TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nce (TODAİE) kurumun konferans salonunda düzenlenen ‘’II. Kamu Etiği Kongresi’’nin açılışında yaptığı konuşmada, etiğin tebliğ konusu olmanın ötesinde hayat tarzı haline geldiğinde anla
ANKARA - ‘’Bizim toplumumuz genelde konuşurken doğruyu konuşur, özele geldiği zaman ‘bir çıkış yolu yok mu’ der. ‘Bir çıkış yolu yok mu’ arayışının merkezinde de siyaset kurumu vardır’’ diyen Çiçek, doğru konuşmanın yetmediğini, doğruyu yapmak gerektiğini vurguladı.
“DEMOKRASİNİN AHLAK VE KÜLTÜR
BOYUTU KANUNLA DÜZENLENMEZ”
Demokrasinin kalitesi bakımından da etik değerlerin önemine vurgu yapan Çiçek, ileri demokrasilerin hukuk, kültür ve ahlak olmak üzere üç temel altyapısı olduğunu söyledi. Türkiye’de demokrasinin hukuk altyapısı açısından önemli mesafeler alındığını belirten Çiçek, demokrasinin ahlak ve kültür boyutunun ise kanunla değil toplumsal eğitimle düzeltilebileceğini dile getirdi.
Kanunların yapılışında da eksiklik ve aksaklıklar olduğunu ifade eden Çiçek, ‘’Bizim demokrasimizde üç açık var, bu açığın mutlaka kapatılması lazım. Birisi hukuk, birisi ahlak, birisi de kültür açığıdır. Cari açık, bütçe açığını kapatırız, onlar çok kolay meseleler. Zaten oradaki açıkların bir kısmı buradaki kaçıklardan geliyor. Bu kaçıkları doğru dürüst, belli bir noktaya getirebilseydik bu kadar sıkıntı olmazdı. Demokraside bu kadar kalitesizlik olmazdı’’ diye konuştu.
Kongrenin açılışına, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Serdar Murat, akademisyenler ve davetliler katıldı.
SÜRECİN MUHATABI HÜKÜMET
Çiçek, basın mensuplarının sorularını da cevapladı. Çözüm süreci kapsamında yasal bir düzenleme talebinin olduğunun hatırlatılması ve nasıl bir düzenleme yapılabileceğinin sorulması üzerine Çiçek, süreçle ilgili bütün görüşmelerin Hükümet tarafından yürütüldüğünü belirtti.
TBMM Başkanı Çiçek, şunları kaydetti: ‘’Bu işlerin muhatabı Hükümet. Bir ihtiyaç duyuyor mu duymuyor mu, nasıl bir planlama yapıyor, onu bilmiyorum. Bilmediğim konuyla ilgili de ‘Şuna ihtiyaç var, buna ihtiyaç yoktur’ tarzındaki bir değerlendirme yapmam doğru da uygun da olmaz. Bir ihtiyaç duyarsa elbette Hükümet, bunun gereği neyse onu yapar. Ona bakmak lazım. Ama biri ihtiyaç duyuyor diye bir başkası ihtiyaç duymuyor olabilir. Onun için birinin lafını alıp ötekine, ötekininkini bana getirirseniz bu işin içinden çıkamayız.’’
Açıklamaların bilgiye göre değil tahminlere göre yapıldığına dikkati çeken Çiçek, sürecin bilgiyle yürütülmesi gerektiğini, bu işi bilenlerin sayısının da sınırlı olduğunu vurguladı. Muhalefet partilerinin Akil Adamlar Komisyonu ile ilgili itirazlarının anımsatılması üzerine de Çiçek, bu konuyu da aynı çerçevede değerlendirmek gerektiğini söyledi.