Normalleşme bahanesiyle darbecileri teröristleri tahliye peşinde! Hainlerin avukatı

Sözde “normalleşme” adı altında Türkiye’nin milli güvenliğini hedef alan hainler ile seçilmiş meşru iktidarları devirmeye çalışan cuntacıların tahliye edilmesini isteyen CHP lideri Özgür Özel’in talepleri bitmek bilmiyor. Müebbetlik 28 Şubat darbecilerinin “hastalık” ve “bunama” gerekçesiyle serbest bırakılmasından memnuniyet duyduğunu belirten, “Bu konuda inisiyatif alınabilir” diyerek müebbet hapisle cezalandırılan Osman Kavala’nın “kişiye özel düzenleme” ile serbest bırakılmasını isteyen Özel, bir adım daha ileri gitti. “Gerçek bir normalleşme için atılması gereken en acil adımın ne?” olduğu sorusuna cevap veren Özgür Özel, şimdi de Türkiye’nin ilk sivil darbe girişimi olan ve 11 kişinin ölümüne, 100’lerce milyar dolarlık zarara sebebiyet veren Gezi ihanetinin faillerine özgürlük istedi. Uydurma delillere 30 yılı aşkın süredir zindanda tutulan Sivas mazlumları için tek kelime etmeyen, 6 yılda 32 bin kişiyi mağdur eden 5816 sayılı Atatürk’ü koruma kanunu karşısında başını kuma gömen ve 28 Şubat mağdurlarını görmezden gelen Özel’in sürekli yandaşları için özgürlük talep etmesi, “Zalimlerin avukatı” eleştirilerine sebep oldu.

Akla ziyan talepler

İşte Özel’in kimin avukatı olduğunu belgeleyen skandal talepleri:

32 yıldır çile çeken Sivas mazlumları için tek kelime etmeyen Özel, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen 28 Şubat darbecilerinin tahliyesinden memnun oldu.

28 Şubat mağdurlarını görmezden gelen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan “Kızıl Soros” lakaplı Osman Kavala’nın serbest bırakılması için kişiye özel düzenleme istedi.

37 kişinin vahşice katledildiği “Kobani Davası” kapsamında bağımsız yargının verdiği kararları “siyasi” bulan Özel, şimdi de “Normalleşmede en acil konunun Gezi hükümlülerinin serbest bırakılması” olduğunu söyledi.

Normalleşme değil kayırma

CHP liderinin taleplerini gazetemize değerlendiren Avukat Kerami Özdemir, şunları söyledi: “CHP ‘normalleşme’ kisvesi altında son zamanlarda istediğini kopartmaya başladı. Şimdi bununla yetinmeyeceğe benziyor. Bu defa da Osman Kavala ve Gezi tutuklusu CHP’ye yakın kişilerin serbest bırakılmasıyla bu işin devam edeceği görünüyor. Oysa yumuşama adına gerçekten yapılması gereken bir iş varsa o da Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu yumuşama için özveride bulunması, kendisinden bir şeyler koparılmasına izin vermesi lazım. Mesela son altı yılda 32 bine yakın kişi 5816 sayılı yasa kapsamında mahkûm edilmiş. Bunların cezalarının affedilmesi için CHP bir adım atacak mı? Aynı şekilde Sivas Madımak Oteli olayıyla ilgili yargılananlar yıllardır af bekliyor. Ben çoğunun isnat edilen o suça katıldıklarına inanmıyorum. O zamanki konjonktür gereği darbeye zemin hazırlamak istediklerini ve kıyısından köşesinden hiç alakası olmayan insanları yargılayıp hapse attıkları kanaatindeyim. Önce bunların çıkarılması gerektiği fikrindeyim. Bu ‘yumuşamanın’ kapsamına neler giriyor bunu tam bilmiyoruz ama bildiğimiz bir gerçek var o da halkın büyük tepkisiyle karşılaştığı halde 28 Şubat darbecileri serbest bırakılması oldu. Tabii bunun siyasi sorumluluğu bunları serbest bırakan iradede, ona bir şey diyemiyoruz ama toplumda büyük bir tepki olduğu gerçek. Bu yumuşamanın kapsamına neler giriyor bunu tam bilmiyoruz ama bildiğimiz bir gerçek var o da CHP bu isimlerin hamiliğini yapıyor.”

Yandaşlarını kolluyor

Özel’in sadece kendi yandaşlarının çıkarlarını koruduğunu belirten Avukat Yasemin Küçükkaya ise şunları dile getirdi: “Özgür Özel’in kimi partililere rağmen ılımlı tavır ortaya koyduğu bu normalleşme sürecinde, Kavala ve Gezi hükümlülerini gündeme getirmesinde gerçekten bir normalleşme niyeti mi mevcut yoksa kimi çevrelere verdiği vaatleri yerine getirme isteği mi bunu ölçmek gerekmektedir. Bu noktada Özel’in samimiyetini ölçmek lüzumlu olduğunda bu hususta yegane ölçü Sivas hükümlüleri için de aynı talepte bulunup bulunmadığıdır. Normalleşme sadece kendi taraftarlarının çıkarları doğrultusunda mı şekillenecek. Yoksa toplumun her kesiminin yararlanacağı bir normalleşme mi talep edilen? Bu soru çok haklı ve samimiyet ölçecek olan bir soru.”