Bu kadarına da pes
Bu kadarına da pes
Ali Akben
Değerli okurlarım, kaos, kargaşa ve soğuk savaşların giderek ısıttığı dünyada harçlar yeniden karılırken, devletimizin yanında kenetlenmek varken, ayrık otları gibi savrulmak sadece birlik hamurumuza su katanları değil içimizdeki alçakları da mutlu ediyor.
Şanlı tarihimizde, yüce dinimizin çimentosu ile birbirine kenetlenmiş, üstünlük takvada anlayışı ile oluşan kardeşlik bağı Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarında korunmaya çalışılmış ama kökü dışarda unsurların yerli işbirlikçileri sayesinde maalesef yaşanılan ve yaşatılan garabetlerle öyle savrulmalar yaşanmış ve yaşatılmış ki, millet devletine düşman dahi edilmiş.
Resmi ideoloji yıllarca din afyondur mottosu ile birlik hamurumuzun çimentosuna su katmış ve sonunda kurtuluş savaşında düşmana karşı tek yürek olan milletin fertleri; Kürt, Türk, Çerkez, Arap vs… lime lime parçalanmış.
Bu yetmezmiş gibi Alevi, Sünni, laik, kemalist, dinci şucu bucu ve kavmiyetçilik virüsü ile iyiden iyiye iflahı ve ıslahı zor bir duruma düşürülmüş.
O günlerden günümüze yaşanılan ve yaşatılanlar yetmezmiş gibi şimdi yeniden gerilere eski devirlere evrilmemiz için iç ve dış mihrakların yoğun çabası var.
Cumhuriyetimizin kurucu partisi maalesef zerre kadar değişmeden adeta bir terminatör gibi davranmaya ve süreçleri iğfal etmeye devam ediyor.
Devletin yeter artık dediği ve bitirmek için düğmeye bastığı ilk çözüm sürecini nasıl baltaladı ise şimdikini de aynı şekilde baltalamaya çalışıyor.
Devlet tüm organları ile gece gündüz, değişen dünyaya ayak uydurmak ve ben de varım demek için mücadele ederken ana muhalefet partisinin gündemine bakmak yetiyor gerçekleri görmek için.
Sınırların bir daha yeniden çizildiği bu zor günlerde, CHP’nin gündemi seçime üç yıl olmasına rağmen cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Ben Cumhurbaşkanı olacağım diyen çapsız arkasına taktığı trol ordusu ile dediğim dedik çaldığım düdük kabili il il dolaşıyor.
Kendine göre efelenerek vatandaşı tahrik etmekte dahil yalan pazarına mal yetiştirmeye çalışıyor. Ülke gündemi, dünya gündemi, hayat memat meselesi bunların hiçbir değeri yok. Varsa yolsa kendisi.
İBB’nin başına musallat edildiği günden bugüne tamı tamına altı yıl geçti. İstabul’a çaktığın bir çivi varsa göster diyenlere göstereceği ciddi bir şey olmayınca çamur at izi kalsın kabili diploma sahteciliğini satın aldığı medya mensupları ve sosyal medya mecraları üzerinden aklamaya çalışıyor.
Kendi de biliyor ki, aldığı diploma da diğer işler gibi katakulli. Sade diploması değil her şeyi sahte. Bunu en iyi bilen kendisi ama aylardır devreye sadece satın aldığı hukukçuları değil vatandaşın temiz duygularını da kirleterek algı tüccarlığına devam ediyor.
Laf ebeliği elbette bir yere kadar pazarda alıcı bulabilir ama bir yerden sonra sadece sahibi değil yardakçılarını da rezil eder.
CHP zihniyeti ile ilgili hafızalar yoklandığında ülke ve vatandaş menfaatine olumlu bir bilgiye ulaşmak deveye hendek atlatmak kadar zordur.
Son seçimlerde yerelde ülke çapında iktidar olan CHP muktedir olduğu belediyelerde daha bir senesi dolmadan lime lime dökülmeye başladı.Yolsuzluk başta olmak üzere belediyelerin asli görevlerinde bile ciddi aksamaları hergün bizzat yaşayarak görüyoruz.
Reklam makyajı bir yere kadar vatandaşın gözünü boyasa da lime lime dökülme artan hızla devam edince ortaya çıkan manzara içler acısı.
Kent lokantası ucubesi başlı başına bir utanç manzumesi.
Önceki dönemlerde bu hizmetler on binlerce insana ücretsiz ve daha kaliteli ve gizlice verilirdi.
Açılış ve tanıtımına milyonlar harcanan kent lokantalarında sayısı maksimum dört binlerden fazla olmayan insana uzun kuyrukları marifetmiş gibi göstererek ücretli yemek vermek hangi aklın ürünü bilmem ama nobel ödülünü (!) hak ediyor.
İstanbul’da toplu taşıma işlemez olmuş, trafikte kalış süreci katlanmış ve insanlar Çin’de olduğu gibi metro ve metrobüslere istif ediliyormuş adamın umurunda değil.
Cumhurbaşkanı olacağına kafayı takmış ve ipini elinde tutanların verdiği gazla hem kendini hem de kendine arka çıkanları bitirmeye devam ederek, hem kendine hem de yardakçılarına yazık ediyor.
Çekirge misali bir sıçrar iki sıçrarsın ama sonun belli aslında. Malumun ilanına gerek olmadan ve daha fazla ileri gitmeden birçok ülke nüfusundan daha kalabalık olan İstanbul halkına hizmet ederek, Erdoğan gibi milletin kalbinde bir yer oluştur.
Hangi birini dercesine daha nice örnekleri zamanı geldiğinde sizlerle paylaşarak nisyan ile malül hafızaları tazelemeye devam edeceğim.
Bu haftalık da bu kadar.
Kalın sağlıcakla.