Doç. Dr. Aslıhan Taşkıran Sağ, Alzheimer’ın yalnızca yaşlılık hastalığı olmadığını vurgulayarak “Yaşam tarzı değişiklikleriyle vakaların yüzde 45’i önlenebilir ya da geciktirilebilir” dedi.
Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen Alzheimer, bireysel yaşamı olduğu kadar toplumsal sağlık yükünü de derinden sarsıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 10 milyon yeni demans vakası görülüyor ve bunların büyük çoğunluğunu Alzheimer oluşturuyor. Alzheimer Ayı kapsamında açıklamalarda bulunan GÜVEN Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Aslıhan Taşkıran Sağ, “Alzheimer kader değil. Küçük ama düzenli yaşam tarzı değişiklikleri, hem bireylerin hem de toplumların geleceğini değiştirebilir. Bilimsel araştırmalar, her 10 vakadan 4’ünün önlenebilir ya da en azından geciktirilebilir olduğunu ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
“En önemli ölüm nedeni”
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) güncel verilerine dikkat çeken Doç. Dr. Aslıhan Taşkıran Sağ, “WHO’ya göre, 2021 yılında dünya genelinde 57 milyon kişinin demans ile yaşadığını bu vakaların yüzde 60–70’inin Alzheimer kaynaklı. Her yıl yaklaşık 10 milyon yeni demans vakasının ortaya çıktığı biliniyor. Demans, dünya genelinde yaşlı bireylerde bağımlılığın önde gelen nedenlerinden biri ve halen yedi en önemli ölüm nedeni arasında yer alıyor” dedi.
Doç. Dr. Sağ, Alzheimerın yalnızca yaşlılıkla ilişkilendirilen bir hastalık olmadığını vurgulayarak, “Alzheimer, bütün toplumu etkileyen, yaşam kalitesini düşüren ve ciddi bir sağlık yükü oluşturan bir durumdur. Ancak bugün biliyoruz ki, Alzheimerdan korunmak mümkündür. Küçük ama düzenli adımlar hem bireysel yaşamlarımızda hem de toplum düzeyinde büyük farklar yaratabilir” diye konuştu.
Alzheimerdan korunma yollarına da dikkat çeken Doç. Dr. Sağ, şunları söyledi:
“Dünya Sağlık Örgütü ve bilimsel araştırmalar bize Alzheimer vakalarının yaklaşık yüzde 45’inin önlenebilir veya geciktirilebilir olduğunu gösteriyor. Bu da demek oluyor ki, yaşam tarzı alışkanlıklarımızı değiştirmek, risk faktörlerimizi kontrol altına almak, gelecekte sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirmemizi sağlayabilir. Yaşam tarzıyla ilişkili 14 tane faktör üzerinde duruyoruz:
1. Eğitim Eksikliği
2. Yüksek Tansiyon
3. İşitme Kaybı
4. Sigara Kullanımı
5. Obezite
6. Depresyon
7. Fiziksel Hareketsizlik
8. Diyabet
9. Sosyal İzolasyon
10. Aşırı Alkol Tüketimi
11. Hava Kirliliğine Maruz Kalma
12. Travmatik Beyin Hasarı
13. Sağlıksız Beslenme
14. Uyku Bozuklukları
Bu faktörlere tedavi edilmemiş görme kayıplarını da ekleyebiliriz. Düzenli fiziksel aktivite yapmak, sağlıklı bir beslenme düzeni sürdürmek ve özellikle Akdeniz tipi diyet uygulamak Alzheimer riskini azaltıyor. Yine son veriler, günlük küçük miktarlarda zeytinyağı tüketiminin bile demans kaynaklı ölüm riskini düşürdüğünü gösteriyor. Ayrıca tansiyon, diyabet, kolesterol ve işitme kaybı gibi sağlık sorunlarının düzenli kontrollerle yönetilmesi hem bireysel sağlığımızı hem de toplumsal sağlık yükünü hafifletiyor. ”
Toplumsal farkındalığın önemini de vurgulayan Taşkıran Sağ, “Alzheimer’dan korunmak sadece bireylerin değil, toplumların da görevidir. Her bireyin küçük yaşam tarzı değişiklikleri yapması, her kurumun farkındalık projeleri geliştirmesi, travmaların ve kazaların önlenmesi, çocuklara beslenme eğitimi verilmesi ve bunlara yönelik politikaların geliştirilmesi gelecekte daha sağlıklı nesillerin yetişmesine ve demansın azaltılmasına katkıda bulunacaktır. Biz de bu ayı yalnızca bir farkındalık dönemi değil, aynı zamanda harekete geçme zamanı olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.