Mirat Haber yazarlarından Fehmi Yağlı, kaleme aldığı son makalesinde insanlığın içine düştüğü "konfor gafletini" çarpıcı bir dille analiz etti. Yağlı, maddi imkânların ve sorunsuz işleyen hayatın, insanı yaratıcısından uzaklaştıran sinsi bir tuzağa dönüşebileceği uyarısında bulundu.
Mirat Haber yazarlarından Fehmi Yağlı, kaleme aldığı son makalesinde insanlığın içine düştüğü "konfor gafletini" çarpıcı bir dille analiz etti. Yağlı, maddi imkânların ve sorunsuz işleyen hayatın, insanı yaratıcısından uzaklaştıran sinsi bir tuzağa dönüşebileceği uyarısında bulundu.
Konfor: Hem Lütuf Hem Tehlike
Fehmi Yağlı, Mirat Haber'deki yazısında, insan ruhunun fıtratı gereği bir yaratıcıya sığınma ihtiyacı duyduğunu ancak dünya hayatının sunduğu zevklerin bu ihtiyacı gölgelediğini vurguladı. Yazara göre, insanoğlu dünyevi ihtiyaçları karşılandığı sürece Allah’ı hatırlama noktasında büyük bir gaflet içerisine düşüyor.
Yağlı, bu durumu şu sözlerle özetliyor:
"Evimiz sıcaksa, karnımız toksa, sağlığımız yerindeyse… Zihin, otomatik olarak hayatın bu kusursuz akışını garanti olarak algılar. 'Ben hallediyorum' hissi, 'O veriyor' bilincinin önüne geçer."
Musibet Gelince Hatırlanan "Kurtarıcı"
Yazıda, insanın Allah ile olan bağının genellikle büyük lütuflarda (şükür) veya büyük zorluklarda (dua) keskinleştiği belirtiliyor. Ancak modern konfor alanının bu iki kutbu da devre dışı bıraktığına dikkat çeken Yağlı, zorluk kalmadığında sığınma ihtiyacının da ortadan kalktığını ifade ediyor.
Bir kriz veya hastalık anında Allah'ın hatırlanmasını ise "Yaratıcıyı bir sigorta poliçesi gibi görmek" olarak tanımlayan yazar, bu bakış açısının manevi bir risk taşıdığını belirtiyor.
Çözüm: Nimeti Vereni Nimetten Ayırmak
Müslüman’ın dünya ve ahiret dengesini kurması gerektiğini hatırlatan Fehmi Yağlı, gafletten kurtulmanın yollarını şu başlıklarla sıralıyor:
Müstağnileşmeden Kaçınmak: Maddi refahı "hak edilmiş bir sonuç" değil, bir imtihan vesilesi olarak görmek.
Sebeplere Takılmamak: Başarıyı ve rızkı sadece maddi sebeplere bağlamayıp, asıl kaynağın sonsuz kudret olduğunu unutmamak.
Dünyayı Ahiretin Tarlası Görmek: Dünyadan el çekmek yerine, eldeki imkânları ebedi hayatın bir hazırlığı olarak kullanmak.
Yağlı, yazısını sarsıcı bir uyarıyla noktalıyor: "Hayatın çarkı dönerken, gönül dünyamızda dönmeyi bırakan bir çarkın sessizliğine düşeriz. Ve bu sessizlik, manevi dünyanın en büyük gürültüsüdür."