Spor turizmimiz de milli ve yerli olsun
Turizm, ekonomiye önemli katkı demek. Ekonomi ise, kalkınma için önemli bir basamak gibi gözükse de, kalkınma için her yol mubah olarak görülmemeli! Neden? Turizm aracılığıyla, illaki ülkeye döviz girdisi olsun diyorsanız, siz eğer o turizmi kontrol altında tutmaz ve yapacağınız icraatlar toplumun ortak değerleriyle uyuşmaz ise, gerçekleştireceğiniz her türlü faaliyetlerin milli ve manevi değerleri örselenmesinden başka bir işe yaramayacaktır. Buna en iyi örnek, deniz turizmi. Yerli veya yabancı ve kadınlı-erkekli, insanlar karma şekilde gündüz sahillerde, gece ise eğlence merkezlerinde bir araya gelmeleri için adeta seferberlik başlatma durumuna gelirseniz, bu etkinliklerin ekonomiye katkısı, bankaya yatırılan faizli paranın kazancından hiçbir farkı olmayacaktır diye düşünenlerdenim. O nedenle turizm sektörünün kazanç veya kayıp etkisini hesaplarken, ekonomi boyutu kadar manevi etkileşimi de dikkate alınmalıdır…
SPOR TURİZMİ VE BİLİMSEL ÇALIŞMALAR
Spor turizmi de ülkemizde dikkat çekmeye devam ediliyor. Kısa bir süre önce golf turizmi, hemen ardından kayak, doğa yürüyüşleri ve kampçılık gibi etkinlikler ön plana çıkmaya başladı. Golf turizmi konusunda faaliyetlerin yaygınlaşması, bu konuda bilimsel araştırmaların da yapılmasına neden oldu. Yapılan literatür taramalarında, golf sahalarının Antalya bölgesine toplanmasından kaynaklı yoğunluk, kaliteli iş gören ve ulaşım (tarifeli uçak sayısı) olarak gözükmektedir. İklim ise bu faaliyetin yapılması ve devamlılığında önemli rol oynamakta. Antalya bölgesinin kıyı kesiminde denize girilirken, iç ve yüksek bölgelerde golf sporunun yanı sıra yürüyüş, dağcılık gibi doğa sporları yapılabileceği-yapıldığını görmekteyiz. Gerçekleştirilen araştırmalara bağlı olarak, kamu ve özel sektörün birlikteliğiyle neticeye ulaştıran sonuçların elde edileceği unutmamalı. Uygulanıyor ise de, sayılarının çoğaltılması gerekmektedir…
SPOR TURİZMİNDE DE MİLLİLEŞMELİ
Her defasında milli ve yerli diyoruz, kendi insan ve düşünce gücümüzle hayata geçirdiğimiz, sağlık ve savunma sistemlerimizle övünürken, aynı şekilde spor turizmini de, yerli statüye kavuşturup, millileştirmek zorundayız. Yabancı sermayenin değer kaybettiği bir süreçte, batı-dış güçlerin spor aracılığıyla toplumumuzun değerlerine göz diktiğini görmekteyiz. Yabancı üstelik erkek antrenörü kadın voleybol takımın başına getiriyorsunuz! Plajlarda kadınlara yönelik voleybol, futbol, yetmedi güreşler düzenliyorsunuz! Soru şu; Bu yapıların hangi birisi İslam’ın şartlarına uygun? Bu soruyu yönelttiğimizde, Bosna Devlet Başkanı rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in ‘İslam güzel de, Müslümanlar bunun neresinde?’ sözü geldi aklımıza…
ERCİYES VE ERZURUM ÖRNEKLERİ
Madem spor turizmi ülke ekonomisi için göz ardı edilmeyecek bir sektör, öyle ise elimizdeki imkânlarımızı bu yolda değerlendirelim. Bu konuda, niyeti hayr olanlar gibi, bizleri de heyecanlandıran, ülkemizin dört bir yanındaki tesislerin varlığı ve bu yönde gerçekleştirilen spor organizasyonları. Paylaşacağımız sadece iki haber, ne demek isteğidimizin anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. ‘Kayseri Büyükşehir Belediyesinin yatırımlarıyla Erciyes, yaz aylarında bisiklet severlerin tutkusu oldu’. Dikkatimizi çeken bir diğer haber, ‘Endonezya İş Formu 2020’ye katılmak için Kayseri’ye gelen heyetin, şehirdeki tarihi yerler ve Erciyes Kayak merkezi için duydukları hayran kaldı’ Kış turizminin gözdesi Erzurum’un geçen yıl 1 milyonu aşkın turisti ağırlaması. Spor turizmi şerden hayra çevirme, milli ve yerli olması yolundaki sürece katkı sağlayanları, bir kez daha tebrik ederiz…