• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Kâbe değil, Şahmeran imiş yere serilen!

02 Şubat 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Boğaziçi Üniversitesi üzerinden yapılan tartışma, bize birçok gerçeği de ispat ediyor..

Sol kafa, bir yandan, “liyakat” muhabbeti ile seçildiği belediyelerde kadroları ittifak ortakları ile paylaşırken. 

Son somut örneği, CHP İstanbul İl Ekim Ayı Değerlendirme Toplantısı’nda, CHP’li yetkililer, açık açık, “100 işçi alınacak ise, bunun 35’i CHP’den, 15’i İyi Parti’den, 15’i diğer ortaklardan. 25’i de İBB kariyerden alıyoruz” diyerek nasıl bir kadrolaşmaya imza attıklarını itiraf ederlerken..

Üzerinden 3 gün geçtiği halde, bu konuşma hakkında CHP Genel Başkanlığı dahil, CHP  İstanbul İl Başkanlığı dahil, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil, tek bir yetkili makamdan açıklama gelmezken..

Onlar solcu medyalarını da yanlarına almışlar, sürekli şu algıyı oluşturmaya çalışıyorlar:

“Bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı da olsa, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atayamaz. Rektör ataması yapılabilinmesi için, öğretim üyelerine sorması lazım. Öğrencilere sorması, onay alması gerekir..

Halkın % 52’sinden fazlasından oy almış Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, bir üniversiteye rektör atamayı çok gördüler..

Ama kendileri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na alınacak işçileri, ne mevcut yöneticilere, ne mevcut işçilere, ne İstanbul halkına, ne Türkiye’nin genelindeki halka sormadan..

CHP+İyi Parti ve diğer ortaklar arasında kendi belirledikleri hisseler oranında bölüştürüyorlar..

Utanmazlığa bakar mısınız?

Rezalete bakar mısınız?

Sabahtan akşama kadar, ülkedeki tüm olumsuzlukları, tek tek sıralayıp hepsini  Cumhurbaşkanı’nın sırtına yüklüyorlar..

Ama o Cumhurbaşkanı’na, bir rektör atama hakkını bile çok görüyorlar..

Cumhurbaşkanı, rektör bile atayamayacak ise, üniversitelerdeki bilimsel çalışma eksikliğinden tutun, ülkenin batılı ülkelere göre geri kalmasına kadar her şeyin sorumlusu olarak niye Cumhurbaşkanı’nı gösteriyorsunuz ki? (Türkiye’nin diğer ülkelere göre geri kalmasının müsebbibi, aslında bugünkü iktidar değil, eski iktidarlardır.. Bu iktidarın sorumluluğu, o geri bırakılmayı hızla kapatamamasıdır. Yavaş yavaş kapatmasıdır)” diyoruz.

Muhataplarımızdan cevap alamıyoruz..

Yine Boğaziçi tartışmaları üzerinden, şimdi öğreniyoruz ki, bu çok zeki, çok bilgili dediğimiz öğrencilerin, özellikle gösterilere meyilli olanları, aslında hiç de öyle parlak öğrenciler değillermiş.. 

Nereden çıkarıyorum bunu?

Şuradan.

Hani geçtiğimiz hafta, bu protestocu öğrenciler, bir sergi açtılar ve yere de, Kâbe figürlü bir görsel koydular ya..

Haklarında cezai soruşturma açılınca.

O öğrenciler açıklama yapmışlar, onların sözcüsü mahiyetindeki odatv de hemen sitesine yerleştirmiş..

Ne imiş?

Efendim, o görsel, aslında “Kâbe değil, Şahmeran imiş!”

(Şahmeran: İslam ile ilgisiz bir anlatıma göre, belinden aşağısı yılan, belinden üstü insan şeklinde olan hayali yaratıkların şahı diye tanımlanıyor.)

Aaaa?

Biz ne kadar cahilmişiz!?

Boğaziçi’ni kendilerinden ibaret gibi gösteren o bir avuç saldırgan öğrenci, gerçekte ne kadar akıllı imiş!..

odatv ne kadar zeki imiş!..

Vay canına sayın seyirciler..

Aslında bizim “Kâbe” diye tanıttığımız, savcının “Kâbe” diyerek soruşturma açtığı o görsel Şahmeran imiş..

Bunu utanmadan internet sitelerine ciddi ciddi koyarlarken.. Bir de görsel kullanmışlar..

Boğaziçili birkaç öğrencinin yere serdiği Kâbe görselinin tam ortasından bir bölüm.. 

