• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

CHP’den 30 Ağustos Konserine Marjinal İsim

30 Ağustos 2022
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

CHP’nin klasik Atatürk milliyetçisi seçmeni partinin içinde debelendiği acınası kimlik krizini fark ediyordur muhakkak.
Şuanda görünen haliyle CHP kurumsal kimliğinin nerede bittiği HDP’nin nerede başladığı belirsizleşmişken iki fraksiyonu birbirinden ayıran ve birleştiren sınırlar da tamamen kaybolmuş durumda.
Sezgin Tanrıkulu, Canan Kaftancıoğlu ve Pervin Buldan’ın herhangi bir demecine bakarak bu söylem birliğini rahatlıkla görebilirsiniz.

CHP ile HDP arasındaki grileşmiş alanlar sadece siyaset ile sınırlı değil. Belki ondan daha çok kültürel alanda bir ten uyumu mevcut iki örgüt arasında.
Bu uyumun en güzel, en müstesna fotoğrafı CHP’li Ceyhan Belediyesinin konser alanında verilecek Salı günü. Sitesinin anasayfasında, Atatürk köşesi olan belediye, 30 Ağustos kutlaması için İlkay Akkaya ile anlaşmış.

Ekranlarda pek görünmese de Akkaya sol marjinal çevrelerde çok popüler bir isim. Misyonunu “ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların sesini çoğaltmak ” olarak tarif ediyor. Şehitler ve yakınlarının “seslerini çoğaltmak”adına bir şey yaptığına tanık olmadığımız Akkaya, bir tweetinde “Sakine Cansız, Leyla Söylemez, Fidan Doğan, Şerafettin Elçi ve M.Ali Birand'ın gidişleri, birşey söylemiyor kalbinin yerinde taş olanlara.” demiş. Sakine Cansız, bilindiği üzere PKK’nın en önemli liderlerinden biriydi ve Fransada öldürüldü. Hatırlarsanız Canan Kaftancıoğlu’da Cansız’ın ölümüne çok içerleyen bir tweet atmıştı…


“Eskiden solcuların hepsini aynı sanıyorduk ama değilmiş. Biz bir hükümete karşı değil devlete karşı savaşıyorduk, öyle değil miydi? Nerden çıktı T.C? Nerden çıktı devleti sahiplenmek? Ne farkın kaldı senin MHP’den?” diye solculara da yeterince radikal davranmadıkları için sitem eden bir sanatçı kendisi.
Yine PKK’yı pozitif bir şekilde anlatan “Bir Başka Kandil” adlı kitabı paylamış sosyal medya hesabından Akkaya… “Ezilenler” olarak sadece PKK ve sol örgütlerin hukukunu korumaya azmetmiş bu kişi, şimdi de 30 Ağustos Zafer Bayramı için sahneye çıkacak. Yani CHP ile HDP arasındaki kan kardeşliği bir kez daha tescillenecek.
Bakalım, Atatürk milliyetçisi CHP’liler buna ne tepki verecekler!
**
Geçen yazıda, Gülşen’in tutuklanmasının doğru olmadığını eğer tutuklanırsa muhalefet tarafından kahramanlaştırılacağını söylemiştim.
Maalesef öyle de oldu. Gülşen’in tutuklanması onu mağdur haline getirdi ve devirdiği koca çam karambole getirildi. Hakarete uğrayan koca camia görmezden gelinerek bu terbiyesiz kadının “mağduriyetine” odaklanıldı. Beklendiği gibi Tarkan, Murat Boz, Şahan, Fazıl Say tayfası, “sapık” diye suçlanan kesim ile ilgili tek kelime etmeden kadını savunan paylaşımlar yaptılar. Kadının tutuklanması onun LGBT ile ilgili aylardır yaptığı onca kirli propagandayı, kucak danslarını, neredeyse çıplak yaptığı şovlarını temize çekti resmen… Kariyeri çoktan tükenmiş fazlasıyla yeteneksiz bu kadından, mağdur bir anne, pırıl pırıl bir seküler kahraman icat edildi. Bunda tutuklanmasını istemeyenler kadar tutuklanmasını isteyenlerin de büyük payı var.
Bana öyle geliyor ki bu sansasyonel olayda sinirlerimizle fena şekilde oynanarak bir tuzağa düşürüldük. Dikkat ettiyseniz, İHL’lilerin çok “alınganlık” yaptığına dair tartışmalar döndükten sonra işi şöyle bir noktaya vardırdılar: “İHL’ler kapatılsın!” Evet bunu dillendiren bir kesim var! İHL’lerin onlarca yıldır maruz kaldıkları, ötekileştirmeyi, aşağılamayı tutuklama olayıyla perdeleyerek İHL’lilere despotik bir imaj iliştirmeye çalışıyorlar. Bu da bazı insanlarda “Bu okulları geçmişte neden kapatmak istedikleri şimdi anlaşılıyor” gibi bir kanaat oluşturdu.
Bu çok tehlikeli ve gerçek dışı bir imaj. Bu imajı reddetmeliyiz çünkü hala ötekileştirilmekten kurtulmuş, hakkımızı almış, eşit hale gelmiş değiliz. Karşımızdaki kitle, yüz yıldır kökleşmiş imaj ve kanaatlerle bize bakıyor ve mütemadiyen karalamaya, şeytanlaştırmaya devam ediyor. “Helalleşelim lütfen” diyen CHP ise bu kampanyada yine başı çekiyor!

