Türkiye’nin Suriye’nin kaderini belirler konuma gelmesi muhalefeti çıldırtıyor.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
Trump bile Esed zulmünü Erdoğan’ın bitirdiğini tüm dünyaya ilan ederken, Özgür Özel ve ZP Genel Başkanı Ümit Özdağ, dış siyasette yazılan başarı öyküsünü gölgelemek için didiniyor. Türkeş tarafından Mossad ajanı olduğu ifşa edilen Özdağ, yaptığı paylaşımda katil Esed’in İsrail-ABD darbesiyle devrildiğini öne sürerek Türkiye’nin Suriye’de akan kanı dindiren yegâne güç olduğunu inkar etti. Muhacirlerin ufak bölümünün Türkiye’den gittiği yalanını da ortaya attı.
GÜÇLÜ TÜRKİYE BATIYOR
Özdağ’ın palavralarını Akit’e değerlendiren Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Barış Adıbelli, şunları söyledi: “Netanyahu, çıkıp bir harita ortaya koydu. İsrail’in İran’ı ve Lübnan’ı vurduğunu anlatıp ‘Esed’i devirdik’ iddiasında bulundu. Bizim muhalifler, bu açıklamaya dayanarak paylaşımda bulunmuş olmalılar. Aklımız almıyor. Trump, bile Suriye’yi Esed’den kurtaranın Türkiye olduğunu itiraf etti. ‘Türkiye’nin gücü Esed’i yolcu etmeye yetmezdi’ anlayışıyla ilerliyorlar ama yanılıyorlar. Yeni Türkiye bambaşka. Ülke, belli başlı prangalardan kurtulmuş durumda. Tabii dünyada, bölgede tek başına yol yürümek imkânsız. El ele vermek kaçınılmaz. Biz buna ‘karşılıklı bağımlılık’ adını veriyoruz.
DÜŞMANLA UĞRAŞSINLAR
Bunu ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’ sözümüzle ifade ediyoruz. Örnekler belli. Kuzey Kore, tek başına gibi görünüyor ama Rusya ve Çin’le kol kola yürüyor. O nedenle muhtemeldir ki Suriye’de Türkiye, başka ülkelerle istihbarat paylaşımında bulunmuştur. Erdoğan, Esed’in devrilmeden evvel Putin’le telefon görüşmesi yaptı. O görüşmenin akabinde Suriye Milli Ordusu devreye girdi. Ve Rusya, kazasız belasız Esed’i alıp bölgeden gitti. O dönemde İsrail, Suriye’de yoktu. Devleti aciz görmek olmaz. İçeride muhalefet muhalefetliğini yapacak ama hakkaniyeti de bırakmayacak. Çünkü dışarıda Türkiye’ye karşı büyük bir lobi ittifakı var. Anılan ittifakta Yahudiler, Rumlar, Ermeniler, Hintliler yer alıyor.”