• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Afrin’deki algı savaşını da kazanmalıyız

12 Şubat 2018
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Eğer sesiniz çıkmazsa ya da az çıkarsa veyahut muhatabınızın sesi daha çok çıkarsa haklılığınızı ispat etmeniz hem zor olur hem de karşı tarafın haksızlıklarını ve yalanlarını meşrulaştırmasına neden olursunuz. ABD ve PKK şu anda askeri cephede Türkiye ile savaşırken, yandaşları medyada bir algı savaşı veriyor. ÖSO mensuplarını DAEŞ’li teröristler gibi göstermeler, DAEŞ ve Esed güçlerinin katliam ve yıkımlarını gösteren videoları Türk ordusu ve ÖSO’ya mal etmeler ve daha nice yalan yanlış bilgi ile dünya kamuoyu kandırılmaya çalışılıyor. 

Yalan söyleyenin doğru bir davası ve haklı bir mücadelesi olamaz. Ancak yalanlarını doğrularla temizlemezseniz mumları yanmaya devam edecektir. ABD ve PKK’nın en büyük ve en çok ihanet yayan mumu “DAEŞ’le mücadele”dir. DAEŞ ki günümüzün Moğolları misali Irak ve Suriye’yi işgal edip yerle bir ettiğinde herkes korkuyla olanları izliyordu. DAEŞ’in ideolojisi, kurduğu sözde İslam devleti, lideri, katliam metotları üzerine çok şey yazılıp çizildi. Bir dönem artık DAEŞ isminde bir devletin kalıcılığına bile inanılmaya başlanmıştı.

Sonra azılı terör örgütü birden geri çekilmeye başladı. Öyle ki başkentleri Rakka’da bile El Bab’a nazaran daha az direnerek şehri YPG’ye devrettiler. Bir terslik olduğunu, oyun içinde oyun olduğunu bir İngiliz oyunu bozdu. BBC’nin DAEŞ militanlarının tahliyesini gösteren videosundan sonra ABD-DAEŞ işbirliği apaçık ortaya çıktı. Ama Amerikalılar insan aklıyla dalga geçercesine hiç oralı olmadılar.

Mumları sönmüştü ama ne var ki mumu söndürmeden önce başka bir mum yakmışlardı. O da; DAEŞ’i yendiklerini söylemeleriydi. Artık DAEŞ yenilmişti ama YPG’ye hâlâ silah veriliyordu. Üstüne bir de 30 bin kişilik ordu kuruluyordu. Demek ki DAEŞ yenilmemişti. Daha doğrusu yenmemişlerdi. DAEŞ ki, daha önce hiç bulunmadıkları Suriye’ye yerleşmek, tampon bir Kürt bölgesi kurmak, İsrail’in güvenliğini sağlamak, Müslümanların her türlü kaynaklarını mezhep çatışmalarıyla yenmek için çok önemli bir alettir. ABD ve İsrail’in Ortadoğu’da istedikleri düzeni kurmaları için bölge ülkelerinde düzenin olmaması gerekiyor ve DAEŞ bu bağlamda belki PKK/YPG’den bile daha kıymetli bir araçtır. 

Menbiç’ten DAEŞ’i temizledikten sonra çıkacaklarını söylemeleri, yalandan mamul diğer bir mumdur. Daha 5 gün önce Menbiç’e giden Amerikalı bir general “Türkiye saldırırsa biz de sert karşılık veririz” dedi. Menbiç Boston’da bir kasaba değil, Türkiye Amerika’ya saldırmıyor, ama NATO müttefikimiz ABD bize saldırmaktan bahsediyor. Menbiç’le (ve belki ABD-PKK işbirliğiyle de) ilgili yalanın 15 Temmuz’la alakalı olduğunu bir kez daha tekrar etmeliyim. ABD, 15 Temmuz’un olacağını önceden bildiği için rahatlıkla Menbiç’ten çıkacağını söylemişti. Eğer darbe başarılı olsaydı artık verilen sözü hatırlatacak bir hükümet olmayacağı için Menbiç’e konacaklardı. Ama işler istediği gibi gitmedi ve şimdi Türkiye’ye karşılık vermekle tehdit ediyorlar.

Afrin, SDG kontrolünde olmadığı için karışmayacaklarını söylemeleri diğer bir yalan. Çünkü SDG’nin bizzat kendisi Afrin’de olduğunu söylüyor. Afrin’de ABD’nin SDG’ye verdiği silahlar var ve hâlâ bölgeye militan ve silah desteği gidiyor (bkz. tankları vuran tanksavar füzeleri). Afrin’de sivillerin öldürüldüğü gibi yalanları ise Amerikan medyası ve Kati Piri ve Federica Mogherini gibi bazı AB’li yetkililer yayıyor.

Daha bunun gibi birçok yalan yazılabilir. Ancak yalanın yalan olduğunu bilmek ve hatta ispat etmek bir şey ifade etmiyor. Önemli olan doğruları yayabilmektir ve bu görev sivillere düşüyor. Sosyal medyanın klasik medyadan daha etkili olduğu günümüzde her şahıs bir gazete veya TV’den daha öteye sesini duyuracak imkânlara sahip. Bilhassa yabancı dil bilenlerin algı operasyonlarına karşılık vermesi bir zorunluluktur. Siviller sanal alemde sanal tugaylar, cepheler, bölükler kurup hem kara propagandaya karşı koymalı, hem de gerçekleri anlatmalı. Zaferi ordu kazanır. Meşruiyetini ise siviller sağlar. Hep birlikte algı savaşının Türkiye cephesinde buluşalım.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23