**
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 'Franco özentisi diktatör bozuntusu' diye eleştirmiş Erdoğan da kendisine tazminat davası açmıştı. Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar vermiş.
Kararın gerekçesinde "cumhurbaşkanının en yüksek yürütme ve devlet makamında olması nedeniyle kendisine muhalefet edilmesi ve kendisinin sertçe eleştirilmesinin gayet doğal olduğu” ifade edilmiş. Özel tazminattan kurtulmuş böylelikle.
Eğer Erdoğan “diktatör” olsa bırakın ona dava açmayı, Özel’in bir partisi bile olmazdı. Olsa bile en fazla altı ay yaşar, sonra kendi kendini feshetmek zorunda kalırdı. Seçimlere tek parti girer, girdiği gibi de “zaferle” çıkardı. Basında hakkında tek eleştiri, matbuatta aleyhine tek kitap çıkamazdı. Ders kitapları sadece onu yazar, eğitimin temel amacı onun ideolojisini yeni nesillere aktarmak olurdu…
Bu ve aleyhte sonuçlanan yığınla davayla birlikte, Özel’in ve CHP’nin, Erdoğan’ın “diktatör” olduğuyla ilgili tezleri çökmüş oldu. Dolayısıyla Gülşen davası da hükümetle ilişkilendirilemez. Çünkü “yargıyı o davada yönlendiren bu davada neden yönlendirmiyor?” diye sorarlar adama!

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

nerede durur acaba?

cem uzan’dan kenan evren’e; ada komutanı tarık güryay’dan savcı selim başol’a, haydar baş’tan yaşar nuri’ye ve daha neler daha kimlere bu ülkede atatürk’ten geçinen 10 binler var. bu iş bugün artık bir felaket şeklinde bir çığa bir sele dönüştü. insanlar kemalizmin eziciliği altında ezilip inliyorlar, gerçekten bıkıp usandık. bu nasıl demokrasidir böyle anlamadık.

Hz. Adem as’dan bu yana görülmeyen bir durum

milattan sonra 2022, firavun’dan ve nemrud’dan bilmem kaç bin yıl sonra türkiye’de: 1-atatürk’ü eleştirenler, 2-onu sevmeyenler, 3- ve ondan nefret edenler çarmıha gerilmek istenmektedirler; bu nasıl bir modern yüzyıl yaa? anlayan var mı?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23