'Nepal'de Çin yanlısı yönetim oluşturma çabaları başarısız oluyor'
Gazetemiz okurlarından Abdülhalik Kara 'Nepal'de Çin yanlısı yönetim oluşturma çabaları başarısız oluyor' başlıklı yazısını bizimle paylaştı.
Asya'nın iki rakip büyük gücü olan Hindistan ve Çin tarafından karayla çevrili olan Nepal’de hem Delhi hem de Pekin, nüfuz sahibi olmak için rekabet ediyor. İki büyük siyasi kamp Katmandu siyasetlerini etkiliyor. Biri Hindistan ve Batı yanlısı duruşuyla tanınan Nepal Kongresi partisi ve diğeri Çin'e meyleden çeşitli komünist partiler.
Güney Asya Demokratik Forumu (SADF) raporuna göre, uzmanlar, Nepal'de Çin liderliğinin Pekin yanlısı bir yönetim oluşturma çabalarının başarısız olduğunu ifade ediyor.
Komünistlerin birleşmesi ve iktidara gelişi
Çin Komünist Partisi (ÇKP), bir süredir Nepal'de ülkeyi Çin'in yetkililerinin lehine yönetecek birleşik bir sol parti oluşturma çabası içerisindedir. Bu amaçla, ÇKP, "Nepal'de güçlü bir komünist güç oluşturmak için en büyük iki komünist partinin birleşmesini" sağladı.
Nepal Komünist Partisi (NKP) olarak adlandırılan yeni oluşum, KP Sharma Oli liderliğindeki Nepal-Birleşik Marksist Leninist Komünist Partisi (CPN-UML) ile eski devrimci lider Prachanda'nın Nepal Komünist Partisi'nden (CPN-Maoist Merkez) oluşmaktaydı.
NKP çatısı altında birleşen komünistler, 2018 yılında iktidara geldi ve bu durum, Pekin'in Katmandu'daki etkisini başarılı bir şekilde pekiştirdiğini gösterdi.
Komünüst Birliğinin bölünmesi
Ancak, Komünist 'birlik partisi' kısa ömürlü olmuş ve Mart 2021'de bölündü. Bu ayrılığın sonucu olarak NKP, iktidardan kaldı ve Nepal Kongresi (NC) partisi tarafından yeni hükümet kuruldu. SADF'ye göre NKP'nin bölünmesi, Pekin'in Nepal politikasında büyük bir gerileme anlamına geliyor.
Kasım 2022 genel seçimlerinde Nepal, CPN-UML ile CPN-Maoist Merkez'in daha geniş bir koalisyonun parçası olarak iktidara dönüşüne tanık oldu. Görünüşe göre Pekin, Nepal’de daha önce sahip olduğu siyasi alanın bir kısmını geri kazanmış oldu.
Çin yanlısı parti, iktidar koalisyonundan ayrıldı
Ancak, Çin yanlısı CPN-UML'nin mevcut iktidar koalisyonundan çekilmesi, Pekin için büyük bir zorluk oluşturdu. İşleri daha da karmaşık hale getiren şey, CPN-UML'nin koalisyondan ayrılmasının Prachanda'nın daha büyük bir gizli siyasi taktiğinin sonucu olmasıydı.
2023'ün başlarında bir cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşti. Başbakan, seçimde koalisyon ortağının adayını desteklemek yerine muhalefetteki Nepal Kongresi partisinden Ram Chandra Poudel'i destekleme kararı aldı. Poudel'in cumhurbaşkanlığı makamını devralması, Çin'in bir başka yenilgisini işaret etti.
Eski Cumhurbaşkanı Bidhya Devi Bhandari'nin Çin'e karşı belirgin bir eğilimi olduğu söyleniyordu. Prachanda'nın bu kararı, CPN-UML'nin iktidar koalisyonundan çekilmesine ve "Çin yanlısı" bir komünist figürün yüksek makamlardan uzaklaştırılmasına yol açmıştır.
Çin, itibarını ve siyasi zemini yeniden kazanmak için çabalıyor
Bu aksiliklere rağmen Pekin hem Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesindeki ekonomik varlığı hem de kamuoyu oluşturmayı şekillendirmeye yönelik bilgi savaşları nedeniyle ülkede çok önemli bir nüfuza sahiptir. Bu bağlamda, Pekin'in önlemleri arasında Çin'i eleştiren Nepalli gazeteci Balaram Baniya'nın ölümü de yer alıyor.
Çin yanlısı Nepalli politikacıların Çin'in Nepal'in demokrasisine ve egemenliğine yönelik tehditlerini görmezden gelmesi sıradan insanlar tarafından pek kabul görmüyor. Bu Çin karşıtı duygular seçim sonuçlarına da yansıdı. Son seçim, ÇKP'nin Nepal'in iç ve dış işlerine karışmasının, Pekin'in "hayırsever bir dost" imajının solmasına katkıda bulunduğunu gösterdi.
Çin, zarar görmüş itibarını yeniden inşa etmek ve siyasi zemini yeniden kazanmak için politikasını yeniden ayarlıyor olabilir. Pekin, Komünist olmayan siyasi partilerle ilişki eksikliğini gidermeye ve Nepalli komünistlerin yeniden birleşmesini desteklemeye çalışıyor.
Ancak Pekin, halkın çıkarlarını ve duygularını ve devletin demokratik doğasını görmezden gelmeye devam ederse, Nepal’de başarılı olması pek mümkün gözükmüyor.