Sözde nükleer çalışmaları bahane eden İsrail, 13 Haziran’da İran’a yönelik saldırıları başlatırken, rejimi devirmeye yönelik operasyonun merkez hakkında ilginç bir iddia ortaya atıldı.
HABER MERKEZİ
1979’da yaşanan İslam devrimine tanıklık eden ve İran’daki gelişmeleri yakından takip eden Araştırmacı Yazar İsmail Nacar, Molla rejimini devirmeye yönelik Siyonist planın karargâhının Birleşik Arap Emirlikler olduğunu söyledi. İran’da inşa edilen FETÖ benzeri yapıların da harekete geçtiğini kaydeden Nacar, İran’daki rejimi devirmeye yönelik kirli operasyonun tarihsel sürecini anlattı.
GÜLEN’İN ‘AKİL AYETULLAH’LARI
Akit’e özel açıklamada bulunan Nacar, şunları söyledi: “İran’daki rejime yönelik operasyonun karargâhı Birleşik Arap Emirlikleridir. Devrik Şah’ın oğlu Rıza Pehlevi ile bizdeki FETÖ ve bölgemizdeki benzeri yapılar da bu karargahla birlikte hareket ediyorlar. Ayetullah Muntezeri, Humeyni’nin halefi olarak hazırlanıyordu. Ancak Muntazeri, Batılıların hoşuna gidebilecek bir üslupla, zamanla bir muhalefet odağı oluşturmaya başladı. İşte bunun bir tehlike olduğunu fark eden İmam Humeyni 1989’da vefat edince, yerine sürgün yıllarından bu yana sadık bir öğrencisi olan Ali Hamaney geçti. Muntezeri ise ölüm tarihi olan 2009 yılına kadar muhalefetini sürdürdü. Hatta öyle ki aynı yılın Haziran’ında yapılan ve Ahmedinejad’ı ikinci defa cumhurbaşkanlığı makamına taşıyan seçime hile karıştığını söyledi. Onun için Kum’da düzenlenen cenaze merasiminde olaylar çıktı. Merasime katılan diğer cumhurbaşkanı adayları Mir Hüseyin Musavi ile Mehdi Kerrubi, ulusal yas ilan edilmesini istediler ama kabul görmedi. Cenaze törenindeki göstericiler ise bu iki cumhurbaşkanı adayı lehine sloganlar atarak, Dini lider Hamaney’i ‘katil’ ilan ettiler. Bu ve buna benzer ihtilafları baştan itibaren değerlendirmeye alan CİA ve Mossad, hem Muntazeri taraftarları hem de Fethullah Gülen’in ‘Akil Ayetullah’ dediği devrik Şah beslemesi Ayetullah Şeriatmedari taraftarları için de FETÖ benzeri bir yapı inşa etti. CİA ve Mossad, devrimin hemen başında Tahran’da düzenledikleri suikastlerle Ayetullah Beheşti ve Ayetullah Mutahhari gibi isimleri ortadan kaldırdığı ve Hamaney’e bile bir suikast düzenleyerek bir kolunu kullanamaz hale getirdiği halde Muntazeri’ye hiç dokunmadı.”