Türkiye’nin Füze Savunma Sistemleri ihalesini Çin’e vermesine tepki gösteren NATO’ya cevap veren Başbakan Tayyip Erdoğan; “NATO üyesi birçok ülkede hâlâ Rusya’nın silahları var, onlar niye envanterlerinden çıkarmıyor” dedi ve ekledi: “Bizim bağımsızlık anlayışımızı kimsenin gölgelemeye hakkı yoktur.”
Çin’e verilen ihale sonrası NATO’dan gelen tepkilere değinen Erdoğan, “NATO üyesi birçok ülkede hâlâ Rusya’nın silahları mevcut. Madem bu kadar hassaslar bunları neden envanterlerinden çıkarmamışlar. Bizim bağımsızlık anlayışımızı kimsenin gölgelemeye hakkı yok” dedi. MİT Müsteşarı Fidan için, “Bu arkadaşımızı kimseye yedirmeyiz” diyen Erdoğan, başörtülü vekil için de içtüzük değişikliğine gerek olmadığını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili iddialara ilişkin, “İsrail açıklamasını yaptığına göre, biz de o açıklamaya ister istemez inanmak durumundayız veya inanırız. Bunun dışında farklı ülkelerden farklı açıklamalar da bize gönderiliyor veya geliyor. Bizim için önemli olan, biz kendi bürokratlarımıza, teknokratlarımıza veya siyasi mücadeledeki arkadaşlarımıza, dediğimiz gibi müdellel her hangi bir şey olmadığı sürece, biz bu arkadaşlarımızı kimseye yedirmeyiz ve her zaman, göreve getirdiğimiz bu arkadaşlarımıza da sonuna kadar sahip çıkarız. Her zaman yanlarında, arkalarında oluruz” dedi.
BAŞÖRTÜLÜ VEKİL İÇİN ŞARTLAR MÜSAİT
Başörtülü milletvekiline yönelik açıklamalar hatırlatılarak, “Bir içtüzük değişikliğine gerek var mı? Yoksa başörtülü bir milletvekili direkt Meclis’e gelip siyaset yapabilir mi?” sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, bu konuyla ilgili Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in daha önce açıklama yaptığını hatırlattı.
Erdoğan, “Herhangi bir içtüzük değişikliğine gerek yok. Şartlar buna müsaittir ve başörtülü olarak milletin seçtiği vekiller parlamentoda görev ifa edebilirler. AK Parti olarak da bu konuda tavrımız çok açıktır, nettir. Başından beri destekliyoruz, desteklemeye de devam edeceğiz” dedi.
NATO’YA TEPKİ
Erdoğan, Çin’e verilen Füze Savunma Sistemleri ihalesine yönelik eleştirilere de cevap verdi. İhale kararının ilgili mercilerce alındığını belirten Erdoğan, “Savunma Sanayi Müsteşarlığımız bütün bu teklifleri puanlama sistemine göre inceler bizim önümüze getirir, biz de İcra Konseyi Başkanlığı olarak, şahsım, Genelkurmay Başkanım ve Milli Savunma Bakanım olarak üçlü inceleriz, bakarız, dinleriz. Bunların hepsi bize anlatılır, bizi brife ederler yetkili olan teknik arkadaşlar gelirler bize bunun brifingini verirler, ondan sonra da orada değerlendirmeyi yapıp, nihai kararımızı veririz” dedi.
“BİZİM BAĞIMSIZLIK ANLAYIŞIMIZI KİMSENİN DE GÖLGELEMEYE HAKKI YOKTUR”
Verilen kararın çoğunlukla aynı zamanda müsteşarlığı yetkilendirme kararı da olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Müsteşarlığa ‘Siz görüşmeleri başlatın şu şu çerçevede, ona göre nihai kararı verelim’ deriz. Şu anda en uygun şartlar puanlamada Çin’i göstermektedir. Tüm bu çalışmaları şu anda Çin ile müsteşarlık yetkilileri yapmaktadır ve NATO’nun bu konuda yapmış olduğu açıklamalar filan belirleyici değildir veya herhangi bir ülkenin yaptığı açıklamada bu konuda belirleyici değildir. NATO bu konularda bu kadar hassassa önce şu anda NATO üyesi olan birçok ülkede hâlâ Rusya’nın bir defa silahları, onların envanterlerinde mevcuttur. Bunlar bizim elimizde bilgi olarak var. Daha bunları kendi envanterlerinden çıkarmamışlardır. Biz ise geleceğe yönelik şu anda bir adım atıyoruz ve bu atacağımız adımlarda da bütün laboratuvar çalışmalarında bizim elemanlarımız hazır bulunacaklar ve dolayısıyla biz o belirlenen konsepte zaten aykırı bir şey yok, kaldı ki daha kısa bir süre önce biz Çin ile ortak tatbikat da yaptık. Bunların hepsi NATO’nun bilgisi dahilindedir. Ama bizim bağımsızlık anlayışımızı kimsenin de gölgelemeye hakkı yoktur.”