Görselin sadece orta kısmını kullanmışlar.. Kenarlarını yok etmişler.. 

odatv de Şahmeran savunmasını tekrarlarken, öğrencilere atıfla şu ifadeleri kullanmış:

“Görselde Kâbe olarak aktarılan bölüm, Anadolu’da her evde fotoğrafı olan ilk günah fikriyle özdeşleşmiş Şahmeran olduğu aktarıldı.”

Vay vay vay.

Bizim Boğaziçi’yi ele geçirmeye kalkışan bu öğrencilerimiz, neler de bilirlermiş.. 

Anadolu’da her evde olduğunu iddia ettikleri görselleri ne de güzel bilirlermiş.. 

Hani utanmasalar, destek çıktıkları gayler, lezbiyenler için de “Anadolu’daki her evde, böyle gaylerden, lezbiyenlerden birer tane olur” diyecekler..

Diyecekler de şimdilik diyemiyor, buna hazırlık yapıyorlar..

Bre utanmazlar..

O görsel, Kâbe değil de Şahmeran ise..

Evet ortada öyle bir görsel var ama..

O görselin, yere serdiğinizde var olan, ama açıklamanıza ek olarak verdiğinizde kestiğiniz etrafındaki minareleri ne yapacağız? 

Şahmeran’ı, Kâbe’nin üzerine gömmüşsünüz ama.. Kâbe’nin etrafında namaza duran Müslümanları orda unutmuşsunuz..

Yani, minareleri ile birlikte, namaz kılan Müslümanları ile Kâbe görüntüsünü almışlar, utanmaz bir montajla, Şahmeran’ı tam merkeze yerleştirmişler.

O görseli, sergide büyük bir saygısızlık yaparak yere koymuşlar..

Şimdi “Biz Kâbe’yi değil, Şahmeran’ı yere koyduk” diyorlar.. 

Söylüyorlar yalanı. Varsa inananı.

Bu vesile ile..

Hatırlatalım..

Boğaziçi Üniversitesi, bu üç tane gösterici öğrenciden ibaret değil..

Her üniversitede olduğu gibi, Boğaziçi’nde de ateisti de var, PKK’lısı da var, mütedeyyin öğrencisi de var..

Tıpkı..

Boğaziçi Üniversitesi’ne giden öğrencilerin içinde, üniversiteye giriş imtihanında 349 puan alarak kaydolan (Felsefe okul birincisi) olduğu gibi. 559 puanla (Bilgisayar mühendisliği) kaydolanın da olduğu gerçeği gibi..

Tüm fakülteler için tanınan tercih hakkını, hiçbir lise birincisi kullanmadığı için boş kalan Fizik öğretmenliği bölümünün kontenjanı da  karşımızda duruyor..

Bunların hepsini anladık, anladık da..

Dinden habersiz, dine mesafeli bu öğrencilerin, Kâbe’ye saygısızlığını, sonrasında da “O Kâbe değil, Şahmeran” savunmasını anladık da..

Bunlara, dindar geçinen bizim mahallenin siyasetçilerinin sahip çıkmasına ne diyeceğiz?

Deva Partisi kurucularından bazıları, Boğaziçi Üniversiteli öğrencilere destek veriyorlar..

Yetmiyor..

Gelecek Partisi Genel Başkanı, “Kâbe” görseline saygısızlık gündeme gelmediği dönemde destek çıktığı Boğaziçi’nin saldırgan öğrencilerine, şimdi son gelişmeler akabinde, iki çift laf edemiyor.. Davutoğlu ile birlikte hareket edenler ise, savcılık soruşturmalarını eleştirerek, Kâbe’yi adeta ayaklar altına almaya kalkışanlarla yol yürüme densizliğine imza attılar..

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir avuç marjinal öğrenciye destek çıkan muhafazakarlar bilsinler ki..

Seçim meydanlarında bu destekleri, kendilerine hatırlatılır..

“Unutulur, unuttururuz” sanıyorlarsa..

Yanılıyorlar..

Bir “ego” ile yola çıkanlar..

Her türlü ilkesizliğe imza atanlar..

Ateistlerden bile medet umuyorlarsa, bize düşen görev de  onların bu ilkesizliklerini her daim hatırlatmaktır..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Fatih SM

Cumhurbaşkanı rektör atayabilir. Ama, AKP den milletvekili aday adayını atayamaz...

Şuayıp

Bir oy uğruna kimler kimleri savunuyor fitne katılden beterdir
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23