Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, bugüne kadar Risale-i Nur’ların yasal varislerinden izin alınmaksızın yapıldığını belirterek varisçilerinden belge getirilmediği takdirde bandrol verilemeyeceğini söyledi.
YENİ AKİT / ANKARA - Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Risale-i Nur’ların Türkiye’nin irfan hazinesinin çok kıymetli parçaları olduğuna dikkat çekerek, “Kültür Bakanlığı’na yapılan bir ihbar neticesinde bugüne kadar yapılan basımların Risale-i Nur’ların yasal varislerinden izin alınmaksızın yapıldığı ortaya çıktı. Bunun üzerine yapılan bütün bu basımlar kaçak durumuna düşüyor” dedi. Varisçilerinden belge getirilmediği takdirde bandrol verilemeyeceğini söyleyen Çelik, aksi halde suçlu durumuna düşeceklerini ifade etti. Çelik, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Filistin konusunda ‘tarafsızlık’ açıklamasının siyasi olduğu kadar ahlaki bir problem olduğunu kaydetti.
YAPILAN BÜTÜN BASIMLAR KAÇAK
Risale-i Nur Külliyatı’nın basımını yapan yayın evlerinin bandrol başvurularında yaşanan sıkıntılar ile ilgili soru Bakan Çelik, “Anlaşmazlık diye bir şey söz konusu değil. Merhum Bediüzzaman Said Nursi bu toprakların yetiştirdiği çok kıymetli bir alim. Risale-i Nur’lar da bizim irfan hazinemizin çok kıymetli parçaları. Kültür Bakanlığı’na yapılan bir ihbar neticesinde bugüne kadar yapılan basımların Risale-i Nur’ların yasal varislerinden izin alınmaksızın yapıldığı ortaya çıktı. Bunun üzerine yapılan bütün bu basımlar kaçak durumuna düşüyor.” dedi.
KARA PROPAGANDA YAPILIYOR
Bu durumda bandrol verilmesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı açısından mümkün olmadığını ifade eden Çelik, “Bizim hukukçularımız konuyu incelediler ve bu eserleri basmak isteyen yayın evlerine eser sahibinin yasal mirasçılarından belge getirmelerini istediler. Pek çok yayınevi bu belgeyi getireceklerini söyledi. Fakat şu ana kadar gelen bir belge yok. Bu sebeple biz mevcut kanunlar çerçevesinde bandrolü veremiyoruz. Verdiğimiz andan itibaren suçlu durumuna düşeriz. Maalesef bir gazete, kendi tabanlarını da incitecek bir şekilde kara propaganda yapıyor. Başbakanımıza ve bize karşı yanlış ifadeler kullanıyorlar. Halbuki bizim burada yaptığımız şey bu eserlerin korunmasıdır” ifadelerini kullandı.
