İşitme cihazları Akustik ve Odyoloji derneği(İCAAD) yönetim kurulu üyesi ve Siser işitme cihazları yönetim kurulu başkanı Mahfuz Ağaç, işitme sorunu yaşayan kişilerin sağlık uygulama tebliğindeki eksiklikler dolayısıyla yaşadığı önemli sıkıntıları anlatı.
Sayın Ağaç, ”Uzun zamandır ülkemizde işitme bilincinin oluşması için olağanüstü gayret gösteriyoruz. Eskiden işitme cihazına karşı görüntünün ötesinde, sağlayacağı fayda konusunda da ön yargılar vardı. Bir taraftan işitme sorunu yaşayan kişilere ulaşıp teknolojilerle hayatlarını kolaylaştırabileceklerini anlatırken diğer taraftan KBB hekimlerine işitme cihazı teknolojisinin geldiği noktayı ve sağlayabileceği faydaları anlatmaya çalışıyoruz.
İşitme cihazı pazarını, Gelişmiş ülkeler ve ülkemiz açısından mukayese ettiğimizde çok küçük olduğumuzu söyleyebiliriz. Özel sektör, işitme problemi yaşayan kişiler için son yıllarda üzerine düşeni büyük bir gayretle yapmaya çalışıyor ama maalesef SGK için aynı şeyi söyleyemiyorum. Aslında SGK 3-4 yıldır güzel çalışmalar yapıyordu ancak bazen anlamadığımız şekilde kararlar alabiliyor.
Eğer 18 yaşından küçükseniz yaşadığınız il veya ilçede hizmet veren Devlet hastanesinden alacağınız rapor işinize yaramayabilir. Çünkü Tıp fakültesi veya Eğitim ve araştırması hastanesi zorunluluğu var.
Çocuğunuzla başka Şehir’e gitmek için yol masrafı, yemek masrafı belki de konaklama masrafına katlanacaksınız. Böylece SGK’nın işitme cihazı için size ödeyeceği rakam önemini yitiriyor.
Diğer vahim konu, eğer 18 yaşından büyükseniz ve iki kulağınızda işitme kaybı varsa SGK size ben bir cihaz ödemesini yaparım diyor. Önce bu cihazı asgari altı ay kullanacaksınız, fayda gördüğünüze dair eğitim araştırma hastanesi veya tıp fakültesinde bir heyet raporu getirirseniz size ikinci cihaz için de ödeme yaparım diyor.
Vatandaşın yaşadığı şehirde eğitim ve araştırma hastanesi veya tıp fakültesi yoksa farklı bir Şehir’e gidecek, hastaneden randevu alacak muhtemelen konaklayacak vs bütün bunlar SGK’nın ödeyeceği 450-500 TL için. Vatandaş aslında rapor almak için belki daha fazla para harcayacak ,ayrıca zaman israfı ve emek israfı cabası…
Devlet hastanesi hekimi ile Araştırma hastaneleri ve tıp fakülteleri arasında nasıl bir farklılık olabilir? Devlet yetki verdiği hekimine güvenmiyor mu?
Gelişmiş Ükeler’de altı ay şartı yokken bu uygulama SGK neden yapıyor? Gelişmiş ülkelerdeki sistem yanlış biz mi doğrusunu yapıyoruz?
Altı ay kriteri doğru ise 13-18 yaş aralığı için de uygulanması gerekmez mi?
Türkiye’de işitme bilinci zaten zayıf olduğu için vatandaş çok geç işitme cihazı kullanıyor, altı ay da SGK kendisini mağdur ediyor.
İki kulakta işitme kaybı varsa tüm uzmanlar çift taraflı işitme cihazı kullanımına dikkat çekiyor. Allah iki kulağı boşuna yaratmamış, daha iyi işitme, sesleri anlama ve yön tayini için iki taraflı işitme oldukça önemlidir. Uzmanların bu konuda SGK’ya bildirimleri olmasına rağmen henüz olumlu değişim olmadı.
İşitmediği için arabaların altında kalan bazı kişilerin haberine rastlıyoruz. İki kulağı duymayan birisine bir işitme cihazı verildiğinde ve bu cihaz arızalandığında vatandaş ne yapacak, başına bir kaza gelirse SGK bunun vebalini nasıl ödeyecek?
Son yıllarda ülkemizde sağlık alanında Tüm Dünya’ya örnek olacak şekilde muazzam gelişmeler oldu. Vatandaş kendisini artık daha değerli hissediyor ve Devletine güveniyor. Sağlık Bakanlığı bu çığırı açmışken SGK’nın ayak uydurması gerekir.
SGK, bu kararı bazı firmaların yanlış uygulamalarından dolayı yapıyorsa burada mağdur olan vatandaşı cezalandırmak yerine işini düzgün yapmayan firmaları denetlemeli. İşitme cihazı için zaten küçük bir rakam ödüyor bunu belki yükseltmelerini beklemeyebiliriz ancak altı aylık hak mahrumiyeti ve 3.basamak hastaneleri zorunluğu vatandaş aleyhindeki anlamsız uygulamalardır. Gözlük reçetesi yazılırken 2.camı altı ay sonra öderim ama 3.basamk hastanesinden rapor alırsanız gerekçesi kabul edilebilir mi?” dedi.