Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi
AHMET TALİB ÇELEN
İsmini Arapça «kararlılık» ya da «dayanıklılık» anlamına gelen “ṣumud” kelimesinden alan Sumud Filosu dünyâda büyük ses getirdi. Girişim, Temmuz 2025’te, Gazze savaşı sırasında Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze’ye Küresel Hareket ve Mağrip Sumud Filosu gibi kuruluşlar tarafından organize edilerek ortaya çıktı. Filo, 44’ten fazla ülkeden binlerce katılımcının bulunduğu 50’den fazla gemiden oluşuyor ve bu da onu tarihindeki türünün en büyük sivil liderliğindeki konvoyu haline getiriyor.
Sumud’a nasıl geldik?
2007’de Hamas’ın Gazze’yi ele geçirmesinden bu yana İsrail, Gazze Şeridi’ne deniz ablukası uygulamaktadır. 2008’de ablukayı ilk kez Özgür Gazze Hareketi’ne ait gemiler ihlal etti. 2008 ile 2016 yılları arasında denize indirilen 31 gemiden yalnızca 5’i Gazze’ye ulaşabildi.
2010’da altı gemiden oluşan ilk Gazze Özgürlük Filosu, İsrail güçleri tarafından basıldı. Operasyonda İsrail komandoları 10 katılımcıyı öldürdü ve düzinelerce kişiyi yaraladı. Bu olay uluslararası alanda büyük tepki topladı. Sonrasında 2011, 2015, 2016, 2018 ve 2025 yıllarında yapılan tüm girişimler İsrail güçleri tarafından durduruldu, baskına uğradı veya saldırıya maruz kaldı. Mart 2024 ile Temmuz 2024 arasında ise Kıbrıs ile Gazze arasında yardım için ara sıra bir deniz koridoru açıldı. Bu koridor Safeena Operasyonu kapsamında mavnalar ve ABD Ordusu tarafından kullanıldı.
Mart 2025’te İsrail, Gazze Şeridi’ne üç aylık tam bir abluka uyguladı. Bu abluka sırasında, Mayıs ayında bir filoya insansız hava araçları tarafından saldırı düzenlendi ve Haziran ve Temmuz aylarında diğer filolar İsrail güçleri tarafından durduruldu.
Mavi Marmara Hâdisesi
İsrail›in uzun süredir ambargo uygulayıp ablukaya aldığı Gazze halkına yardım götürmek ve bölgede yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek için İHH İnsani Yardım Vakfı ile Free Gaza Movement ve Viva Palestina’nın aralarında bulunduğu uluslararası insani yardım kuruluşları tarafından 2010’da yardım kampanyası başlatıldı.
“Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük” sloganıyla düzenlenen yardım kampanyasına dünyanın birçok bölgesinden binlerce sivil toplum kuruluşu ve aktivist destek verdi.
Düzenlenen kampanya kapsamında alınan ilaç, tıbbi malzeme, çimento, demir, oyuncak, çocuk oyun parkı ve okul gereçlerinin bulunduğu malzemeler Defne Y, Gazze 1 ve Mavi Marmara gemilerine yüklenerek 22 Mayıs 2010’da İstanbul’dan yola çıktı.
Sarayburnu Limanı’ndan Gazze’ye sevgi gösterileriyle uğurlanan Mavi Marmara gemisi, 28 Mayıs 2010’da saat 00.30’da Antalya Limanı’ndan 34’ü yabancı 50 gazetecinin de aralarında bulunduğu 32 ülke ve çeşitli inançlardan 560 yolcusunu alarak Akdeniz’e açıldı.
Mavi Marmara gemisi, Kıbrıs’ın 30 mil güneyinde uluslararası sularda farklı ülkelerden yola çıkan 5 gemiyle buluştu. Gazze’ye insani yardım malzemesi taşıyan gemiler, 30 Mayıs 2010’da hep birlikte Gazze’ye doğru hareket etti. 30 Mayıs gecesi ve 31 Mayıs gece yarısından sonra Mavi Marmara gemisine telsiz üzerinden tehdit mesajları gönderen İsrail ordusu, filoda bulunan gemilere havadan ve denizden tacizde bulundu.
İsrail ordusuna bağlı komandolar helikopterler ve zodyak botlarla sabaha karşı filoya saldırı başlatırken, Mavi Marmara gemisindeki sivillere önce sis ve ses bombaları attı, ardından hedef gözetmeksizin ateş açtı.
Düzenlenen silahlı saldırıda 9 Türk yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, 50’den fazla gönüllü ise yaralandı. Başından vurulan yardım gönüllüsü Uğur Süleyman Söylemez’in 4 yıl bitkisel hayatta kaldıktan sonra vefat etmesiyle de saldırı sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 10’a yükseldi. (Bu bilgileri Anadolu Ajansı ve Vikipedi’den derledim)
Sumud Hareketi böyle bir mâzîye dayanıyor. Bir avuç Müslüman ve insaf ve vicdanı canlı kalmış insan büyük bir cesâret ve fedâkârlıkla yola çıktılar ve İsrâil saldırısı sebebiyle Gazze’ye tam ulaşamasalar da bütün dünyânın gözüne, kulağına ve kalbine ulaşmayı başardılar. Hepsine minnet duyuyoruz. İnsanlığın ölmediğini gösterdiler ve Gazzelilere yeni bir ümit, yeni bir canlılık armağan ettiler.
Onlar yola çıkarken Yahya Kemâl’in Süleymaniye’de Bayram Sabahı şiirinden şu mısrâlar gönlüme düştü:
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar`dan mı, Tunus`dan mı, Cezayir`den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi
Yeni doğmus aya baktıkları yerden geliyor;
O mübârek gemiler hangi seherden geliyor?
Hür ufuklarla donanmış bu mübârek gemiler dün olduğu gibi bugün de Filistin-Gazze halkına hürriyet getirecek.
Ve Arif Nihat Asya’nın büyük şiiri:
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Yelkenler biçildi, dikildi, kalyonlar çekildi, yola çıkıldı. İnşâallah İsrâil’in kanlı dişleri kerpetenlerle sökülecek. Bu harekete bakarak yârdan, anadan, serden geçenler çoğalacak, nice destanlar yazacak kahramanlar çıkacaktır. İşâret alınmıştır:
Delikanlım, işâret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!