“FRANSA’NIN ARTIK BU TÜR OLUMSUZ YAKLAŞIMLARI PEK OLMUYOR”
AB katılım müzakereleri çerçevesinde 3,5 yıldan sonra yeni fasılın açılmasına yönelik değerlendirmesi ile “Bunun geçikmeli bir adım olduğu” yönündeki görüşlere ilişkin değerlendirmesi sorulan Başbakan Erdoğan, “Gecikmeli de olsa bu 22’inci fasılla ilgili bu karar olumlu bir adımdır ama bu tabii bizim için yeterli değildir. Çünkü çok daha hızla bazı adımların atılması gerekir zira kaybedilmiş gerçekten çok büyük zaman var” cevabını verdi.
Erdoğan, anayasa çalışmaları için de, “Herhangi bir şart ileri sürmeden bu 60 maddeyi görüşmeye varsalar yola devam ederiz, görüşmeye yoksalar bizim bu 60 maddeyle ilgili söyleyecek herhangi bir şeyimiz yok. Bundan sonra ki süreç tamamıyla Meclis Başkanının takdirindedir ve biz Meclis Başkanının bu konulardaki vereceği karara uyarız” diye konuştu.
ORTAK KARAR: ESAD’SIZ SURİYE
Başbakan Erdoğan, Suriye konusunda gelecek ay düzenlenecek Cenevre-2 Konferansı hatırlatılarak, konferanstan somut bir sonuç bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Londra’da 11 ülke temsilcisinin yer aldığı “Suriye’nin Dostları Grubu Dışişleri Bakanları Toplantısına” katıldığını hatırlattı.
Bu toplantı neticesinde Türkiye’nin de üzerinde ısrarla durduğu konularda mutabakat sağlandığını belirten Erdoğan, bu mutabakat üzerinden Cenevre’deki toplantıya gidileceğini söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çıkan ortak bildiri veyahutta ortak karar özellikle Cenevre-2’de üzerinde durulacak olan konulardır. Ve burada tabii şu anda bir geçici hükümetin kurulması noktasının karara bağlanmış olması önem arz ediyor. İkincisi, Beşşar Esad gitmeden asla bir adım atılamayacağı noktasındaki bir ortak karar var; bu önemli. Bir de Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Arap Ligi gibi bu ülkelerin herhangi bir kararı olmadan bir karar verilemeyeceği noktasındaki bir mutabakat var. Bu önemlidir. Zira burada Suriye’ye en uzun sınırı olan ülke Türkiye. Türkiye’nin bu süreç içerisinde yüklendiği bir yük var. Artık 500 bini aştı, ülkemizde 600 bine yaklaşan Suriyeli sığınmacı kardeşlerimiz var. Bunlara yönelik yaptığımız yatırımlar ortada. Bu yatırımları yaparken de dünyanın yaklaşımı ortada. Cenevre-2’yi göreceğiz ve Cenevre-2’de umut ederiz ki hayırlı, isabetli bir karar çıkar.”
Başbakan Erdoğan’a Kosova halkı büyük ilgi gösterdi.
Balkanlarda gözyaşına tahammülümüz yok
Başbakan Erdoğan, Uluslararası Adem Yaşari Havalimanı’nın açılış töreninin ardından Kosova halkına seslendi. Prizren’de halka hitap eden Erdoğan, “Şunu unutmayın, hepimiz ortak bir tarihin, ortak bir kültürün, ortak bir medeniyetin, birbirine dost, birbirine akraba, birbirine kardeş olduğu bir yapının insanlarıyız. Unutmayın, Türkiye Kosova’dır, Kosova Türkiye’dir. Birbirimize o kadar yakınız ki Türkiye’nin İstiklal Marşı şairi dahi Kosova kökenlidir, İpekli’dir. Türkiye’nin bağımsızlığını, hürriyet aşkını, kahramanlığını, ufkunu, vizyonunu, Hakk’a olan inancını İstiklal Marşı’ndan daha güzel anlatan bir şiir, marş yoktur. İşte o muhteşem şiir, bizi birbirimize bağlayan, bizi tek bir millet olarak birbirimize daha da yakınlaştıran o mısralar, babası Kosovalı, İpekli olan, kendisi Türkiyeli, İstanbullu olan bir büyük şair, bir büyük mütefekkir, merhum Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmıştır. İşte biz birbirimize İstiklal Marşı kadar yakınız. Balkan coğrafyasında artık daha fazla kan akmasına, daha fazla göz yaşı akmasına bizim hiç ama hiç tahammülümüz yok. Tıpkı dedelerimiz gibi, tıpkı ecdadımız gibi inşallah geleceği de hep birlikte inşa edeceğiz. Yüzyıllar boyunca bu coğrafya üzerinde kardeşçe yaşadık, ebediyen bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Burada, Bosna Hersek olmalı, burada Makedonyalı olmalı, hep birlikte el ele omuz omuza geleceğe yürümeliyiz. Bütün etnik kökenler, bütün farklı görüntüde olanlar, hep birlikte sevgi, saygı içinde geleceğe yürüyeceğiz. Kosova’nın imarı, inşası, kalkınması ve huzuru için Türkiye desteğini hız kesmeden sürdürecektir. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep beraber kardeş olacağız” diye konuştu.
ERDOĞAN’A SEVGİ SELİ
Başbakan Erdoğan, Prizren girişinde şehir halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Erdoğan, geçtiği güzergahta, kendisini Kosova, Arnavutluk ve Türk bayraklarıyla karşılayan şehir halkını, aracından inerek selamladı ve miting alanına yaklaşık 1 kilometrelik mesafeyi yürüyerek tamamladı.