• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Yıldız
Abdullah Yıldız
TÜM YAZILARI

Zulüm düzenlerinin sonu

09 Aralık 2025
A


Abdullah Yıldız İletişim: [email protected]

Zulüm düzenlerinin sonu

ABDULLAH YILDIZ

“Hayır! O zalimler, birbirlerine aldatmadan başka bir vaatte bulunmuyorlar.” 

Fatır suresinin 40’ıncı ayeti zalimleri böyle deşifre eder. 41-45’inci ayetler ise şöyle devam eder: 

“Doğrusu gökleri ve yeri yok oluvermekten Allah tutuyor. Andolsun ki eğer yok oluverirlerse, onları O’ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranır, çok bağışlayıcıdır.


“Olanca güçleriyle Allah’a yemin etmişlerdi ki, kendilerine uyarıcı bir peygamber gelirse, mutlaka ilerideki ümmetlerin herhangi birinden daha doğru yolda olacaklardı. Fakat kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiği zaman bu, onların sırf ürküntülerini artırdı.

“Yeryüzünde bir kibirlenme ve bir suikast düzeni! Oysa fena düzen ancak sahibinin başına geçer. O halde öncekilerin kanunundan başka ne gözetiyorlar? Sen Allah’ın sünnetinde asla bir değişme bulamazsın; Allah’ın sünnetinde asla bir başkalaşma da bulamazsın.



“Yeryüzünde gezip bir bakmadılar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Oysa onlar, bunlardan daha kuvvetliydiler. Ne göklerde ve ne de yerde hiçbir şey Allah’ı aciz bırakamaz. Çünkü o her şeyi bilendir, her şeye kâdir olandır.

“Bununla beraber Allah, insanları kazandıkları (günahlar) yüzünden hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet ecelleri gelince gereğini yapar. Şüphe yok ki Allah, kullarını görmektedir.”


Zalimler birbirlerine sadece bir gurur, sırf bir aldanış vaat eder dururlar. Öncekiler sonrakileri, baştakiler geridekileri aldatır giderler. Bu ayetin hükmü yalnız putperestleri değil, Allah’tan başka gerek put gerek melek gerek hükümdarlar ve gerekse diğer herhangi bir şeye tapan müşriklerin hepsini kapsar.

Şirk ve zulüm öyle fena, o kadar büyük cinayettir ki ondan yerler, gökler yıkılır. Yer ve gök ancak adalet ve hak ile ayakta kalır… Haksızlık ise âlemin düzenini bozar. Allah’a şirk koşmak en büyük zulüm (Lokman, 31/13) olduğundan, müşriklerin yayılan zulüm ve fesatlarıyla âlem yıkılmak üzeredir. Fakat Allah onların belirli vakitlerinden önce yok olmalarını istemediği için muhafaza buyuruyor da henüz yıkılmıyorlar. Yemin olsun ki, onları yok olmaktan Allah’tan başka hiçbir tutacak yoktur. O cidden halim ve gafurdur. Yüce Zâtına karşı yapılan şirk ve zulüm yüzünden “Neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar dağılıp çökecektir”. (Meryem, 19/90) ayetinin ifadesince, yıkılmak üzere olan gökleri ve yeri O tutuyor…



43- Kureyşliler Hz. Muhammed’i (s.a) yalanlayıp haktan kaçınarak bir kibirlenmekötülük ve suikast düzeni kurmuşlardı:“Hani o inkâr edenler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut yurdundan çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı.” (Enfal, 8/30) ifadesince Peygamberin canına kıymaya hazırlandılar. Oysa kötü hile, tuzak, sırf sahibinin/yapanın başına geçer. Geçti ve geçecek de…

Onlar önceki inkâr eden, kötülük yapan ümmetlerin başlarına gelen Allah’ın adetini, ilâhî kanunu bekliyorlardı. Oysa Allah’ın sünnetinde (adetinde) bir değişiklik bulamazsın. Hakkı inkâr edip kötülük yapanlar azap kanununu ve İslâm dinini yürürlükten kaldıramazlar. Zira Allah’ın sünnetinde bir değiştirme de bulamazsın. O azabı, hak edenlerden başkasına çeviremezsin de.


44- Yeryüzünde dolaşıp görmediler mi; Peygamberlerini dinlemeyen geçmiş ümmetler nasıl helak olmuşlar, yurtları nasıl harabelere dönmüş? Oysa onlar (Âd’lar, Semûd’lar…), kendilerinden çok kuvvetli idiler. Allah’ın emirlerine uymadıkları için azap kanunlarıyla kökleri kazındı. (Çağdaş zalimlerin de kökleri kazınacaktır.) Ne göklerde ne yerde hiçbir şeyin Allah’ı aciz bırakma ihtimali yoktur. Çünkü her şeye karşı ilmi, kudreti nihayetsiz olan yüce Zat hiçbir şekilde aciz olmaz.


45- “Peki, öyle de bunca kâfirleri, müşrikleri niye yaşatıyor da mahvedivermiyor?” denilirse, buyuruluyor ki: Eğer Allah bütün insanları kazandıkları günahları yüzünden hemen hesaba çekiverecek olsa, yeryüzünde hiçbir canlı/insan bırakmazdı. Fakat derhal hesaba çekivermez de onları belirli bir süreye kadar erteler. O, kıyamet günüdür. Nihayet ecelleri gelince gereğini yapar. Hiçbirini kaçırmaz, her ne kazançları varsa, iyiliğe iyilik, kötülüğe kötülük, cezalarını verir… (H.D. Kur’ân Dili’nden istifadeyle.)

Şüphesiz her şeyi görürsün Yâ Rab! Biz kullarını da bütün hallerimizle görür-gözetirsin; lütuf ve rahmetinle gözet, ilâhî!


Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23