Ne petrol ne doğalgaz! Otomotiv devleri hidrojenin peşine düştü: Dev adım pahalıya patladı
Hidrojen yakıt hücresi teknolojisinin otomotiv endüstrisindeki geleceğine dair 2025 yılı derin kırılmaların yaşandığı bir dönüm noktası oldu. Dünya genelinde yaşanan fosil yakıtlardaki kriz sürecinde dünyanın birçok ülkesi geleceğin petrolü olarak bilinen hidrojene yönelmeye başladı ama yatırım riskleri ve tüketici talebinin düşüklüğü nedeniyle bu alandan çekilen dev büyük oyuncular; diğer yanda uzun vadeli potansiyele çıkan yatırım yapmayı sürdüren az sayıdaki kararlı üretici var. İki dev markadan yeni bir hamle geldi!
Hidrojen yakıt hücresi teknolojisinin otomotiv endüstrisindeki geleceğine dair 2025 yılı derin kırılmaların yaşandığı bir dönüm noktası oldu. Dünya genelinde yaşanan fosil yakıtlardaki kriz sürecinde dünyanın birçok ülkesi geleceğin petrolü olarak bilinen hidrojene yönelmeye başladı ama yatırım riskleri ve tüketici talebinin düşüklüğü nedeniyle bu alandan çekilen büyük oyuncular; diğer yanda uzun vadeli potansiyele yatırım yapmayı sürdüren az sayıdaki kararlı üretici var.
STELLANTIS ve RENAULT ÇEKİLİYOR
Temmuz ayında Stellantis, hidrojenli araç geliştirme programını tamamen sonlandırdığını açıkladı. Peugeot, Opel ve Fiat markaları altında geliştirilen Pro One hidrojenli van serisi iptal edildi. Bu kararla birlikte, şirket 733 milyon avroluk değer düşüklüğü kaydederken, Michelin ve Forvia ile ortak yürütülen Symbio girişiminin geleceği de belirsizliğe girdi. Symbio’nun iş hacminin yüzde 80’ini Stellantis’e borçlu olduğu göz önüne alındığında, bu çekilme Avrupa hidrojen tedarik zinciri açısından da önemli riskler barındırıyor.
Stellantis Avrupa COO’su Jean-Philippe Imparato, “Hidrojen pazarı halen ekonomik olarak sürdürülebilir bir segment olmaktan çok uzak. Batarya-elektrikli ve hibrit araçlara odaklanmak, rekabet gücümüzü korumak için daha sorumlu bir tercih” diyerek şirketin rotasını netleştirdi.
Benzer bir karar da Renault’dan geldi. 2021’de ABD’li Plug Power ile birlikte kurulan Hyvia adlı hidrojen girişimi, sipariş eksikliği nedeniyle Şubat 2025’te Fransız mahkemesi tarafından tasfiye edildi. Renault, Avrupa’daki hidrojen mobilite altyapısının yavaş gelişimi ve yüksek geliştirme maliyetlerini bu geri çekilmenin temel nedenleri arasında gösterdi.
TOYOTA, BMW ve HYUNDAI HİDROJENE SIKI SIKIYA BAĞLI
Tüm bu geri adımlara karşın; Toyota, BMW ve Hyundai, hidrojen teknolojisini stratejik bir uzun vadeli çözüm olarak görmeye devam ediyor. Toyota, ikinci nesil Mirai modeliyle Avrupa’da FCEV (yakıt hücreli elektrikli araç) pazarının önde gelen aktörlerinden biri. Şirketin mühendislikten sorumlu yöneticisi Jordan Choby, hidrojenin “pozitif bir değişim” oluşturabileceğine inanıyor. Bu yılın başında tanıtılan 3. jenerasyon yakıt hücresi sistemi, önceki nesillere göre yüzde 20 daha kompakt ve daha verimli. Ayrıca Toyota, Çin’in Chengdu kentinde 139 milyon Dolarlık yeni bir yakıt hücresi üretim tesisi için ortaklık kurdu.
Toyota, ticari araç segmentinde de hidrojen teknolojisini devreye alıyor. Isuzu Motors ile birlikte hidrojenli kamyon prototipi geliştiren şirket, ayrıca Japonya’daki Fuji 24 Saat Yarışı'nda sıvı hidrojenle çalışan bir Corolla ile 2.000 kilometreden fazla yol katederek dikkat çekti.
BMW ise 2024’te tanıttığı iX5 hidrojen prototipi ile FCEV teknolojisindeki kararlılığını ortaya koydu. Şirket, Toyota ile ortak geliştirilen ilk seri üretim hidrojenli aracını 2028’de piyasaya sürmeyi hedefliyor. CEO Oliver Zipse, “E-mobilite tek başına yeterli değil; teknolojik tek yönlülük arzı sınırlar,” diyerek hidrojenin çoklu çözüm stratejisindeki yerini vurguladı.
Hyundai de 2025’in başında ikinci nesil Nexo modelini tanıttı. Initium konseptine dayanan bu araç, 650 km üzerinde menzil sunuyor. Şirket ayrıca 2030 yılına kadar FCEV’lerle BEV’ler (batarya elektrikli araçlar) arasında maliyet eşitliği sağlamayı hedefliyor.
Hyundai, Toyota ve BMW ile birlikte Hydrogen Transport Forum (HTF) adlı küresel bir girişim başlattı. Özellikle Avustralya’da hidrojen dolum altyapısını geliştirmeyi hedefleyen HTF, hükümetler ve sektör temsilcileriyle iş birliği içerisinde çalışıyor. Ayrıca Hyundai, Suudi Arabistan’daki NEOM bölgesinde hidrojenli otobüs testlerini de başarıyla gerçekleştirdi.
PAZARIN GELECEĞİ: RİSKLİ AMA UMUT VAR
Pazar analizleri, hidrojenli araçlar için umut verici sinyaller veriyor. Knowledge Sourcing Intelligence verilerine göre, hidrojenli araç pazarı 2025-2030 döneminde yıllık ortalama yüzde 20 büyüyerek 2030 itibarıyla 20,5 milyar Dolarlık hacme ulaşacak. Japonya, Güney Kore, Almanya ve Çin gibi ülkeler hidrojen dolum altyapısına yoğun yatırım yapıyor.
Ancak, uzmanlara göre hidrojenli araçların karşısındaki en büyük engel, batarya-elektrikli araçların (BEV) hızlı yükselişi. Tesla gibi üreticiler kendi şarj ağlarını kurarak BEV’lerin benimsenmesini kolaylaştırırken, hidrojenli araçlar hala yeterli dolum istasyonu altyapısından yoksun.