• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Ankara’da okuyan şapşal üniversitelinin, İstanbul’daki yurt sorunu!

24 Eylül 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Önce bir tebrik..

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy,  son günlerin en önemli tartışma konusuna açıklık getirdi.

Gerçekleri, anlayamayanlar için de tane tane anlattı..

Tek itirazım var.

Bu tür resmi açıklamaların, sosyal medya hesaplarından değil..

Bakanlığın resmi sitesinden yapılması..

Aksi tavır, sosyal medyanın güçlenmesini, yaygınlaşmasını, hatta resmileşmesini sağlıyor.

Oysa sosyal medya dediğimiz, bugün dahi, çıkarılan kanunlara rağmen, temsilci atamış mı-atamamış mı belirsiz olan.

Türk hukuk sistemine hesap verip vermediği noktasında netlik kazanmamış olan..

Kontrolleri altında olan sosyal medya hesaplarında suç işleyenlerin, savcılık tarafından kimliğini tespite yararlı bilgileri istendiğinde cevap vermeyen..

“Biz ABD’de kurulu şirketiz. Bizim bulunduğumuz ülkede cezai yaptırımı olmayan suçlarda, size bilgi veremeyiz” gibi, hukukdışı ve suç şüphelilerini koruyucu bir platform..

Hatta derinlemesine düşünürseniz..

Adeta savcının takipsizlik kararını.

“Facebook, Twitter, Instagram veriyor” diyebilirsiniz..

Nasıl?

Savcı, “şu hesabın sahibinin kimliğini tespitte yararlı bilgileri yollayınız” diyor..

Bilgiler verilse, büyük ihtimalle iddianame düzenlenecek.

Bilgiler verilmeyince..

Savcı, “Şüphelinin kimliği tespit edilemediğinden ...” diyerek, dosyayı rafa kaldırıyor..

Dahasını söyleyeyim..

Mağdur olan kişi, şüphelinin tahminen kimliğini vermiş olsa bile..

Bunu kesinleştirmek için sosyal medya hesabını işleten şirkete yazılan tezkere cevapsız kalınca..

Savcı, “Şüphelinin atfedilen suçu işlediğine dair, sosyal medya hesabının bulunduğu şirkete yazılan tezkere olumsuz cevaplandırıldığından, ilgili kişi hakkında yapılan şikayet hakkında kovuşturmama kararı verilmesine” diyor, dosyayı kapatıyor..

Dolayısı ile..

Resmi kurumları ile.

Resmi unvanı olan kişileri ile.

Ülkesini seven, vatanını seven herkesin..

Sosyal medya hesaplarını kullanıyor olsalar bile..

Mümkün olduğu nispette, onları yaygınlaştıracak, onların reklamını yapacak şekildeki uygulamalardan kaçınmaları gerekir..

Bu itirazımı, yapılan bilgilendirici açıklamanın önemi karşısında, sadece küçük bir not olarak ve şahsi görüşüm olarak serdedip, geçiyorum..

Dönelim Türkiye’nin ilk defa farkettiği “üniversite öğrencilerinin yurt” sorununa..

Gerçekten böyle bir sorun var mı?

İdeal açıdan bakarsak, her konuda sorun olduğunu söyleyebiliriz.

Ama hep söylediğim bir şey var.

Düne göre bugün daha iyi bir konumda mıyız?

Yoksa yerinde mi sayıyoruz.

Daha vahimi, geriye mi gitmişiz?

Yurt sorununda, Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, önceki gün açıklama yaptı.

Gerek yurt binası sayısında ve gerekse yurtlarda barınan öğrenci sayısında, 2002’ye göre bugün geldiğiniz aşamada, 4 mislinden fazla artış sağlanmış..

Peki öğrenci sayısı 4 misli olmuş mu?

Hayır..

O zaman; “Düne göre, yani AK Parti iktidarı öncesine göre, daha iyi durumdayız” demektir.

Buraya kocaman bir nokta..

Bugün, ülkeyi yönetmeye talip olanların hemen hepsi..

