Bu uykunun zamanı; sabah namazının girmesiyle başlar, ta kerahet vaktinin bitiş zamanı olan güneşin doğmasından yaklaşık 45 dakika sonrasına kadar devam eder. Yine ikindi namazından sonra akşam güneşin batışına 45 dakika kala da uyumak mekruh sayılmıştır.
Bu vakit, günlük çalışmanın hazırlığını yapmak, serinliğinden istifade etmek zamanıdır. Güneşin doğmasından sonra bir rehavet/gevşeme söz konusu olup, çalışmanın şevkini kırdığından ve de bereketsizliğe sebebiyet verdiğinden, hadiste “hilaf-ı sünnet/Sünnete aykırı” olarak değerlendirilmiştir.
Bu vakit, ikindi namazından sonra başlar, akşam namazına kadar devam eder. Bu uyku, insanda sersemlik meydana getirdiğinden, yarı uykulu bir hal oluşturduğundan, adeta insanın ömrünün kısalmasına sebebiyet vermiş olur, Yukarıdaki hadis rivayetinde geçen aklın kaybolması meselesi, bu sersemliğin şiddetine işarettir.
O günkü yapılan işlerin sonucunu görmek genellikle o vakitte olacağı için, o esnada uyuyan kimse, sanki o günü yaşamamış ve o günün manevî neticesini görmemiş gibi olur. Bu sebeple, bu uyku da hadiste mekruh sayılmıştır.