zaten bu ülkelerin sözünden çıkmaz. Mesela Fransa’da İsrail’i veya Yahudiliği eleştirdiğiniz zaman mahkemelik olursunuz. Fatih beye göre ülkede bir sosyal patlama yaşanıyor. Çünkü Fransa’daki hayat pahalılığı halkı öyle fakirleştirdi ki, bilhassa genç kesim vergi kesintileri yüzünden geçinmekte büyük zorluklar yaşıyor. 

İstatistiklere göre Fransa milli gelirinin yüzde 46,2’si toplanan vergilerden oluşuyor. Asgari ücret net 1140 Euro. Banliyödeki 2+1 bir evin kirası bile 600-800 Euro arasında değişiyor. Asgari ücrete her yıl yüzde 1,5 zam yapılıyor. Çünkü hükümetin açıkladığı enflasyon yıllık yüzde 2’yi geçmiyor. Fakat enflasyon rakamları gerçekçi bulunmayıp gizli bir enflasyonun varlığından bahsediliyor. Günlük hayattaki pahalılık rakamların gösterdiğinden çok daha fazla. Halk bu yüzden öfkeli ve ilk kez darbe yapılması çağrısında bulunuyor.

Bugünlere gelinmesinde halkın da suçu yok değil. Macron, eski başkan Francois Holland hükümetinde Maliye Bakanlığı yaparken çok yüksek vergiler koymuştu. Fakat halkın yüzde 25’i oy kullanmayarak, kalanlarsa Macron’u seçerek seçim gününde bugünlerin temelini attılar. Ayrıca taa buralardan da görüleceği üzere Macron’da Fransa’yı yönetecek vasıflar yok. Ne bugüne kadar yaptıkları ne de yapacakları umut vermiyor. Dolayısıyla Fransızlar kendi seçtikleri kabiliyetsiz bir Cumhurbaşkanı ile geleceğini kurtarmak adına mücadele veriyor. 

Sarı yeleklilerin protestolarını bizdeki çapulcuların başlattığı Gezi olaylarıyla karıştırmamak lazım. Gezide ideolojik saiklerle sokağa çıkıldı ve amaç hükümeti devirmekti. Sokağa çıkanlar hali vakti yerinde insanlardı (otelini protestoculara açan zenginleri ve ‘ben de çapulcuyum’ diyen giyimci baronu hatırlayın). Soros’un öncülük ettiği renkli devrimler koleksiyonuna bir de Türkiye eklenecekti ve fakat başarılı olamadılar. Geziciler sonuç itibariyle morardığı için adını Mor Devrim koyanlar bile oldu. Gezidekinin aksine, Fransa’da halk ekonomik sorunları için sokağa çıkıyor. Fransızlar bu kadar fakirleşmeseydi protestolar da olmazdı. 

Eğer sarı yeleklilerin protestoları diğer gösterilere benzetilecekse en iyi benzerlik Arap baharı sürecindeki protestolarla olur. Arap halkı özgürlüğün yanı sıra ekonomik sıkıntılar için de meydanları işgal etmişti. Bazı uzmanlar Fransızların Arap halklarından esinlendiğini düşünüyor. Eğer bu teşhis doğruysa bu durumda Fransız hükümeti ektiğini biçmiş olacak. Çünkü Arap halklarının haklı isyanları karşısında diktatörlerin yanında durmuşlardı. Bakalım Arap diktatörler de Macron’u destekleyecekler mi (muhtemelen desteklerler).

Fransa’daki protestolar yakın zamanda bitse bile siyaset üzerindeki etkisi daha derin ve kalıcı olacak. Muhtemeldir ki Macron bir daha seçim kazanamaz. Kızgın halk böyle durumlarda daha milliyetçi ve otoriter parti ve liderlere oy verir. Bu durumda gelecek seçimde Marine Le Pen’in Cumhurbaşkanı olma ihtimali yükseliyor. Le Pen’in gelişinin Fransız ekonomisine bir katkısı olmayıp seçmenin nefret hislerini tatmin etmenin ötesine geçmeyecektir. Ancak Avrupa Birliğinin geleceği üzerinde kara bulutlar oluşturacağı kesindir. 

Avrupa karışırken Avrupa’nın mağdurları da televizyonların karşısında çekirdek çıtlatarak olayları izleyecek ve karışıklığın devamını isteyecektir. Çünkü bilirler ki Fransız ordusu ve bürokrasisi kendi sorunlarıyla uğraşmazsa diğer ülkeleri karıştırmakla uğraşır. Fransa’da mevsim değişiyor. Bakalım bahar mı yoksa kış mı gelecek. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23