İngiliz gazetesi The Guardian, Netanyahu’nun bu hafta BM’de yapılacak Filistin devletini tanıma konferansını engellemek ve Gazze’deki vahşeti unutturmak için İran’a saldırıp, istediğini elde ettiğini belirterek, “Fransa ve Suudi ortaklığındaki konferans süresiz ertelendi. İsrail’e Gazze sebebiyle cephe almaya başlayan batılı ülkeler bu tavrını dondurdu ve Tel Aviv’in yanına geçti” dedi.
Tahsin Han
Terörist İsrail’in İran’a cuma gecesi başlattığı saldırılar dünyanın gündemin ilk sırada yer alırken Gazze’deki soykırım adeta unutuldu...
İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre İsrail’in İran’a saldırmasından sonraki saatlerde, Gazze’ye gıda sevkıyatı ve dağıtımı durdu ve bir Filistin devletinin daha geniş çapta tanınmasının önünü açmayı amaçlayan Fransız-Suudi zirvesi süresiz olarak ertelendi. Gazetenin haberine göre; Gazze’deki açlık ve sivil ölümler sebebiyle oluşan uluslararası baskı, ilk füzenin Tahran’a düşmesinden kısa bir süre sonra yok olmuş gibi görünüyor.
İsrail ordusu hızla harekete geçerek, İran’ı birinci önceliği ilan etti ve Gazze savaşı ikinci sıraya düştü. Bu değişim dünyanın dört bir yanındaki dışişleri bakanlıkları ve haber merkezlerinde de yankı buldu.
Filistin Kurtuluş Örgütü’nün eski danışmanı Zavier Ebu Iyd, “İsrail’in İran’a saldırmış olması Gazze’deki savaşın sona erdiği anlamına gelmiyor. Bugün onlarca insan öldürüldü, tek fark bunun düne göre çok daha az dikkat çekecek olması. İsrail’in bu saldırılarla verdiği mesaj, bölgede hiçbir şey için siyasi çözüm olmadığıdır. İran’ı vurarak hem ABD-İran müzakerelerini hem de Filistin konusunda somut adımlar atılmasına yönelik uluslararası destek dalgasını sabote etmek istiyorlar” dedi.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun İran’ın nükleer programının sözde neden olduğu güvenlik tehdidini ortadan kaldırma kararı, hükümetine yönelik önemli bir diplomatik ve ekonomik tehdidi de bertaraf etmiş oldu.
BATI ÜLKELERİ GEVŞEDİ
İsrail’in Avrupa’daki en yakın müttefiklerinden bazıları hem Gazze’deki savaşın siviller üzerindeki etkisi hem de Yahudi yerleşimcilerin işgal altındaki Batı Yaka’da Filistinlilere yönelik artan şiddeti konusunda giderek daha açık sözlü olmaya başlamıştı.
Hollanda ve Almanya gibi ülkeler İsrail’e karşı cephe almaya başlamıştı. AB, İsrail’le yaptığı geniş kapsamlı serbest ticaret anlaşmasını gözden geçireceğini belirtmişti. İngiltere, Kanada, Fransa ve Norveç iki İsrailli bakana yaptırım uyguladı ve devamının geleceğini belirtti.
İki devletli çözüme ilişkin Fransa-Suudi zirvesi, büyük Avrupa ülkelerinin bir Filistin devletini tanımaya hazırlandıkları yönündeki beklentileri artırdı. ABD bu konuda Avrupa ülkelerini açıkça tehdit etti. Ancak İsrail İran’a saldırarak şimdilik, o diplomatik ivmeyi de bitirdi ve batılıları yeniden yanına çekmeyi başardı.