Aile yapısı sağlam olursa, devlet de sağlam olur
Aile yapısı sağlam olursa, devlet de sağlam olur
ABDULLAH ŞANLIDAĞ
Son günlerde herkes aile yapısının tehdit altında olduğunu dillendiriyor ve bu konuda sivil toplum örgütlerinin, devletin ve ailelerin önlemler alması gerektiğini ifade ediyorlar. Aile yapısı çökerse, devlet de çöker.
Aile yapısının her geçen gün küresel tehditler karşısında daha fazla zorlandığı günümüzde, hükümet aile kurumunu yeniden güçlendirmek için kapsamlı projeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ortak çalışmalarıyla, özellikle yaşlı anne ve babalarıyla birlikte yaşamak isteyen ailelere yönelik yeni sosyal konut modelleri geliştiriliyor. Bu kapsamda, sosyal konut projelerine 1+1 yaşlı ebeveyn konutlarının eklenmesi üzerinde çalışılıyor.
Yeni modelle, yaşlı anne ve babaların ailelerine yakın bir yaşam alanına sahip olması hedefleniyor. Böylece hem geniş aile kültürünün yeniden güçlendirilmesi hem de çocukların büyüklerinden değer ve tecrübe aktarımı almasının önü açılması amaçlanıyor. Nesiller arası bağların zayıfladığı günümüzde bu adım, toplumsal dayanışmayı artıracak önemli bir proje olarak görülüyor.
Aynı anlayışla geliştirilen bir diğer çalışma ise “nesiller arası iletişim merkezleri.” Bu kapsamda, kreşler ile çocuk bakım evlerinin huzurevlerinin yanına konumlandırılması planlanıyor. Böylece çocuklar ile yaşlı bireylerin bir arada vakit geçirebileceği, karşılıklı sevgi, saygı ve tecrübe paylaşımının artacağı yeni bir sosyal model oluşturuluyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, aile kurumunun bugün dünyanın en büyük tehditlerinden biriyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, aileyi koruma ve güçlendirme çalışmalarının kararlılıkla sürdüğünü belirtti. Aile değerlerinin, aidiyetin, dayanışmanın ve korunmanın toplumsal temel olduğunu vurgulayan Bakanlık; aile güçlü oldukça devletin, eğitimin ve toplumun da güçlü olacağını ifade ediyor.
Çocukların mahremiyet eğitimi konusunda da çalışmalar sürerken, Aile Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yürütülen işbirliği protokolü kapsamında çocukların korunmasına yönelik eğitimler yaygınlaştırılıyor.
Kadınlardan gençlere, engellilerden yaşlılara kadar toplumun tüm kesimlerine yönelik destekler de aileyi merkeze alan belediyecilik modeli ile devam ediyor. Özellikle eğitim desteklerinin büyük kısmının kadınlara verildiği belirtilirken, kız çocuklarının eğitiminde Türkiye’nin son yıllarda ciddi bir başarı hikâyesi yazdığı ifade ediliyor.
Evde bakım desteği, engelli maaşları ve koruyucu-önleyici hizmetler gibi uygulamaların tamamının aileyi güçlendirmeye yönelik olduğuna dikkat çekiliyor.
Eskiden aileleri tarafından bir yük olarak görülen engelli bireylerin artık sosyal hayata katılan, sevgiyle bakılan ve değer gören bireyler haline geldiği vurgulanıyor.
Devlet kapılarının millete açıldığı yeni yönetim anlayışında, amaç tüm hizmetlerde aileyi merkeze almak. Doğudan batıya, kuzeyden güneye ayrım gözetmeksizin toplumun her kesimine ulaştırılan hizmetlerle aile kurumunun güçlenmesi hedefleniyor.
Türkiye, “engelsiz toplum” vizyonuyla aileyi koruyan, destekleyen ve nesiller arası bağları kuvvetlendiren yeni projeleri hayata geçirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Tabii bu konu sadece hükümetin gündeminde kalmamalıdır. Herkes üzerine düşeni yaparsa, Müslüman Türk toplumunun aile yapısını çökertmeye hiç kimsenin gücü yetmez.