Milli Eğitim Şurası, Karma Eğitim, Eğitim Bir-Sen
Milli Eğitim Şurasına Eğitim Bir-Sen damgasını vurdu. Şura çok güzel kararlar aldı fakat en çok karma eğitimi kaldırma konusunda alamadığı karar konuşuluyor.
Özgürlük kazanmanın zor olduğunu bir kere daha gördük.
Eşit olmak çok zormuş. Milli Eğitim Bakanı çocuğuna ayrı eğitim aldırmak isteyen vatandaşa bu hakkı veremedi.
Hâlbuki Anayasa’nın 10. Maddesine göre bütün vatandaşlar eşit haklara sahip.
Gel gör ki çocuğuna karma eğitim aldırmak isteyen aldırabiliyor, ayrı eğitim aldırmak isteyenin hakkı yok.
MEB Müsteşarı Doç Yusuf Tekin, “karma eğitim zorunlu değil” demiş.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, “eğitim karmadır” hükmü orada duruyor. DSP Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu’nun okul yönetmeliklerinde yaptığı değişiklik ve her türlü okul-kurs, dersanelere karma eğitim mecburiyeti getiren yönetmelik değişmedi.
Belli ki Müsteşar Doç Dr Yusuf Tekin, kamuoyunda yükselen tepkileri duydu, mesajı aldık demek istiyor.
Kanun ve yönetmelikler olduğu gibi dururken ve son şurada Eğitim Bir-Sen’in zorunluluğu sona erdirme önerisini oylamaya almazken Sayın Tekin’in söyledikleri pratikte işe yaramaz.
Bizzat Bakan Avcı, Kamuoyuna 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunundaki “eğitim karmadır” hükmünü değiştireceğiz, demeli ve gerekli yasal adımlar atılmalı.
Bu talep, AK Parti’nin her seçimde oy aldığı seçmenin talebi.
Doç. Tekin demokratikleşme ve halkın isteğinden söz ediyor ki bu doğrultuda kız imam hatip ve kız meslek liselerine izin verilerek yasağa, uygulamada esneklik getirilmesi önemli.
Ayrı eğitim isteği ilkokuldan üniversiteye kadar uzanır. Ayrı eğitim, Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan eğitimdeki kaliteyi artırır. Karma eğitim kaliteyi düşürüyor, kız ve erkeklerin farklı yetenekleri olduğunu dikkate almıyor. Ayrı eğitim, farklı öğrenme biçimlerine uygun eğitim verilmesini sağlıyor. Özellikle ergenlik çağında dikkatin derslerden başka alana yönelmesini önlüyor.
Erkeklerin ve kızların farklı yetenekleri var. Kızlar kendi aralarında voleybol oynayabilir ve iyi de oyun çıkarırlar. Kızlar erkeklerle karşılaşırlarsa durum değişir ve kızlar geri çekilir.
Bu durum fizik, matematik, fen bilgisi, kimya, bilgisayar programcılığı derslerinde de böyle. Kızlar bu alanlarda erkeklerle yarışamıyor.
Kızların yetenekli olduğu alanlar var. Sosyal dersler ve dil dersleri böyle. Bu alanlarla erkekleri kızlarla yarıştırmak; kaplumbağa ile tavşanı yarıştırmak gibi bir şey.
Herkes kendi yeteneğini geliştirmeli ve hayata daha verimli hazırlanmalı. Eğitimin amacı farklı yetenekleri keşfetmek ve geliştirmek olmalı. İnsanları eşitlemek değil.
Karma eğitimde cinsel tacizler, sözlü taciz ve saldırılar önlenemiyor. Bu gerçeği görmeden gelmek gerçekçi değil.
Avrupa ve Amerika’da yapılan araştırmalar karma eğitimin verimsizliğe yol açtığını ortaya koydu. Karma eğitim zorunluluğu Almanya’da ve birçok Avrupa ülkesinde kalkalı 15 sene oldu. Amerika’da kız okulları öğrenci akınına uğrayalı seneler oldu.
Karma eğitimin zararları konusunda Amerika ve Almanya’daki sağ ve sol partiler (SPD, CDU, Yeşiller, FDP) arasında görüş ayrılığı yok.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın bunları bilmemesi tam bir bilmece.
AK Partili Milli Eğitim Bakanının Metin Bostancıoğlu’nun bütün okul, kurs ve dersanelere karma eğitim mecburiyeti getiren yönetmeliği iptal edememesi ne ile açıklanabilir?
Okullardaki eğitimin kalitesi mutlaka ölçülmeli ve artırmak için projeler üretilmeli.
Şuranın aldığı en önemli kararlardan biri, okullara performans karnesi verilmesi. Her okulda verimlilik kriterleri belirlenmeli, verilen eğitimin verimliliği ölçülmeli. Eğitimciler okuldaki eğitimin kalitesini artırmak için hedefler koymalı. Yaptığınız işin kalitesini ölçmezseniz daha iyisini nasıl yapacağınızı bilemezsiniz.
Karma eğitimin kalkması, eğitimde verimliliği artıracaktır.
Şuranın aldığı olumlu ve en önemli kararlar da var:
Okul öncesi değerler eğitimi verilmesi
İlkokul 1’inci, 2’nci ve 3. sınıflarda değerler eğitimi verilmesi
Din kültürü ve ahlak dersinin ilk üç sene okutulması ve bu dersin liselerde 2 saate çıkarılması
Özel imam hatip liselerinin açılması
Osmanlıca dersinin zorunlu okutulan dersler arasına alınması
Öğretmen niteliği ile eğitim yöneticilerinin niteliğinin artırılması
Okullara performans karnesi verilmesi ve eğitimin kalitesinin ölçümü.
Okul öncesi eğitimin yetersizliği ve geliştirilmesi şurada gündeme gelmedi fakat zihin gelişimi ve değerler açısından bu dönem çok önemli. Zihin gelişimi 2-6 yaş arasında çok hızlı, zihin bu dönemde çok hızlı gelişir. Temel ahlaki değerlerin iki yaşından ergenlik dönemine kadar çocuklarımıza kazandırılması gerekir. Okul öncesi çağda kaçırılan fırsatların daha sonraki dönemlerde yakalanması zordur. Okul öncesi eğitim kurumları ne yazık ki yetersiz. Her çocuğa okul öncesi eğitim sunulmuyor.
Anaokulu öğretmenlerinin eğitim kalitesi de çok önemli, uzmanlaşmış bir öğretim kadrosu şart.
İlk okul 1’inci sınıftan itibaren verilecek Temel Dini Bilgiler, Siyer ve Kur’an-ı Kerim derslerine iyi eğitilmiş, liyakatli öğretmenler girmeli. İlahiyat ve eğitim fakülteleri bu dersleri verecek öğretmenleri yetiştirmeye özel bir önem vermeli. Aksi takdirde derslerden beklenen bilgili, ahlaklı, erdemli öğrenci yetiştirme hedefleri yakalanamaz.
Eğitim-Bir-Sen tarafından sunulan ve kabul edilen şura kararları mutlaka hayata geçirilmeli. Eğitimin kalitesi artırılmalı.
Çocuklarımızın yedeği yok, onlar bizim geleceğimiz.