• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kültür-sanat dünyası seçimleri böyle okudu

Yeniakit Publisher
2018-06-26 11:40:00 - 2018-06-26 11:56:19
Kültür-sanat dünyası seçimleri böyle okudu

Yazar Nuri Pakdil'den yönetmen Semih Kaplanoğlu'na, ressam Hülya Yazıcı'dan çevirmen Cemal Aydın'a, kültür ve sanat dünyasının ünlü isimleri seçim sonuçlarını yorumladı. Yeni dönemde her alanda olduğu gibi kültür-sanat alanında da büyük bir sıçrama beklentisi gözlenirken Anadolu irfanını fikir ve sanatlarıyla zenginleştiren isimler bu umudu dile getirdi.

Anadolu irfanını halis ve milli fikirleriyle zenginleştiren yazarlar ve modern sanatlarla kültürümüze ışık tutan sanatçılar, 24 Haziran seçim sonuçlarını değerlendirdi.

Star Gazetesi'nden Bedir Acar'a sonuçları yorumlayan kültür ve sanat dünyasının ünlü isimleri, yeni dönemde her alanda olduğu gibi kültür ve sanat alanında da büyük hamleler beklediklerini ifade ederek duydukları memnuniyeti dile getirdi. 

YAZAR NURİ PAKDİL: ZAFERİ KUTLUYORUM

24 Haziran seçim sonuçlarını sevinçle, heyecanla karşıladım. Bütün Türkiye bununla sevinç duymakta, mutlu olmaktadır. Bu zaferin her zaman tekrar etmesi cenabı Allah’tan en büyük dileğimdir. Bir kez daha en kalbi duygularla bu muhteşem zaferi, aziz dava arkadaşım, sevgili kardeşim, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı yürekten kutluyorum.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

RESSAM HÜLYA YAZICI: ARTIK ZAMANIDIR

Uzun zamandır yaşadığımız, milletçe maruz kaldığımız siyasi ayrışmaların ve yok saymaların, toplumsal alanda olumsuz etkilerini görmezden gelmek mümkün değil. Bütün hayatımıza, davranış biçimimizden çevre bilincimize, dünya tasavvurumuza kadar yansıyan, etki eden sanatsal derinliğimizdir. Sanat gibi doğruya, güzele işaret eden bir olguyu, ideolojilerle sınırlandırmanın, veya tek yanlı anlayışların aymazlığından çekinerek sanattan uzaklaşmak anlamsız. Yüzeysel bir takım öngörülerle sanatın kıyısında durarak kendini eksik bırakan anlayışların da artık zamanının dolduğunu düşünüyorum. Yeni Türkiye’nin rotasını artık, ortak bir zeminde yapıcı, güzel gelişmelerin coşkusunu hep birlikte yaşayacağımız bir doğrultuda görmek isterim.

 YÖNETMEN SEMİH KAPLANOĞLU: SONUÇ GURUR VERİCİ

Öncelikle milletimin sağ duyusundan; seçime katılımın yüksekliğinden ve sonuçtan büyük bir gurur duydum. Türkiye yeni bir döneme adım atıyor. Bu da bende daha fazla çalışma azmi, ülkeme nasıl daha faydalı olurum sorumluluğu yarattı. Çok heyecanlıyım bu nedenle. İnanıyorum ki insanlığa çok daha güzel eserler vermenin ve irfan geleneğimizi sanat yolu ile de paylaşmanın eşiğindeyiz...

YÖNETMEN MESUT UÇAKAN: SANAT KALPTEN VURUR

Seçim sonuçları ve Başkanlık sistemi, vatana ve millete hayırlı uğurlu olsun. Şer güçlerin provakasyonlarına ve içimizdeki gafillere rağmen böyle bir sonuca, lütfuilahî gözüyle bakılmalı. Şüphesiz ülkenin başında çok büyük siyasî ve ekonomik gaileler var. Hele İslâm aleminin sancıları dikkate alınırsa – ki o da elbet bizim ana meselemizdir- dert büyük. Ancak, sürekli yedekte tutulan bir dert var ki onun önemini anlata anlata dilimizde tüy bitti: Kültür ve sanat!.. İtiraf etmek gerekir ki, kültür ve sanatta yapılması gerekenleri palyatif tedbirlerle geçiştirdik. Oysa kültür ve sanat din gibi direkt gönüle hitap eder; insanı kalpten vurur. Erbabı bilir, yön verici akıl, kalptedir. Bu minval üzre 16 yıllık iktidardan sonra Başkanımızın, yeniden bir diriliş ruhuyla adeta kültür sanata eğilmesini bekliyoruz. Her şeyden önce bir sanatçı olarak bunu istemek bizim hakkımız. Topluma eser ve sanatçı kazandıracak resmi ve sivil büyük yatırımlara önem vermenin vakti geldi geçiyor... Tarihimizi, kimliğimizi ortaya çıkaracak eserlerin ortaya çıkması için resmi ve özel kaynaklar oluşturmamız şart…

