İran’ın füze saldırısını küçümseyenlerin göremediği gerçek: “Yenilmez İsrail algısı yıkıldı”
Soykırımcı İsrail, İran’ın balistik ve hipersonik füzelerle saldırısı sonrasında dehşeti yaşadı. “Demir kubbe” çaresiz kalırken, İsrailliler korku içinde sığınaklara akın etti.
İran, önceki gece İsrail’in gerçekleştirdiği İsmail Heniyye ve Hasan Nasrullah suikastlarına karşılık İsrail’e füze saldırısı düzenledi. 500 hipersonik füzenin İsrail’in demir kubbesini delik deşik ederek hedeflerini vurduğu saldırının ardından İran, Tel Aviv yönetiminin cevap vermesi durumunda daha yıkıcı bir karşılık verileceğini duyurdu. Saldırı sırasında ayakları arkasına vura vura sığınağa kaçtığı görüntüleri dünyaya yayılan Gazze Kasabı Binyamin Netanyahu, hemen telefona sarılarak ABD’den yardım isterken İsrail’de büyük paniğe yol açan saldırı sonrasında toplanan İsrail kabinesi, misilleme kararı aldı. İran’ın geliştirdiği “Fettah 1” hipersonik füzeleriyle yapılan saldırıda, ağlaşarak çil yavrusu gibi sağa sola koşuşturan İsrailliler, “Güçlü İsrail” imajının da görüntüden ibaret olduğunu gösterdi. İsrail’de yaşanan panik havası, Salih Mirzabeyoğlu’nun bu ülke için söylediği, “Müslümanlar dik durun. karşınızda leşler var!” sözünü hatırlattı.
Havalimanı ve askeri karargâhlar vuruldu
Saldırıyı akit’e değerlendiren Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş, “İran’ın İsmail Heniyye’nin Tahran’da şehit edilmesinin ardından İsrail’e intikam saldırısı yapması bekleniyordu. En son Lübnan’da Hizbullah Lideri Hasan Nasrullah ve komuta kademesinin İsrail tarafından öldürülmesinden sonra İran kendine yakın isimlere sahip çıkmadığı algısını yıkmak amacıyla adım atma gereği duydu ve beklenmedik bir zamanda İsrail’e 500 civarında füze ateşledi. İsrail halkı demir kubbeye güvendikleri için İran’ın saldırısından çekinmiyorlardı. Ancak İran’ın balistik ve hipersonik füzeler kullanması İsrail’i ters köşe yaptı. Çünkü balistik füzeler hem güdümlü hem de çok süratli. Atmosfer üstüne çıkıp hedefe inişe geçerken müthiş sürat kazandığı için İran’ın attığı füzeleri İsrail’in demir kubbe hava savunma sistemi ve anti balistik füze savunma sistemi yakalayamadı. Başarı oranı yüzde 80 oldu. Füzeler, Gazze’ye ve Lübnan’a saldırılarda kullanılan F-35’lerin bulunduğu Nevatim Hava Üssü’nü hedef aldı. O havaalanı neredeyse kullanılamaz hale getirildi. Yine aynı şekilde İsrail’in askeri karargâhları, komuta kontrol merkezleri hedef alındı.
İlk defa birileri İsrail’e dur dedi
“Bu saldırıyla ilk kez birileri İsrail’e ‘dur’ demiş oldu. Füze saldırısı başladıktan sonra İsrail Başbakanı Netanyahu’nun arkasına bile bakmadan, topukları arkasına vura vura nasıl sığınağa kaçtığını gördük. Füze saldırısı geçtikten sonra kameralar karşısında nasıl aslan kesildiğini de gördük. İsrail uzun süredir bir mahalleye dadanan çete gibi herkese saldıran, taciz eden bir durumdaydı. Ama sonunda birileri de ‘dur bakalım’ dedi. Ben İran’ın saldırısını hangi gerekçeyle olursa olsun, İsrail gibi zalim ve soykırımcı bir devlete dur dediği için alkışlarım. Netanyahu saldırı sonrası yaptığı açıklamada, ‘Bütün Ortadoğu’ya saldıracağız’ dedi. Bu söylendiği andan itibaren Türkiye dahil Ortadoğu’da toprakları olan tüm devletler bunu tehdit olarak algılamalıdır. Türkiye, bu tehdidi çok iyi algılamış durumda. Ama Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi devletlerin artık kasabın bıçağını yalayan koyun gibi davranmaktan vaz geçmesi ve bir araya gelerek İsrail’e ‘dur’ demesi şarttır.”
Füzeler Müslümanları sevindirirken Siyonistleri tir tir titretti
İran’ın füze saldırısını akit’e değerlendiren Gazeteci Yazar Mehmet Fırat ise şunları söyledi: “İran, Hamas lideri İsmail Heniyye ve Hizbullah lideri Hasan Nasrullah’ın intikamı için önceki gece füzeleri ateşledi. Füzeler siyonistler üzerinde korku ve paniğe sebep olurken, Müslümanları da sevindirdi. Bu bize aslında İsrail’in ne kadar kofti olduğunu, etki ajanları vasıtasıyla efsaneleştirildiğinin de bir göstergesi oldu. Haçlı Batı, Müslümanların elini kolunu bağlamış bir durumda İsrail’e dövdürürken buna yerli algı ajanları tarafından ‘Yenilmez’, ‘Üstün güç’, ‘Teknolojik olarak zirvede’ gibi yakıştırmalar yapılıyordu. Oysa her türlü imkândan mahrum bir avuç inanmış ve adanmış, ayağında terlik ile savaşan mücahitleriyle Hamas, siyonist terör örgütünü evire çevire dövüyor. İran’ın son füze gösterisi de bize birlik olunduğu takdirde, İsrail’in 1 gün bile yaşama imkânı olmadığını göstermiştir. Ortadoğu ve dünya barışının yegâne anahtarı, Salih Mirzabeyoğlu’nun ifade ettiği gibi; ‘İsrail diye bir devlete yer yoktur’ tespitidir. Bugün olmasa bile yarın bu gerçekleşecek, dünyaya musallat olan bu organize kötülük yok olacaktır.”
