Avrupa Merkez Bankası’nın varlık alımının Türkiye’ye kısa ve uzun vadede olumlu etki yapacağını belirten AK Parti MKYK Üyesi Bülent Gedikli, avronun değer kaybetmesinin dış ticaretimize olumsuz etki yapacağını düşünmediğini söyledi. Dünyanın girdiği darboğazdan çıkması için tüm ülkelerde merkez bankalarının hükümetlerle birlikte uyum içinde büyümeyi destekleyici politikalar üretmesi gerektiğini vurgulayan Gedikli, “Buna bizim merkez bankamız da dahil” diye konuştu.
ANKARA - AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Bülent Gedikli, dünyanın girdiği darboğazdan çıkması için tüm ülkelerde artık merkez bankalarının, hükümetlerle birlikte uyum içinde, büyümeyi destekleyici politikalar üretmesi gerektiğini belirterek, “Buna bizim merkez bankamız da dahil” dedi. Gedikli, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) varlık alımının etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Söz konusu varlık alım programının Türkiye’ye kısa ve uzun vadede olumlu etki yapacağını dile getiren Gedikli, kararın bir sonucu olarak avronun değer kaybetmesinin, Türkiye’nin dış ticaretine olumsuz etki yapacağı eleştirilerine katılmadığını, ülkenin her halükarda bu durumdan da kazançlı çıkacağını söyledi.
BOLLAŞAN AVRO, BANKALARIN KASASINDA DURMAYACAK
Bülent Gedikli, varlık alımı sonucunda Avrupa’da avronun daha bol olacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “ABD Merkez Bankası’nın sıkılaştırmaya gideceği bir dönemde Avrupa Merkez Bankası’nın genişlemeci politikaları Türkiye için kesinlikle faydalı olacak. Kısa vadede bakarsak, Avrupa’da bollaşan avro, elbette bankaların kasasında durmayacak. Avrupa bankaları, bu parayı kullandırmak isteyecek ve Türkiye, Avrupa’dan daha uzun vadeli ve daha cazip koşullarda kredi imkanı bulacak. Uzun vadede ise Avrupa, sadece para politikalarıyla kalmaz, yapısal reformları yapabilir de talep üretilir, büyüme canlanırsa Türkiye olarak her açıdan bunun faydasını görürüz.”
MERKEZ BANKALARI GELİŞMELERİ İYİ OKUMALI
Dünyada şu anda doların hızla değer kazandığı bir dönemin yaşandığına dikkati çeken Gedikli, şunları söyledi: “Bunun sonucu olarak da ülkeler alışılagelmişin dışında kararlar alarak tedbirler üretmeye başladı. İsviçre Merkez Bankası’nın son aldığı karar, İran’ın dış ticarette dolar yerine TL kullanacağını açıklaması ve Rusya ile Çin arasındaki anlaşmalar buna örnek gösterilebilir. Burada merkez bankalarına büyük görev düşüyor. Böyle bir süreçte gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları politikalarını, gelişmiş ülkelerin merkez bankalarına bakarak uyarlamaya çalışmamalı. Her reçete her hastada aynı etkiyi göstermez. Dünyanın girdiği bu darboğazdan çıkması için tüm ülkelerde artık merkez bankaları, hükümetlerle birlikte uyum içinde, büyümeyi destekleyici politikalar üretmeli. Tabi buna bizim merkez bankamız da dahil. Merkez Bankamız artık literatüre fazla boğulmadan, gelişmeleri daha iyi okumalı ve adımlarını hükümetle birlikte daha hızlı atmalı.”
AVRUPA’DA GÜVEN SORUNU VAR
Avrupa'da güven sorunu olduğunu vurgulayan AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Gedikli, bölgede bir türlü siyasi ve mali birliğin sağlanamadığını ifade etti. Bu nedenle, atılan adımların istenilen sonucu vermediğine işaret eden Gedikli, şöyle devam etti: "Biz zaten hiçbir zaman dışarıdan gelecek olumlu etkilere bel bağlamadık. Onun için ECB'nin bu kararı da ne üzüleceğimiz ne sevineceğimiz bir gelişme. Dışarıdaki olaylar elbette bizi olumlu veya olumsuz anlamda bir miktar etkiler ama Türkiye artık ayakları yere sağlam basan, her riski en iyi şekilde yönetme kabiliyetine sahip bir ülke. Türkiye artık sağa sola değil, direkt hedefe odaklı gidiyor."
