LGBTİ’lerin, Meral ablaya ziyaretinde Yavuz da var mıydı?
Eşcinselliğin, gayliği ile, lezbiyenliği ile, homoseksüelliği ile, ahlaksız ilişkilerin her türlüsü ile meşru olmasını isteyen LGBTİ’ler, “Ben 7 yaşından beri namaz kılan bir ablanızım” diyerek Müslümanları kafakola almaya çalışan İP Başkanı Meral Akşener’e teşekkür ziyaretinde bulunmuşlar..
İstanbul Sözleşmesi’ne imza atan Ak Parti, bu yanlışı görüp, “İstanbul Sözleşmesi nas değil, inceler bakarız” demekle yetinmeyip, gerçekten de konuyu inceleyip, sıkıntıları gördükten sonra da büyük bir cesaretle o sözleşmeden geri döner de..
Bu sözleşmeden vazgeçilmesine itiraz eden..
Sözleşmenin 12. maddesindeki “(...) törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların kökünün kazınması amacı”nı gözetildiğini bile bile, o sözleşmenin feshini Danıştay’a götüren..
Aynı maddenin 5. fıkrasında “Taraflar kültür, töre, din, gelenek veya sözde ‘namus’ gibi kavramlar ....” ifadelerini gördüğü halde, milliyetçi geçinip, gelenekleri yok etmek isteyen bir sözleşmenin feshinden rahatsız olan..
Aynı sözleşmenin “Eğitim” başlıklı 14. maddesinde yer alan eşcinselliğin okullarda öğretilmesini amaçlayan, “Taraflar, yerine göre, tüm eğitim seviyelerinde (..) toplumsal klişelerden arındırılmış toplumsal cinsiyet rolleri, (..) gibi konuların, öğrencilerin zaman içinde değişen öğrenme kapasitelerine uyarlanmış bir biçimde dahil edilmesi için gerekli tedbirleri alacaklardır” ifadelerini bildiği halde..
LGBTİ’lilere destek çıkan Meral Akşener’e, eşcinseller bir teşekkür ziyaretinde bulunmaz mı?
Meral abla, “Kadın şiddetini önlüyordu” dese de..
Şiddet gören kadınlar değil..
Eşcinseller gelmiş, Meral ablaya, teşekkür ziyaretine..
Sadece bu bile, sözleşmenin ne olduğunu, kimi koruduğunu, neyi amaçladığını ortaya koyuyor.
Sözleşmenin toplumda karşılığının ne olduğunu, sözleşmeyi kimlerin desteklediğini, kimlerin feshinden rahatsızlık duyduğunu çok net gösteren bu tablodan sonra, bakalım Meral hanım söylemini aynı şekilde sürdürecek mi, yoksa, “Biz ne yapıyoruz? Milliyetçi bir partinin, bu eşcinsellerle ne işi olabilir? Bu eşcinseller niye bize teşekkür ediyorlar ki? Biz, dindar muhafazakar bir parti miyiz? Yoksa eşcinsellerin desteklediği bir parti mi?” diye bir özeleştiri yapması gerekirken..
Benim esas merak konum..
Yavuz Ağıralioğlu’nun, eşcinsellerin teşekkür ziyaretinde bulunup bulunmadığı..
Öyle ya.
Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş, bir cuma hutbesinde, eşcinsellerle ilgili İslam’ın hükümlerini aktardığında..
Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, hem de bir tatil günü, basın açıklaması yaparak, hem Ali Erbaş’a, hem de İslam Dini’ne saygısızca sözler sarfetmişti..
İşte tam o günlerde..
Bir hafta boyunca, topa girmeyen İyi Partililer, Yavuz Ağıralioğlu’nun şahsında, AK Parti’nin icraatlarını eleştirerek, ardından Ali Erbaş’a dokundurarak, arada da Ankara Baro Başkanı’na, “Haddiniz değil” uyarısını yaparak, eşcinselliğe destek vermeyen tavrını deklare etmişti..
Ancak, Ağıralioğlu’nun açıklamasındaki, Ankara Baro Başkanı’na gerekli uyarının yapıldığı bölümün kısalığı, bize de hata yaptırmış, “Konuş” dediysek ‘Kandil adına, ibneler adına konuş’ demedik!” başlığı ile bir yazı kaleme almıştım (https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-karahasanoglu/konus-dediysek-kandil-adina-ibneler-adina-konus-demedik-32091.html).
Bilahare Yavuz bey, kendisinin Ankara Baro Başkanı’nın sözlerine katılmadığını, benim eleştirdiğim konuşmasında zaten var olduğunu hatırlatmış, biz de kendisinden hemen ertesi günkü yazımda, “helallik istemiş”tim.
O yazımın başlığı da, “Yavuz Ağıralioğlu’ndan helallik dilerken..” şeklinde idi(https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-karahasanoglu/yavuz-agiralioglundan-helallik-dilerken-32110.html).
Şimdi geldik, 2 Nisan 2021’e..
Kimler, kimlerle birlikte, şimdi daha iyi ortaya çıktı..
Bizler helallik dilerken bile..
Kimlerin kimlerle birlikte olduğu, çok net ortaya çıktı..
Yavuz Ağıralioğlu’nun partisinin genel başkanı, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinden dolayı, Danıştay’a müracaat edip, feshin iptalini istedi.
Eşcinsellere özgürlük istedi.
Eşcinselliğin meşrulaştırılmasını öngören sözleşmenin yürürlüğe tekrar girmesi gerektiğini söyledi..
Ben de merak ettim.
Meral Akşener’in bu müracaatından sonra dahi, fesih ile ilgili tek kelime etmeyen Yavuz Ağıralioğlu..
Acaba, eşcinsellerin, Meral Akşener’e teşekkür ziyaretinde bulunup, o teşekkürden kendisine düşen payı da alıp kabul etti mi?
Kimseyi açığa düşürmek, kimseyi rencide etmek niyetim yok..
Bu niyette olmadığımı, hiçbir resmi formalite gerekmeksizin, bana yapılan hatırlatma sonrasında, hem de yazılı bir metin bile bana yollanmamış iken..
Kendi kendimi düzelttim..
Ama düzeltirken yanlış yapmışım..
Aslında ilk yazım doğru imiş.
Aslında İyi Partililer, Ali Erbaş’tan yana değil..
Eşcinsellerden yana imişler..
Ankara Baro Başkanı’na, eşcinselliği meşrulaştırma amaçlı olarak sarfettiği sözler üzerinden yapılan yöneltilen “haddiniz değil” sözü, aslında dindar insanları kandırmak için, ağızlarımıza çalınan bir parmak baldan başka bir şey değilmiş..
Her şey, milletin gözünün önünde cereyan ediyor..
Milliyetçi geçinen bir siyasi parti, halk tanımlaması ile “nonoş”lardan teşekkür alıyor..
Hani dindarlardan da teşekkür alınan bir konuda, “nonoş”lar da ayrıca teşekkür ederler..
“Nonoşlar teşekkür ediyor diye, doğru bilinenden vazgeçilecek değil, herhalde” deriz..
Ama dindar insanlar sizi eleştiriyor, “nonoş”lar ise teşekkür ediyorlarsa..
Milliyetçi olduğunu iddia eden parti de, oturup düşünmeli..
Bu parti kimin partisi?
Daha fazlasını söylemeyeyim..
Bu kadarı yeter sanırım.