ABD Başkanı Barack Obama’nın Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütüne yönelik yeni stratejisi “sistematik hava saldırıları, sahadaki güçleri destekleme, insani yardım ve IŞİD’e karşı uluslararası terörle mücadele faaliyetleri” olmak üzere dört ayaktan oluşuyor ama bu uzun vadeye yayılacak kapsamlı stratejisinin işleyebilmesi, ancak güçlü ve geniş bir koalisyon oluşturabilmesine bağlı görünüyor.
ABD Başkanı Barack Obama, IŞİD ile mücadelede beklenen stratejisini açıkladı. “Amerika’nın bu terörist tehdidi etkisiz hale getirmek için geniş bir koalisyona liderlik edeceğini açıklıyorum” diyerek sözlerine başlayan Obama, hedefimiz çok açık: Kapsayıcı ve sürdürülebilir bir terörle mücadele stratejisiyle IŞİD’in gücünü azaltacağız ve tamamen yok edeceğiz. IŞİD’in, İslam ile alakası yok. IŞİD, kesinlikle bir devlet de değil. IŞİD bir terör örgütü, bu açık ve net. Eğer başıboş bırakılırlarsa, bu teröristler bu bölgenin ötesine de giderek artan bir tehdit oluşturabilirler, ABD de dahil. Bu sadece bizim savaşımız değil. Amerikan gücü kesin bir farklılık yaratabilir ama Iraklıların kendisi için yapması gereken bir şeyi biz onlar için yapamayız veya bölgelerinin güvenli kılınmasında Arap ortakların yerini de alamayız” dedi. “Kanser” olarak tanımladığı IŞİD ile mücadelenin, sınırlı yer ve zamana dayanan anlayışla çözülemeyeceğinin farkında olan Obama, bu nedenle kapsayıcı, sürdürülebilir ve uzun vadeye yayılan bir strateji izleyecek. Obama’nın politikası önceki başkan George W. Bush’un El Kaide ile mücadelesinden tamamen farklı.
IŞİD'E KARŞI HAVA SALDIRILARI
Birincisi, IŞİD’e karşı sistematik hava saldırıları düzenlemek. ABD, geçen ay Irak’ta hava saldırılarına başlamıştı. Ancak yeni stratejiyi ayıran nokta, artık hava saldırıları sadece Amerikan personelini koruma ve insani destek amaçlı değil, doğrudan her IŞİD hedefinin vurulması şeklinde yürütülecek olması. Yani, hava saldırılarının şekli artık “savunma” değil, “taarruz” olacak ve IŞİD’e karşı kapsamlı saldırıları içerecek.
SURİYE'DEKİ HEDEFLER DE VURULACAK
Hava saldırıları ayağında ikinci önemli nokta, IŞİD’in Suriye’deki hedeflerinin de vurulacak olması. Obama ve yönetim yetkilileri, daha önceki açıklamalarında, IŞİD nerede olursa olsun vurmaya hazır olduklarını belirtse de hava saldırılarının Suriye’ye genişletilip genişletilmeyeceğine yönelik sorulara net olmayan cümlelerle yanıt veriyorlardı. Obama, ilk kez konuya açıklık getirerek, Suriye’de hava saldırılarına onay verdi.
TEÖRÖİSTLERLE MÜCADELEYE DESTEK
Obama’nın stratejisinin ikinci ayağı, sahada IŞİD teröristleri ile mücadele eden güçlere destekleri artırmak. Bu, sahada Amerikan muharip güçleri bulunmayacağı ve bu işi Irak’ta Irak ve Kürt güçlerinin, Suriye’de de ılımlı muhaliflerin yürüteceği anlamına geliyor. ABD, Irak’ta, Irak ve Kürt güçlerinin eğitim, istihbarat, danışmanlık ve askeri ekipman gibi alanlarda desteğini artıracak. Bu kapsamda Obama, Irak’a ek 475 Amerikan askeri personeli gönderiyor. Bu ekibin Irak’a varmasıyla, ülkedeki Amerikan askeri personelinin sayısı 1,600’e çıkacak. Ayrıca, ABD, Irak’a 25 milyon dolarlık askeri yardım kararı aldı.
MUHALİFLERE YARDIM
Suriye’de ise ABD, koalisyon ortaklarıyla ılımlı muhaliflerin güçlendirilmesine yardım edecek. Suriyeli muhaliflere daha çok askeri ekipman sağlamak ve onları eğitmek için Kongre’den onay isteyen Obama, bölgede de muhaliflere destek için Suudi Arabistan gibi ülkelerle işbirliğine gidecek.
Ancak IŞİD’in güvenli bölge oluşturduğu ve düzenli bir yönetim ve istikrarın olmadığı, kaos ve çatışmaların ortasındaki Suriye’de bu stratejinin işletilmesi, daha büyük çaba ve kararlılık gerektirecek. ABD’nin koalisyon arayışları da bu nedenle en çok Suriye konusunda önemli.
IŞİD'IN FON KAYNAKLARINA DARBE
Obama’nın stratejisinin üçüncü ayağı ise, dünya genelindeki partnerlerle çalışarak IŞİD’in fon kaynaklarını kesme çabalarını ikiye katlamak, istihbaratı artırmak, savunmaları güçlendirmek, IŞİD’in çarpık ideolojisine karşı koymak ve yabancı savaşçıların Ortadoğu’ya giriş ve çıkışını önlemek oluşturuyor. Stratejinin dördüncü ayağı ise insani yardımlara devam edilmesi.