• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Azerbaycan Ermenistan çatışmasında

19 Ekim 2020
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Memeliler, doğum yaptığı an, yavruları hemen anasının memesine yapışıyor. Kanatlıda da yumurtasını kırıp dışarıya çıkan yavru, yerdeki yem kırıntısına yöneliyor. Müslüman, akıl baliğ olmanın eşiğindeyken öğreniyor ki, rızkının garantörü Hz. Allah’tır..

Ne var ki insan, hırs ve ihtiras sahibidir. Teriyle kazandığına şükretmeyi aptallık sayıyor. Bilgi ve kabiliyetine göre Allah’ın düzenini değiştirecek.  Aklı fikri gıda maddelerinde sahtekarlık ve kendisini de ilahlaştırmak.. 

Sebze, meyve dahil, tarımın modernleştirilmesi, üretimde verim artışını sağlıyor. Amma, asli yapısında insanı yaşatan gıda maddelerinde yapılan karakter değişikliği, dayanıklılığı güçlendiriyorsa da beşeri hayatın ve çevrenin ölümüne de yol açıyor.

 • 

Orospuya orospu demenin yasak olduğu bir zaman ve mekanda yaşıyoruz. Masum milletin adına yarın Meclisten bir kanun çıkar da gıda maddeleri üzerinde şimdiye dek yapıla gelinen kahpeliklerden söz etmeyi, eğer ağır cezalık bir suç sayılırsa, bunun anlamı ne olur?.. 

Harvey Levenstein, ABD’nin Ontario Üniversitesinde bir profesör. Sağlık sektörüyle gıda sanayi arasında yüz yıldır işletilen şeytani işbirliğini tafsilatıyla anlatır. Uludağ Ün. Prof. Hasan Doğruyol, gıdadaki katkı maddelerini tanıtıcı bir üslupla hem de İslami hassasiyetle ortaya döküyor. İsmail Tokalak ve Prof. Ramazan Kurtoğlu, konunun uzmanları. Ve daha niceleri. Mesela Prof. Yavuz Dizdar..

Böyle bir kanun uygulaması son tahlilde, bunların yazdığı kitapları alıp okumanın da ağır suç sayılacağı anlamını vermez mi?

Diyelim ki verdi. Said Nursi Üstadın İhlas Risalesini okumak, İnönü, Bayar- Menderes ve Demirel’li yıllarda, beş yıllık ağır ceza mahkumiyetinin gerekçesiydi. Böyle bir kanun, niceliğinde amacını değiştirse de niteliğinde 140 ve 141. Maddelerin Ceza Kanununa geri getirilişi, sayılmaz mı?.. 

Cumhuriyet’e bir lafımız yok, hem niye olsun ki. Demokrasiye gelince, pek öyle değil. Sivil hayatta avukatınızı bedeli mukabili süresiz kiralıyorsunuz.. Taraflar, istedikleri an vekalet anlaşmasını resen iptal edebiliyorlar. Seçmenlerinse, temsilcileriyle aralarındaki vekalet anlaşmaları, belirli bir süreyle sınırlı. Seçmen ki, vekaleti veren kişidir, yetkisini sahibinin tercihi dışında kullanması durumunda temsilciliğini tek taraflı sonlandırması, seçmeninin hakkı olmalıdır..

Temsilcilerimizin, Meclis’ten böyle bir kanun çıkardıklarını farz edelim..

Seçmenlerin temsilcileriyle sandık başında reyleriyle imzaladıkları anlaşma, kendilerine iptal hakkını vermiş olmaz mı? 

Demek istediğimiz, biraz çirkin de düşse belirtmek istediğimiz, sandık bayramında elin ellerinin, armut, toplamadığıdır..

Mebuslarla icra unsurlarından gelen karma isteklerin teklif olarak içerisinde yer aldığı bir torba, Meclis gündeminde.. 

Muhtevasına muhalefet eden birkaç mebusun itirazları sonunda, gıda kalpazanlığını koruyucu teklifin birkaç maddesi teklifin listesinden çıkarılmış.