AK Parti iktidarı öncesinde, Türkiye’yi değişik tarihlerde koalisyonlu veya koalisyonsuz yönetenlerden oluştuğuna göre..

Birebir isimler olmasa bile..

Bulundukları partiler, bu ülkeyi onlarca yıl yönettiği halde, o yurtların sayısını ve barınan öğrenci kapasitesini artırmadıklarına göre..

Bugün onların, AK Parti’ye yöneltebilecekleri bir eleştiri olmasa gerektir..

Dönelim bakan yardımcısının, suni olarak oluşturulmak istenen yurt sorunu ile ilgili gösteri yapanlar hakkındaki açıklamasına.

Şu merdivende yatan, bu üniversitenin önündeki parkta yatan sözde üniversite öğrencisi olduğu iddiasındaki kişilerin fotoğrafları eşliğinde yapılan propagandanın tamamı..

Bakan yardımcısı Sayın Mehmet Ersoy’un açıklaması ile çürüdü..

Sayın Ersoy açıklamasında söylüyor:

“İstanbul Kadıköy’de 19 Eylül’de başlayan, daha sonra Beşiktaş Bakırköy’de devam eden ‘Barınamıyoruz’ ve ‘Yurtsuzlar’ adı altında gerçekleşen eylemlere 127 şahsın katıldığı belirlenmiştir.”

Biz gidip bu belirlemeyi yapmaya kalksak.

“Hoop dedik. Size ne kardeşim. Biz eylem yaparken, sana mı soracağız” der, kavga çıkartırlar.

Ama devletin elinde imkanlar var.

Bu imkanlar sayesinde, sayılar belirlenmiş.

Bakalım o sayıların ardından, neler çıkmış?

Bakan yardımcısı Ersoy ifşa ediyor: 

“Neredeyse tamamının hiçbir barınma sıkıntısı yok”

Evet gerçek bu..

Barınma diye bir sorunları yok ama..

Sokakta yatıp, halkı yanıltıyorlar..

Sahtekarlık yapıyorlar.

Milleti aldatmaya çalışıyorlar.

Biraz daha ayrıntı verelim:

“Bu şahıslardan 73 öğrencinin İstanbul’da ikamet ettiği ve herhangi bir barınma probleminin olmadığı.”

Bu ne demek?

Yani anne-babası İstanbul’da oturuyor.

Ama beyefendi veya hanım kızımız, sokakta “kalacak yurt yok” diye, şov yapıyor..

Rezillik mi dersiniz. Sahtekarlık mı dersiniz.. Ne derseniz işte o!

Açıklama sürüyor:

“28 şahsın başka illerde bulunan üniversitelerde öğrenim gördüğü ve ikamet ettiği tespit edildi.”

Ankara’da okuyorsanız, İstanbul’da yurt mu arıyorsunuz, behey şaşkınlar..

Devam ediyorum:

“8 şahsın herhangi bir yükseköğrenim kurumunda kaydının bulunmadığı” 

Eee. Hani siz öğrenci idiniz ve yurt bulamıyordunuz. Öğrenci olmadığınız halde, üniversite öğrenci yurdunda, nasıl kalacaksın behey şapşal..

“5 şahsın üniversite mezunu olduğu” deniliyor açıklamada.

O arkadaşlara da hatırlatalım..

Bazen öğrencilik hayatının hiç bitmemesinin istendiği dönemler olabilir..

Ama, “yurt yok, barınamıyoruz” derseniz..

Kendi şahsınıza ait o arzuyu, devlete dayatmaya kalkmış olursunuz ki..

Buna da hakkınız olmasa gerek..

Buraya da bir büyük nokta..

CHP’nin oluşturmak istediği o suni “yurt sorunu” balonunun da..

İşte böyle, bir iğnelik ömrü var.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Vatandaş

.. Bu ülkede yurt sorunu vardır ve bir büyükşehirde çocuk okutmak imkansız bir hale gelmiştir.

ŞUAYIP

Esas bunları istismar edip memleketin huzurunu kaçiranlar suçludur
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23