Almanya'da büyük kaçış başladı! Artan maliyetler ve ırkçılık göçü tersine çevirdi
Avrupa'nın lokomotifi Almanya, yıllar sonra ilk kez kitlesel bir nüfus kaybıyla karşı karşıya. Bir dönem göçmenlerin hayallerini süsleyen ülke; düşük emekli maaşları, kontrolden çıkan kira fiyatları ve yükselen ırkçılık nedeniyle artık yaşanmaz hale geldi. Sadece huzur arayan emekliler değil, yüksek enerji giderleri ve sosyal sorunlar arasında gelecek göremeyen gençler de rotayı başka ülkelere çeviriyor. Sosyal ve demografik yapısı sarsılan Almanya’da, halkın refah seviyesindeki düşüş göç dalgasını her geçen gün daha da hızlandırıyor.
Uzun yıllardır bir göç ülkesi olarak bilinen Almanya, giderek daha fazla insanın terk ettiği bir ülkeye dönüşüyor. 2024 yılında 270 bin Alman vatandaşı ülkesini terk etti. Federal İstatistik Dairesi'nin (Destatis) 2024 yıl verileri; bu eğilimin geçici bir dalgalanma olmadığını, aksine derinleşen ekonomik, sosyal ve demografik sorunların bir sonucu olduğunu ortaya koydu.
Bu dönemde Almanya'ya gelenlerin sayısı artsa da, Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle olan göç dengesinde uzun yıllar sonra ilk kez Almanya aleyhine bir tablo oluştu. AB ülkelerine gidenlerin sayısı, Almanya'ya gelenlerden fazla oldu. Uzmanlara göre bu trend ekonomik, sosyal ve demografik riskler doğuruyor.
TÜRKİYE VE İSPANYA ÖNDE
Almanya'dan ayrılan emeklilerin önemli bir bölümü Türkiye, İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan gibi daha düşük yaşam maliyetine sahip, iklimi daha sıcak ülkelere yöneliyor. Binlerce Alman da yine sıcak iklimi ve misafirperverliği nedeniyle Türkiye'de yaşamayı tercih ediyor. Yapılan yaşam maliyeti karşılaştırmalarına göre, başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelerde ortalama yaşam giderleri Almanya'ya kıyasla çok daha ucuz. Örneğin İspanya'da yaşam giderleri Almanya'ya göre yüzde 20 ila 25 daha düşük. Aynı emekli maaşıyla Akdeniz ülkelerinde daha rahat bir yaşam sürmek mümkün olabiliyor. Türk kökenli Alman vatandaşları ve çifte vatandaşlar için ise Türkiye, hem ekonomik hem de kültürel nedenlerle cazip bir seçenek olarak öne çıkıyor. Resmî istatistiklerde Türkiye'ye taşınan Alman emekliler ayrı bir kategori olarak yer almasa da, Almanya'dan Türkiye'ye yapılan emekli maaşı ödemelerindeki artış bu eğilimi doğruluyor.
YABANCILAR DA AYRILIYOR
Almanya'dan ayrılmayı düşünenler yalnızca Alman vatandaşları değil. Ülkeye göç etmiş yabancılar arasında da memnuniyetsizlik giderek artıyor. İşgücü ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü'nün (IAB) 2024–2025 dönemine ait kapsamlı araştırmasına göre, Almanya'da yaşayan göçmenlerin yaklaşık yüzde 26'sı, yani 2.6 milyon kişi, son bir yıl içinde ülkeyi terk etmeyi düşündüğünü belirtti. Yaklaşık 300 bin göçmenin ise somut göç planları yaptığı belirlendi. Bir uzman, "Bu sonuç özellikle dikkat çekici, çünkü Almanya yıllardır nitelikli göçmen çekmek için büyük çaba harcıyor. Ancak araştırmalar, Almanya'ya gelen göçmenlerin önemli bir kısmının zamanla hayal kırıklığı yaşadığını ortaya koydu" dedi. Buna göre en sık dile getirilen sorunlar arasında ırkçılık, ağır bürokrasi, aile birleşimindeki gecikmeler, yüksek vergiler ve günlük hayatta hissedilen ayrımcılık yer alıyor. Çok iyi seviyede Almanca konuşan, iyi eğitimli ve iş sahibi olan göçmenler bile ülkeyi terk etmeye daha yatkın. Uzmanlara göre bu durum, ekonomik nedenlerden çok "aidiyet duygusunun zayıflığı" ile açıklanıyor.
