Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi sürekli nafaka çıkmazında ileri sürülen mağduriyetlerin bilimsel kriteri olmadığını savundu. STK'lardan Baro'ya tepkiler çoğalırken; Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu, yayınlanan bildirinin Mor Çatı zihniyetine sahip olduğu açıklamasında bulundu.
2 milyonu aşan sürekli nafaka mağdurunun sorunlarını çözmek için Adalet Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışmalarını sürdürürken, Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi, ileri sürülen mağduriyetlerin bilimsel kriteri olmadığını savundu. Baro açıklamasında, “Eşitsizliğin ürettiği yoksulluk konuşulmadan nafakanın tartışılması, son derece sakıncalı sonuçlara neden olabilecektir” denilerek fikirlerinin Bakanlıklara aktarılacağı denildi.
Mağdurlardan tepki
Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu yetkilileri ise baronun açıklamasına tepki gösterdiler. Nafaka Mağdurları Platform Kurucu Başkanlarından Mesut Arabul, “Bilinçli olarak yalan algı yapan Ankara Barosu kimlere hizmet etmektedir. Mor Çatı zihniyeti ile yayınladıkları çalıştay sonuç bildirgesinde Aile Başkanlığından temsilcilerin de olması düşündürücüdür. Adaletin tesis edilmesi için çalışan hukuk mensuplarının, avukatların ‘hakkın kötüye kullanılması’ dersine girmedikleri görülüyor” dedi.
Mücadelemiz sürecek
Platformun Kurucu Başkanlarından İlhan Ergincan da, şunları dile getirdi: “Ankara Barosu erkeğin ömür boyu ödediği nafakaya bir kaç muhtelif olay diye nitelendirerek mağduriyete cinsiyetçi ve sayı olarak bakarak adaleti tesis etme ilkesini hiçe saydı. Şunu bilmelidirler ki ailenin korunması, süresiz nafakaya adil süre getirilmesi ve çocuk haczi ile ilgili çabalarımız devam edecektir. Meydanı asla bu tarz kurum ve kuruluşlara bırakmayacağız. Bildirgede beyan ettikleri nafakanın kaldırılması beyanları ile gerçeklerden ne kadar uzak oldukları ve farklı amaçlara hizmet ettikleri görülmektedir.”
Kurucu Başkanlar, Bakanlıkların randevu taleplerine vermesinden de yakınarak, şunları ifade ettiler:
Randevu bile vermiyorlar
“Bir sözümüz de Aile ve Sosyal Çalışma Bakanlığına; Mor Çatı zihniyetindeki kadın derneklerinin ve Ankara Barosunun çalıştaylarında iştirak ettiniz, Sıla davasına iştirak ediyorsunuz Süresiz Nafaka STK’ları ve ikinci eşleri neden bir kere olsun dinlemediniz? Defalarca randevu talebimize dönüş yapmayan bakanlık söz konusu şer odakları çalıştay yapınca temsilci göndermekten geri kalmadınız. Korkunuz nedir? Bizler Mor Çatı ve Anlara Barosu kadar gözünüzde bir değerimiz yok mudur? Boşanma davalarındaki ranttan olacakları korkusu ile sözde kadın hakkı savunucularının asıl amacı paradır. Onların aileyi ve kadını düşündükleri koca bir yalandır.”