Demek ki, bizim meclisimizde de gıda maddeleri üzerinde masum milletin zararına yapılan sahtekarlıkları anlayışla karşılayan mebuslarımız bulunabiliyormuş. Böyle bir hal karşısında milletin itimat ederek Meclis’e gönderdiği kişileri bilip tanıma ve gerektiğinde aralarındaki anlaşmayı süresinden evvel fesh etme hakları da olmalıdır.. Yarın, yukarıda hayalen var olabileceğini düşündüğümüz bir kanun, gerçek olarak bizim Meclisten çıkar da gıda maddeleri üzerinde şimdiye dek yapıla gelinen kahpeliklerden söz etmek, eğer ağır cezalık bir suç sayılırsa, bunun anlamı ne olur?.. 

Anlayabildiğimize göre mebuslarımızdan partilerini bilmediğimiz bir grup, gıda sahtekarlığına laf edilmesinden rahatsız oluyorlar. Oysa Allah’ın nimetlerinden temizi ve karakterinin de bozulmamışının helalinden tüketilmesi de Allah emirleri arasında yer alıyor. Bakmayınız siz gıda maddelerinin sertifikacılar tarafından ayak üstü helalleştirilmesine. Kafesinde kımıldamaya dahi fırsat ve imkan tanınmayan bir tavuğun, helal midir eti ve yumurtası?.. 

Bu konuda fikir beyan etmek, okuyup yazarak tartışmak yasaklandığında, vatandaşın din hürriyeti de elinden alınmış olur.. 

• 

Torbalı kanunlarda tasarı ve teklifler aşura kazanı misali torbaya doldurulduğunda, en başlarda yer alan kanun metni uzun uzun müzakere edilse de, torbada yer tutan kalıntılar, daha evvel Meclis dışında açık tartışma konusu yapılmadığından, birbirleri ardınca “kabul edenler-etmeyenler” aceleciliğiyle kanunlaşıveriyor...

Kimlerin teklifi olduğu açıklanmadan torbaya doldurulan metinlerden, ABD emperyalizminin mısır şurubuna laf edilmesine müeyyide yükleyen eklentiyi kim yapmış ve bunu bir ihtiyaç haline getiren gerekçesi de nedir, meselesi seçmenlerden gizlenmiş olur?.

Oysa, itimat üzerine kurulu müesseselerde aslolan şeffaflıktır. Bu gidince ortalığı da karanlık basar.

Hükümet, ülkemizin başına bela şişmanlıkla savaş politikasında pancar şekerini koruma amacıyla mısır şurubuna zahiren sınırlama getirmişti. Nişastacılar rahatsız oldularsa da sonra seslerini kıstılar.

Bir beklentileri olmalıydı.. 

Arkasından Meclis gündeminde, gıda maddelerinin ticari amaçlarla kirletilmesine karşı fikir beyan edenleri ağır cezalarla korkutarak ölüm yerine sıtmaya razı etme!..

Bizim iman anlayışımız ve felsefemizde yeri bulunmayan bir uygulama..

Anlaşılan, asgari ücretle geçinemeyenler, ekmeği yetiremiyorlarsa, baklavayı, helvayı, gazozu, koka kolayı, pasta ve çikolatayı biraz daha düşük fiyattan alabilsinler diye, birileri torbaya dalarak bu muzipliği yapmış olmalı.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ömer

Baklava dediniz de ben almıştım . Bir kaç saat sonra taş gibi oldu . Anladım ki bu ne baklava ne tadı tat ne şekeri şeker ne fıstığı fıstık acayip bir şey ve olduğu gibi çöpe . Gıda terör kadar tehlikeli hal aldı . Bakın bizler vatandaş olarak yüzde seksen belki fazla . Gıda değil zehir alıyoruz . Yahutta gıda değeri düşük meyve sebzeler etler. Ve hastaneler kalp damar tansiyon şeker hastaları ile dolu . Hükümetimiz bu işi ciddi ele almalı .

Şahika

Allah âkîbetimizi hayr eylesin, şeytanlaşmış şerli insanları şerrinden cümlemizi muhafaza eylesin.Amiiiiiin.!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23