Hangi yüzünüze tükürelim?
Hangi yüzünüze tükürelim?
Halil Kışlacık
Elon Musk, Amerika’da desteklediği Donald Trump’ın başkanlık seçimini kazanmasının ardından gözünü Avrupa’ya dikince, Batı’nın ikiyüzlülüğü bir kere daha ortaya serildi.
“Karıştırılmasında fayda görülen” ülkelerde icra edildiğinde “ifade özgürlüğü” olarak savunulan işler, bir anda “seçimlere ve ülkelerin içişlerine müdahale etmek” oluverdi.
Önce şunu belirtelim, Musk’un yarası derin. Aşırı solun yürüttüğü algıya kapılıp oğlunun cinsiyet değiştirme ameliyatına olur verdiği için çok pişman. “Oğlumu öldürdüler” diyerek açıklıyor durumu.
Satın alıp adını “X” yaptığı sosyal medya platformu Twitter’ı, kendi kişisel şöhretini ve servetinden ciddi bir parayı, bu meselenin suçlusu gördüğü solcuların seçimi kaybetmesi için harcadı.
Elbette Trump gibi kapitalist bir adamın başkan seçilmesi ve ona doğrudan etki edebilecek pozisyonda bulunmak da önemli bir motivasyondu ama asıl yarası buydu. Cumhuriyetçilerin adayı kim olursa olsun, bu desteği verecekti.
•••
Amerika’daki seçimleri hallettikten sonra, sıra Avrupa’ya geldi.
X’te Almanya’nın aşırı sağcı AfD partisini överek, “Almanya’yı sadece AfD kurtarabilir” dedi. Daha sonra, Almanya’da yayın yapan Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde bir makale yayınlayıp, AfD’yi “Almanya için son umut kıvılcımı” olarak nitelendirdi. Kendisine tepki gösteren Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier için de “Steinmeier antidemokratik bir zorbadır. Yazıklar olsun ona” dedi.
Durmadı...
İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ı hedef alarak, “İngiltere Başsavcısı olarak görev yaptığı 2008-2013 yıllarında çocuk istismar çetelerini yargılamamak”la suçladı. Ayrıca “ABD’nin İngiliz halkını ‘zalim hükümetten’ kurtarıp kurtarmaması” konulu bir anket yayınladı. Suriyeli sığınmacı Cemal Hicazi’ye attığı iftiralar ve mahkeme hükümlerine uymadığı için cezaevine gönderilen, İngiltere’de aşırı sağcı grupların başında gelen İngiliz Savunma Ligi’nin eski lideri Robinson için yaptığı paylaşımda, “Tommy’yi serbest bırakın” ifadesini kullandı.
•••
İşin “esnafı”nı bir yana bırakırsak, ortalama Batı solcusu ile ortalama Türk solcusu arasında fark vardır. En “karı kız ayağına” bu işlere gireni bile müktesebatta bizim “eski tüfek”leri cebinden çıkarır. Dolayısıyla yürütülecek algı operasyonu da farklı olmalı... Orada bu işlerin standardını, “48 saat daha yağmaya devam ederseniz Birleşmiş Milletler hükümeti düşürecek” seviyesine ayarlarsan, reaksiyon alamazsın.
Belli ki Musk da ciddi yürüyecek.
Bu, Batılı liderleri sıkıntıya sokuyor.
Arka arkaya açıklamalar dinledik.
Almanya’dan Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Başbakan Olaf Scholz, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann, Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grubu Başkanı Rolf Mützenich, AP Milletvekili Damian Boeselager...
İngiltere’den Başbakan Keir Starmer, İçişleri Bakanlığında Koruma İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Jess Phillips, Liberal Demokratlar partisinin lideri Ed Davey, aynı partinin milletvekili Danny Chambers, İşçi Partili Stella Creasy ile ismini vermeyen birkaç vekil ve bağımsız milletvekili Richard Burgon...
Fransa’dan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron..
Norveç’ten Başbakan Jonas Gahr
Stoere...
Belçika’dan Başbakan Alexander De Croo... Ve hatta AB Komisyonu’ndan yetkililer... Hepsi, Musk’a tepki gösteriyor.
İyi de beyler bayanlar, bu adamın sosyal medya platformu sizin aparatınızken söyledikleriniz ne olacak?
Bu “İfade hürriyeti” denilen şey başkasının başına bela iken “demokrasinin vazgeçilmez bir parçası” da, size hırlayınca mı tehdit?