“Öğrenci Andı”nda İyi Parti ve HDP niye sessiz!
Peşinen kendi görüşümü söyleyeyim..
Bazı vatandaşlarımız, öğrenci andındaki bazı ifadelerden rahatsız iseler..
Onlara zorla, öğrenci andının okutulmasını doğru bulmam..
Öğrenci andındaki, “Türküm” diye başlamayı.
Bir ırk kastediliyorsa, doğru bulmam..
Her ırktan insanın “doğru olma” görevi olduğuna inanırım..
“Küçükleri koruma”, “büyükleri sayma” ilkelerine itirazım yok.
Yurdu ve milleti sevme noktasında itirazım olmadığı gibi, çok daha ötesinde söylemlere de açığım..
İnsan yurdu için canını verir..
Bu sadece vatandaşlık açısından değil.
Dini açıdan da, bir ilkedir..
“Yükselme, ileri gitme” noktasında da, hiç kimsenin itirazı olacağını sanmam..
Ama..
Bu ülkede şu veya bu konularda, farklı düşündüğümüz bir siyasi partinin liderinin ismini, tüm çocuklara itirazsız kabul ettirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum..
Hayatımda CHP’ye hiç oy vermedim.
Niye CHP’nin genel başkanını kutsayayım ki?
Biz itiraz ediyoruz, “O tarihde CHP, devletin tek partisi idi. Onun için Hilafeti kurtarmak için dışardan müslümanların yolladığı paralar, CHP’ye gelmiş. Onlar da İş Bankası’na sermaye yapmışlar. Ama artık çok partili sistemde, o günkü CHP devleti temsil ederken, bugünkü CHP devleti temsil etmiyor.. Dolayısı ile bugün CHP’nin mülkiyetindeki İş Bankası’nın % 28 hissesi, hazineye geçmeli” dediğimizde, CHP yönetimi itiraz ediyor:
“Hayır, biz o günkü CHP’nin devamıyız. O paranın da sahibiyiz” diyorlar..
Öyle ise..
Hayatında CHP’ye hiç oy vermemiş insanlara, partinizin ilk başkanını tabu gibi görmelerini nasıl isteyebilirsiniz?
Son cümle de tartışmaya verecek türden.
Yıllar önce Erbakan hoca, miting meydanlarında dillendirmişti..
“Siz ‘Ne mutlu Türküm diyene’ derseniz, birisi de çıkar ‘Ne mutlu Kürdüm diyene’ der..” ifadeleri ile konunun yanlışlığını izah etmişti..
Ülke insanının bu şekilde birbiriyle ile kavga eder hale düşürülmesinin yanlışlığını anlatmıştı..
Gerçekten de..
“Ne mutlu Türküm diyene” cümlesindeki “Türk” kelimesini ırk anlamında alırsanız.
Ki almaya müsaittir..
Kendisini Kürt olarak kabul eden insanlarımıza, hatta kendisinin farklı bir ırktan görenlere, bu cümleyi zorla tekrarlatmak, açık bir haksızlık olacaktır..
Genel kanaatim bu..
Ancak..
Devletin eski despot yüzü artık kaybolduğu için..
Öğrenci andının değişik ırklardan insanlara yönelik bir zorbalık unsuru olarak okutulduğu yönünde eski yıllarda Kürt kardeşlerimizin söyleminin de, artık günlük hayatta bir karşılığı olmadığını düşünüyorum..
Güneydoğuda 20 bin faili meçhul cinayetin işlendiği dönemde, köylülerimize dışkı yedirilmeye çalışıldığı dönemlerde bu öğrenci andının okutulmasının farklı bir anlamı vardır..
Bugün, doğu illerimizde yaşayan insanlarımızla, batı illerinde yaşayan insanlarımız arasında hiçbir ayrımcılık uygulanmadığı bir dönemde, öğrenci andının okunmasının farklı anlamı olabilecektir..
Bu genel çerçeve içinde..