YENİDEN DİRİLİŞ

Bakanlıkla sınırlı bir tedbirden söz etmiyorum. Kültür ve sanatta sonuçlar geç çıkar ama başka türlü de toplumu dönüştüremeyiz. Bundan sonra ana meselemiz “kaliteli insan” yetiştirmek olmalıdır. Bugün en büyük eksiğimiz bu. Bizim metodumuz hiçbir zaman silah ve kaba güç olamayacağına göre kaliteli insandan kastımızın inancına ve değerlerine sahip bir kişilik oluğunu zaten tartışmaya gerek görmüyorum. Böyle bir yatırım için salt eğitimsel tedbirleri düşünmek de yetersiz. Kuru bir eğitim ancak kalpleri kurutur. Bir de şunu söylemek isterim: Ülkenin yeniden inşası dönemindeyiz. Kültür ve sanat piyasasındaki karşı mahalleleri birleştirecek, dost kılacak tedbirler almamız gerekir. Hala kültür ve sanat piyasasında iktidarda olduğunu düşünen kibir abidesi bir karşı mahallenin, yıllardır ötelediği, gerici yobaz gözüyle baktığı, ezik gördüğü ve sanatçı bile saymadığı ama son dönemlerde iktidar olarak karşısına çıkan, dostluk kurması gerektiği bir kitleyle barışması o kadar kolay değil. Ama bunu bizim başarmamız lazım. Kültür ve sanat ruhuyla bunu başarabiliriz.

YAZAR ALİ H. HAKSAL: KÜLTÜREL BİR HAMLE BEKLİYORUZ

AK Parti İktidarı yeni bir döneme giriyor. Geçmişten bugüne, kültür ve düşünce bağlamında beklentiler karşılanamadı. Belediyelerde, bakanlıklarda genel olarak prestij yayınları yapıldı. Bunlar ise gençliğe ve tabana, gençlere yönelik olamazdı. Bir Hasan Ali Yücel yayıncılığı, veya kimi zamanlarda Kültür Bakanlıkların yayınları kütüphanelerde olan, hala okunan eserler. Bu yeni dönemde özellikle kültür ve düşüncenin öncelenmesi beklentimiz. Geçici, görsel ya da sıradanlığın ötesinde bir bakış ile. Düşünce ve kültür insanlarının bir araya getirilmesi ya da bu konularda öncülük yapabilecek bir ekibin oluşması gerekmekte. Yayıncılıktan tutun kültürel bütün alanlarda projelere dönük çalışmalar olmalı.

Yirmi yılı aşkın zamandır Şehir ya da Devlet tiyatrolarında sahnelenecek bir tek oyun yazılmadı, sahneye konulmadı. Hala Üstat Necip Fazıl’ın birkaç eserine sığınılmakta ya da yabancı oyunlar sahnelenmekte. Bu, sadece bir örnek. Düşünce, Sanat ve Edebiyat dergileri toplumun ana ruhunu oluşturur. Bunların seçkin olanları tercih edilmeli, hamasi ve gençlik hevesi olanlar ayrıca kendi ölçüleri içinde desteklenmeli. Sırat-ı Müstakim, Sebilürreşad, Büyük Doğu, Diriliş, Edebiyat, Mavera, Yedi İklim, Hece, Edebiyat Ortamı dergileri ve izleği göz önünde bulundurulmalı. Kültür ve düşünce bir bütündür. Hemen hepsi kucaklanmalı. Genç kuşakların dilini yakalayacak, gönüllerine girecek kültürel bir hamle gerekir.

 

YAZAR-ÇEVİRMEN CEMAL AYDIN: SEÇİMDE BATI’NIN ÇÖKÜŞÜNÜ GÖRDÜM

France 24 kanalını seçim güne ve gecesinde izledim. “Bu seçimi Erdoğan kaybedecek. Sahte oy kullanılabilir” diye başladılar ve bu olumsuz tavırlarını sonuna kadar devam ettirdiler. Lübnan’da bulunan bir Ortadoğu uzmanı kadına “Erdoğan kaybederse darbe yaptırır mı?” sorusunu bile sordular. Canlı yayına çıkardıkları “Türkiye uzmanları” ise vicdan ve insaftan nasipsizdi. Roger Garaudy haklıymış: “Batı iflas etmiş ve çökmüştür”.  İnsanlığı kurtaracak ışık buradan, yani Doğu’dan doğacak, artık bundan kesinlikle emin oldum.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23