• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Bilmeden bilgiçlik taslamak..

15 Ekim 2020
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Terzilik, konfeksiyon öncesi dönemlerde verimli olmakla birlikte oldukça zor bir meslekti. Bilhassa bedene göre dikiş tutturmak haylice risk taşırdı. Zamanın bolluğu ve paranın azlığında “az olsun güzel ve uzun yaşasın” düşüncesiyle, esvaplar terziye diktirilirdi..

Zaman geçtikçe para çoğaldı ve eşyanın da ömrü kısalmaya başladı. İsrafçılık moda oldu. Terziler, seri üretimle baş edemeyince, yavaştan yavaşa kepenklerini indirmeye başladılar.

Konfeksiyon öncesinde terzilikte uzmanlık, dikişin her alanına hakimiyet isterken, konfeksiyon devrinde, inşaat sektörünün duvarcısı ve muslukçusu ve sıvacısı gibi, ana gövdenin tek parçalarında ustalığa dönüştü..

Para çoğaldıkça kıymeti azalacaktı. Paranın zafiyeti israfçılığı coşturunca, memlekette bet bereket de kalmadı.

Kapitalist ekonomide işçilikte uzmanlık, tıp doktorluğunda olduğu gibi, üretimin belirli noktalarında ustalaşma istiyor. İğneye iplik geçirmede uzmanlaşan işçi, bir pantolon versen ütüleyemiyor. İğne ve iplikle harikalar yaratanlar ilik açmayı beceremiyorlar..

Çünkü terziliği öldürdüler. Sadece terzilik mi?

Ahlak ve insanlık da kalmadı.. 

Kapitalizmin tarım sanayiinde üretici köylü, kendi araçlarıyla kendi toprağında çalışır. Köylünün yetiştirdiği ürünlerini toptan satın alan müşteriyse, gıda sanayicisidir. Sütte böyledir, domateste böyle, kayısıda da böyle. Ayşe kadın üretiminde de aynen böyledir. Toprak sahibi köylü tohumu tarlaya atar, anında da konserveci müşterisiyle fiyat pazarlığı başlar..

Bunların toplu sözleşmeleri senelik olarak mevsim başında yapılır. Yağ, peynir üreticisi fabrikasında işveren konumunda yer alırken, aynı zamanda, ineğinin memesinden sütünü sağan köylünün de müşterisidir. 

Toprak ve inek sahibi köylü konserve üreten sanayici ile fiyat tespitinde doğrudan yer almazlar. Gelecek yılın süt fiyatını daha henüz ineği boğaya gelmemiş köylünün yerine hükümet bürokratları masaya yerleşirler. Fabrikatörlerin yerine de onların aynı sınıftan işveren arkadaşları otururlar. İşçi temsilcileriyse, sendikacılıktan ayrıldığında siyasete alınıp çalışma bakanlığına atanacaklarından, kendi havalarındadır.. 

İşçi temsilcileri, ne inek sahibidirler ne toprak. Bir zamanlar işçi imişler, hikaye!.. 

Ücret karşılığı çalışma ve çalıştırmada usul ve kuralların ana şeması böyle. Bunun kıyısında köşesinde bir takım ekleme ve çıkarmalar, sağa sola kaydırmalar yapılabilir. Neticede geçmiş günlerden atalarının dini gibi gelen kurallar zinciri, ihtimamla korunur.. 

Kırklı yıllarda ilk mektep talebesiyken Haliç denizinin morartılmış halini görmek için bayağı acelecilik ederdik. Üç beş yılda bir tekerrür eden var yıllarında patlıcan rekoltesi yükseldiğinde, ucuza satıp fiziken yorulmaktansa, kabzımallar, patlıcanı denize dökerlerdi..

Zaman zaman inek sahibi köylüler de, yoğurtçunun eşkıyalık damarı kabardığında, sütünü satmaktan vazgeçen asil köylü, güğümlerini dereye boşaltır. Halen de devam eder süt üreticilerinin bu asil davranışları. Tek partili yıllarda konservecilik pek yaygın ve derin olmadığından. Bunlar fabrikalarında işleyecekleri sebze ve zerzevatı, mevsiminde tarlalardan alırlardı..

Şimdi, partiler bollaştı. Bollaşma yozlaşmaya yol tutar. Kız modası göbekleri açtırdı. Fatih Erbakan, maaş ve ücretlere yüzde elli zam veriyor…

Bir tereddi ki, ne sor ne de söyle..

Ukalalığımıza vermeyin lütfen. ALİVRE ALIŞ VERİŞE dokunalım..

Bu usul bir kumar oyunudur. Zar kullanılmaz. Kart ve fişin de işi yoktur bu kumarda.

Bu kumar. Henüz boğaya gelmemiş ineğin seneye doğuracağı buzağısının alış verişiyle oynanır.

Oyuncular, yüzde doksan Müslüman. Aralarında azınlıktır cami yaptıran. Çoğunluğu şadırvanında abdest alıp namaza durur.

Biz Müslümanız. Bizleri çekip çevirenler de Müslüman. Alivre alış veriş ise, kumar oluşundan, haram.

Diyanet İşleri Başkanı bu konuda fikir beyan edebilir mi?..

İşte o da yasak..

Çal başına hocaefendiyi!.. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Bilmeden bilgiçlik taslamak..

Bilen zaten bilgiçlik taslamaz; sallar

Mustafa

Türk milleti bilmediği konuda uzmandır.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23