Öğrenci andının vazgeçilmez olduğunu söyleyenler, bugün İyi Parti içinde kümelenmişlerdir..
İyi Parti, hem Türk milliyetçiliği konusundaki iddiaları, hem de ulusalcı damarı zinde tutma açısından, öğrenci andını vazgeçilmez bulan bir siyasi parti..
Hatta öğrenci andı zorunlu olmaktan çıkarıldığında iptali için dava açanlar, İyi Parti’de buluşmuşlardır..
Ama bugün itibari ile HDP ile yapılan ittifak gereği, İyi Partililer, öğrenci andı konusunda iki çift laf etmekten aciz duruma düşmüşlerdir..
“Öğrenci andını savunsunlar. Tekrar zorunlu olmasını istesinler. Kavga çıksın” anlamında söylemiyorum..
Gerçekten ülke insanlarının birliğini düşünerek, önceki kanaatlerinden vazgeçmişler ise..
“Dayatmalara karşıyız” diyorlar ise..
Bu olumlu bir gelişmedir..
Ama bu sessizliğin sebebi, kirli ittifakın çatırdamamasını amaçlıyorsa.
İşte orda, çok büyük bir sorun var demektir..
Sadece İyi Parti açısından değil..
Aynı sıkıntı, yıllarca Kürt vatandaşlarımızı istismar eden HDP açısından da var..
Düne kadar, öğrenci andı üzerinden kızılca kıyamet kopartan HDP’nin ırkçı siyasetçileri, eğer bugün, AK Parti iktidarının öğrenci andını kaldırması üzerinden bir teşekkürü dillendiremiyorlarsa..
İyi Parti’den korkarak, “öğrenci andının kaldırılmasının doğru olduğu”nu söyleyemiyorlarsa..
Daha önemlisi..
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Öztrak çıkıp, “Öğrenci andı geri gelecektir” diye açıklama yaptığında.
Ona bir çift söz söyleyemiyorlarsa..
HDP’nin de, ne kadar kirli bir siyaset yürüttüğü ispatlanmış olmaktadır..
Erdoğan’ı devirme ittifakının, gözleri ne kadar kararttığını, bize göstermiş olmaktadırlar..
Papa’nın anısına basılmak istenilen ve güneyoğu illerimizi gösteren haritanın bile savunmasını yapabilen HDP’li milletvekilleri, öğrenci andında sessiz kalabiliyorlarsa..
Artık bu gelinen nokta, istismar politikasının iflas ettiği bir noktadır..
Hep diyorduk ya..
Terörle mücadele, sadece askeri tedbirlerle olmaz.
İşte öğrenci andının zorunlu olmaktan çıkarılması da; terörle mücadelede, PKK’ya uygun zemin hazırlama/istismar edeceği malzeme verme noktasındaki yanlıştan dönülmesinin göstergesidir..
Kürtçe televizyonun yayın hayatına başlamasından Kürtçenin seçmeli ders olmasına kadar, onlarca atılan adıma rağmen..
AK Parti’ye kaybettirme..
CHP’ye kazandırma politikasını sürdürmeye devam eden bir HDP..
Artık Kürt seçmenin güvenini de kaybedecektir..
Kimsenin başkası ile kavga etmesinden çıkar oluşturma niyetim yok..
Dürüst olalım..
İlkeli olalım..
Öğrenci andına ben karşı çıktığımı söylüyorum.
AK Parti de karşı olmalı ki, kaldırdı..
HDP, o tarihte öğrenci andının kaldırılmasını desteklerken..
Bugün öğrenci andı kaldırılmamalı diyen CHP ile ittifak yapıyorsa..
Söylemlerinde samimi olmadığını itiraf etmiş demektir..
Bir sıçrar çekirge.. İki sıçrar çekirge..
Ama üçüncüde...
Yakalanır çekirge..
2018 milletvekili seçiminde CHP-HDP gizli ittifakı sıçradı..
2019 belediye başkanlığı seçimlerinde sıçradı..
Önümüzdeki seçimde sıra, yakalanmalarında..