Kosova’nın seçimi
Kosova’nın seçimi
AYHAN DEMİR
Kosova Cumhuriyeti, siyasi anlamda, oldukça yoğun geçen bir dönemin finalini 9 Şubat’ta yaptı. İki milyona yakın Kosovalı, 120 sandalyeli ülke meclisinin yeni üyelerini belirlemek üzere, sandık başına gitti.
Kosova Anayasası’na göre, mecliste, 100 Arnavut ve 20 azınlık milletvekili bulunuyor. Azınlık milletvekillerinden 10’u Sırp, 3’ü Boşnak, 2’si Türk, 2’si Roman, 2’si Mısırlı ve 1’i Goran. Azınlık temsilcileri, tıpkı mecliste olduğu gibi, hükümette de garanti mevkilere sahipler.
Bu seçimlerde ilk kez, ülke dışında yaşayan Kosova vatandaşları da Büyükelçilik ve Konsolosluklarda kurulan sandıklarda oy kullandılar.
Bu seçimin bir diğer özelliği ise bağımsızlıktan bu yana ilk kez zamanında seçim yapıldı. Bir başka ifadeyle, ilk kez bir hükümet, dört yıllık hizmet dönemini tamamlayabildi.
Kosova’daki genel seçimlere ait bir özellik daha: Partiler, müstakbel başbakan adaylarını ilan ederek sandığa gidiyor.
Bu seçimde “500 bin oy” hedefi koyan Başbakan ve Kendin Karar Al Hareketi-LVV Başbakan Adayı Albin Kurti, bu hedefe ulaşabilmek adına, birçok dikkat çekici vaatle meydanlara çıktı. 1 milyar Euro’luk yatırım, asgari ücretin 500 Euro’nun üzerine çıkarılması, Avrupa Birliği’nden ithal edilecek araçlardaki yüzde 10’luk gümrük vergisinin kaldırılması ve Kosova Ordusu’na 1 milyar Euro kaynak ayrılması.
Ana muhalefet partisi konumundaki Kosova Demokratik Partisi-PDK Başbakan Adayı Bedri Hamza’nın vaatlerinin merkezinde ise göreve geldikten kısa süre sonra, kamu çalışanları ve emeklilerinin maaşlarını arttırmak yer aldı.
Muhalefetin diğer temsilcisi Kosova Demokratik Birliği-LDK Başbakan Adayı Lumir Abdixhiku’nun vaatleri ise Batılı ülkelerle daha iyi ilişkiler kurmak, 5 milyar Euro’luk yatırım paketi ve ekonomik kalkınmanın hızlandırılması idi.
Eski Başbakan ve Kosova’nın Geleceği İçin İttifak-AAK Başbakan Adayı Ramush Haradinaj ise ülkesinin NATO’ya tam üye olmasını vaat etti.
Seçime ilk defa katılan ve özellikle muhafazakâr kesimin oyuna talip olan “Aile Koalisyonu” da son dönemde büyük erezyona uğradığı yönünde eleştirilerin olduğu geleneksel aile yapısını korumayı ve güçlendirmeyi vaatleri arasında ilk sıraya yerleştirdi.
Seçim öncesi anketler, Kurti’nin liderliğindeki LVV’nin ipi önde göğüsleyeceğini işaret ediyordu. Dört yıl boyunca, ülkenin, istikrar içinde yönetilmesi ve özellikle Kosova’nın kuzeyindeki güvenlik konularında başarı elde edilmesi, bu neticenin en temel gerekçeleriydi. Bununla birlikte Kurti Hükümeti, ekonomi, sağlık ve eğitim gibi temel alanlarda büyük bir fark ortaya koyamadı. Bu sebeple, 2021 yılında elde edilen yüzde 50’lik oyun korunamayacağı da görülmekteydi.
Anketler, Sırbistan destekli Kosovalı Sırpların en büyük siyasi partisi Sırp Listesi’nin de oy kaybettiğine işaret ediyordu. Öyle ki, bu sefer, Kosovalı Sırplara ayrılan 10 sandalyeyi, diğer Sırp partileriyle paylaşabilirlerdi.
Kosovalı Türklere garanti edilen iki sandalyeyi kazanmak için verilecek yarışın Kosova Demokratik Türk Partisi-KDTP ile Yenilikçi Türk Hareket Partisi-YTHP arasında geçmesi bekleniyordu. Rahmetli Arif Bütüç’ün vefatından sonra sembolik bir hale gelen Kosova Adalet Türk Partisi-KATP’nin ise önemli bir varlık göstermesi beklenmiyordu.
Beklendiği gibi oldu.
Albn Kurti liderliğindeki LVV, sandıktan birinci parti olarak çıktı ama yüzde 10 civarında bir oy kaybı yaşadı. Muhalefet partileri, bekledikleri kadar olmasa da oylarını artırdı. Sırp Listesi ise oyu azalanlar arasında yer aldı.
Hal böyle olunca, Albin Kurti ve LVV taraftarlarının sevinci yarım kaldı. Kurulacak yeni koalisyon hükümetinde yer alabilmenin derin hesapları çoktan başladı. PDK, LDK ve AAK’da oluşan muhalefet bloğunun sevinci de yarım kaldı. Fakat LVV’nin hükümeti kuramaması durumunda görevi devralma umutları hâlâ diri.
Gelelim Türk partilerine…
Dört yıl önceki seçimlerde 6 bin 496 oy alan KDTP, bu sefer 4 bin 500’ler seviyesine geriledi. Buna rağmen mecliste iki sandalye ile temsil hakkı kazandı. Kuruluşunun üçüncü ayında katıldığı seçimlerde bin 243 oy alan YTHP ise dört yılın sonunda oyunu 2 binin üzerine çıkardı. Ancak bu oylar, onu meclise taşımaya yetmedi. Geçen seçime katılmayan KATP ise 600 civarında oy alabildi.
Türk partilerinin ortak problemi: Nüfus sayımında kendini Türk olarak ifade edenlerin sayısı artarken, Türk partilerinin aldığı toplam oyun azalmasıdır.
Son olarak, “olaysız seçim” dememizi engelleyen gelişmeden bahsedelim.
KDTP Genel Başkanı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka ile yeğeni Fuad Damka, Prizren’de gözaltına alındılar. İddiaya göre: “Fikrim Damka ve yeğeni, seçim akşamı, Yenilikçi Türk Hareket Partisi-YHTP Milletvekili Adayı Arda Maloku’ya fiziki saldırıda bulundular.”
Fikrim Damka’nın, kriminal isimlerle ve mafya liderleriyle çekilmiş, samimi fotoğraflarını görmüştüm. İddialar doğruysa, onlardan öğrendiklerini bir kadına karşı uygulamış. Kosova Türk toplumunu temsil iddiasındaki bir siyasetçinin, parti genel başkanının, bakanın isminin, bir kadın siyasetçiye yönelik saldırı hadisesine karışması, üzüntü verici olduğu kadar düşündürücü.
Şiddetin, elbette, kadını-erkeği olmaz. Ancak “racon gereği” kadına dokunulmaz, el kalkmaz. Keşke, en azından bunu, öğrenebilseydiler. Keşke, şiddet yerine, Kosova Türk toplumuna yaptıkları katkılarla, gündeme gelseydiler.