EMEKLİ AYLIKLARI YETMİYOR
Emekliler, gençler ve yabancı kökenliler farklı gerekçelerle Almanya'dan ayrılmayı tercih ediyor. Ancak ortak noktada ekonomi, yaşam maliyeti, gelecek beklentisi ve toplumsal iklim yer alıyor. Özellikle emekliler arasında Almanya'yı terk etme eğilimi dikkat çekici biçimde artıyor. Yurt dışında yaşayıp Almanya'dan emekli maaşı alan kişi sayısı 237 binin üzerinde. Bu rakam, son on yılda düzenli olarak yükseldi. Emekliler için temel sorun aldıkları emekli maaşının Almanya'daki yaşam maliyetine yetmemesi. Kira fiyatları, enerji giderleri, sağlık katkı payları ve günlük harcamalar birçok emekliyi ekonomik açıdan zorluyor. Almanya'daki emekli aylıkları da AB genelinde düşük aylıklar arasında yer alıyor. 45 yıl çalışan bir emeklinin ortalama aylığı 1300 Euro seviyesinde.
GENÇLER MEMNUN DEĞİL
Almanya'dan ayrılanlar arasında 20–40 yaş arası, iyi eğitimli ve nitelikli gençlerin oranı giderek artıyor. Gençler kariyer olanakları, gelir düzeyi ve yaşam tarzı nedeniyle Almanya'dan ayrılmayı tercih ediyor. Özellikle İsviçre, ABD, Avusturya ve İskandinav ülkeleri, daha yüksek maaşlar, daha düşük net vergi yükü ve daha esnek çalışma koşulları sundukları için genç Almanlar açısından cazip hale geliyor. Birçok genç için Almanya'daki yüksek vergi oranları, karmaşık bürokrasi ve yavaş kariyer ilerlemesi önemli bir motivasyon kaybı yaratıyor.
Özellikle bilişim, mühendislik, finans ve sağlık sektörlerinde çalışan gençler, emeklerinin karşılığını başka ülkelerde daha net aldıklarını düşünüyor. Almanya'da uzmanlar bu durumu açıkça 'beyin göçü' olarak tanımladı. Nitelikli iş gücünün kaybı ise Almanya'nın uzun vadeli ekonomik gücünü tehdit eden en önemli risklerden biri olarak görülüyor.
TEMEL SORUN IRKÇILIK
Çeşitli anketler, göçmenlerin konut piyasasında, iş başvurularında ve kamu hizmetlerine erişimde zaman zaman dezavantaj yaşadığını ortaya koydu. Bu deneyimler, uzun vadeli yaşam planı yapan göçmenler için Almanya'yı cazip olmaktan çıkardı. Irkçılık tartışmalarının ve aşırı sağ söylemlerin kamuoyunda daha görünür hâle gelmesi 'gelecek kaygısını' derinleştirdi. Ekonomik koşullar da bu göç dalgasının merkezinde yer alıyor. 2024'te Almanya'da enflasyon düşmüş olsa da, kira ve yaşam maliyeti baskısı devam ediyor.
YÜKSEK KİRALAR
Büyük şehirlerde konut bulmak giderek zorlaşırken, sabit gelirliler ve gençler için yaşam giderek pahalı hale geldi. Buna karşın, bazı Avrupa ülkelerinde daha düşük maliyetle benzer ya da daha iyi bir yaşam standardı sunulması, göç kararlarını hızlandırdı. Uzmanlar, Almanya'nın önümüzdeki yıllarda ciddi bir ikilemle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Bu tablo, sosyal güvenlik sisteminden iş gücü piyasasına kadar pek çok alanda baskı yaratıyor. Ekonomistler ve demografi uzmanları, sorunun yalnızca daha fazla göçmen almakla çözülemeyeceği konusunda hemfikir. Uzmanlara göre daha adil bir vergi sistemi, daha hızlı ve şeffaf bürokrasi, erişilebilir konut politikaları ve ayrımcılıkla kararlı mücadele, bu sessiz göçü durdurmanın temel anahtarları olarak görülüyor.
FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ KORKUSU
Siyaset bilimcisi Prof. Oliver Lembcke ise Alman vatandaşlarının ülkeden ayrılmasının bir nedeninin daha olduğunu söyledi. Lembcke, "Finansal açıdan daha iyi koşullarda iyi bir yaşam standardı umudunun yanı sıra, insanın kendi görüşünü artık açıkça ifade edemeyeceği endişesi de göç kararlarında rol oynuyor olabilir. Bu noktaya gelinmiş olması, özellikle iktidar partileri olmak üzere partiler için bir uyarı sinyali olmalıdır" dedi. Bu eğilimin süreceğini öngören uzmanlar sonuçları konusunda uyarılarda bulundu. Bunun sonucunda sosyal sistemlerin durağanlaşabileceği belirtiliyor.