Çıplaklık ve ahlaksızlığa açılan sosyal medyanın, İslam alimleri tarafından tebliğ merkezine dönüştürülmesi seküler yobazları rahatsız etti. TikTok, Instagram ve YouTube’dan gençlere Kur’an’ı ve İslami değerleri tanıtan, anlatan alimleri karalayan, “TikTok Mollaları”, “Instagram Hocaları”, “Twitter Evliyaları” , “YouTube şeyhleri” gibi başlıklar atıp hakaret eden zillet medyasının kalemşorlarına tepki yağıyor.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
Çıplaklık ve ahlaksızlığa açılan kapı olan sosyal medyanın İslam alimleri tarafından tebliğ merkezine dönüştürülmesi seküler yobazları kudurttu.
Gençlerce yakından takip edilen alimlere yönelik karalama kampanyaları artarken dün fonlu medyada din adamlarının TikTok şeyhleri, Instagram evliyaları, YouTube mollaları olarak nitelenmelerinin ardından sinirler gerildi.
Geçmişte Yeşilçam’da din adamlarını sahtekâr tipler olarak lanse eden laikçi yobazların TikTok, Instagram ve YouTube’dan milyonlarca gence ulaşarak onlara Kur’an’ı tanıtan alimleri hedef alan zillet medyasına tepki yağdı.
Allah bildiği gibi yapsın
Dün fondaş Sözcü TV’de yandaş İsmail Saymaz’ın din adamları için kullandığı “Yeni bir dönem başladı. Bu dönemde biz TikTok şeyhleri, Instagram evliyaları, YouTube mollaları görüyoruz” sözleri infiale neden odu.
Her gün yeni bir İslâm aliminin karalanmasına öfkelenen mütefekkirlerden “Talihsizler”, “Allah bunları bildiği gibi yapsın”, “Gençleri peşlerine takan din adamlarını itibarsızlaştırmak için yarışıyorlar ama nafile”, “Hocaların YouTube ve Instagram’da aktif olup takipçi adetlerini arttırmalarını sindiremiyorlar ama avucunuzu yalarsınız” çıkışları geldi.
Kervan yürür...
Yeni Akit’e konuşan TÜM-DİN-DER Genel Başkanı Metin Kaçar ise şunları dile getirdi: “Anadolu’da “Kedi erişemediği ciğere mundar der’ gibi bir söz vardır. Medrese, tekke, cami hocalarına toplumun itibar ettiğini gören azgın azınlığın temsilcileri ‘TikTok şeyhleri ve YouTube mollaları gibi saçma sapan yakıştırmalarda bulunmaktadırlar. Bunlar vampir gibi senelerdir milletin kanını emmektedirler. Toplumda cemaatlerin, tarikatların, hocaların karşılığı var. Azgın azınlığın temsilcileri şu günlerde din adamlarını itibarsızlaştırma gayretinde. Bunlar için ‘ ... ürür kervan yürür” sözleri uygundur. Ne yazık ki İslâm alimleri dün de hedef alınıyordu, bugün de. Azgın azınlığın yüce dinimizi ve imamlarımızı karalama projesi hiçbir zaman tutmuyor. Her şeye rağmen en güvenilir kurumlar İslâmi dernekler, vakıflardır. Diyanet ailesine sesleniyorum birbirimize sahip çıkalım. Ayıplarımızı ya da kusurlarımızı internetten ele almak yerine yüz yüze istişare edelim. Sosyal medyada tartışarak art niyetlilerin ekmeklerine yağ sürmeyelim. “
Allah’tan korkmuyorlar bari kanundan korksunlar
DİN-BİR-SEN Genel Sekreteri Menderes Ateş de şöyle dedi: “Ne yazık ki din adamlarını karalamaya çalışanların kimliklerinde ‘Müslüman’ yazıyor. ‘Şirazesi kaydı’ ifadesi bunlar için kullanılmış. Artık bir çözüm bulunmalı. Bir arada yaşama kültürü oluşturulmalı. Onlar inanmayabilir, Hristiyan, Yahudi, deist, ateist olabilir. Biz onların din adamlarına saldırmıyoruz. Gün geçmiyor ki sosyal medyada, TV kanallarında din adamlarımıza ve Müslümanlara kin kusmasınlar. Bunlardan terör eylemlerine karşı kınamayı bırakın üzüntü içeren cümle dahi duyamazsınız ama söz İslâm’a gelince saygısızca konuşuyorlar. Mankurtlaşmış zihniyetlerden bıktık usandık. Devlet adamlarına çağrımız var. Dinimize, kitabımıza hakaretler savuruluyor. İlahiyatçılarımız yerden yere vuruluyor. Ne yazık ki hakaret ve iftira edenlere yaptırım uygulanmıyor. Artık değerlerimizin kanunla korunmasını istiyoruz. Bunlar madem Allah’tan korkmuyor, kanundan korksunlar.”