İngiliz yazar: Hindistan-Pakistan gerilimi arkasında İsrail var
İngiliz yazar Yvonne Ridley, geçtiğimiz günlerde Hindistan ve Pakistan’ı savaşın eşiğine getiren çatışmaların arkasında terör devleti İsrail’in olduğunu söyledi.
yeniakit.com.tr İngiliz yazar Yvonne Ridley, Middle East Monitor için kaleme aldığı yazısında Hindistan ile Pakistan arasındaki son olarak yükselen gerilimin arkasında İsrail’in bulunduğuna dikkat çekti.
“Soykırımcı Myanmar rejimine de Hindistan’a da silahları İsrail verdi”
Yvonne Ridley yazısına girişte şu ifadeleri kullandı:
“İsrail hala neden gizlice Rohingya Müslümanlarına karşı etnik temizlik operasyonları sırasında soykırımcı Myanmar askeri rejimine gizlice silahlandırdığı hakkındaki sorulardan kaçarken, Siyonist savaş makinesinin Hindistan ile Pakistan arasında yükselen gerilimin de tam kalbinde yer aldığı ortaya çıktı.”
Hindistan’ın tartışmalı Keşmir bölgesine hava saldırısı yapması akabinde Pakistan’ın bir Hindistan savaş uçağını vurup indirdiğini duyurduğunu ve Hindistan tarafının da bunu teyit ettiğini hatırlatan Ridley şöyle devam etti:
“Hindistan tarafından Salı günü Pakistan’a karşı İsrail yapımı bombalar kullanıldı. Hindistan Mirage savaş jetleri, Siyonist devletin tarihindeki en büyük silah anlaşmalarından birisi dahilinde İsrail tarafından Yeni Delhi’ye satılan Spice 2000 akıllı füzeleriyle silahlandırıldı. Hindistan tarafından şafak öncesi baskınını açıklamak ve aklamak için kullanılan söylem bile Tel Aviv tarafından yazılmış olabilir, belki de bombalar opsiyonel bir ekstra olarak onların kendi propaganda kullanım kitapçığıyla birlikte gelmiştir.”
“Bir yılda bir milyar dolar civarında anlaşmalar ile, İsrail şimdi Hindistan’ın ana silah tedarikçisi” diyen Ridley, İsrail’in ayrıca Gazzeli siviller üzerinde denediği havadan yere füzelerin de Hindistan’a sattığı silahlar arasında yer aldığını belirtti.
Hindistan, İsrail’in söylem ve bahanelerine başvuruyor
Hindistan Dışişleri Bakanı Vijay Gokhale’nin, Jaish-e Mohammed eğitim kampını, bir terör saldırısı planlandığı istihbaratı almaları üzerine bombaladıklarını ifade eden açıklamasına da değinen Ridley, Gokhale’nin açıklamasında tıpkı İsrail’in yaptığı gibi hiçbir delil sunmadığını ve tıpkı İsrail’in silahsız Filistinlilere saldırısını gerekçelendirmek kullandığı bahanelere istinat ettiğine dikkat çekti.
Yvonne Ridley ayrıca Gokhale’nin, İsrail’in sıklıkla kullandığı ağır şekilde İslamofobi içeren dili de kendi konuşmasına adapte ettiğini belirterek onun, ülkesinin “İslamcı terörizme” karşı mücadele ettiği şeklindeki beyanatının altını çizdi.
Devamla Ridley yazısına, Hindistan’ın en eski ve etkili gazetelerinden biri olan Times of India’da çıkmış başyazıdan da bir nakil yaptı. Yazıda; Hindistan şayet hem aktif müdafaa yolunu izlemek hem de ahlaki üstünlüğe sahip olmak istiyorsa Pakistan’ı diplomatik yoldan parya bir devlet olarak izole etmesi gerektiği, bunun da diğer bütün ülkeleri Pakistan’ın uluslararası düzene bir tehdit olduğuna ikna etmek manasına geldiği belirtilmekteydi.
Ridley iktibası sonrası, bunun İsrail’in tuttuğu bir yol olduğunu ve bıkmak bilmeden Filistin’i uluslararası sahnede kuvvetli siyasi ve zorlayıcı lobi faaliyetleriyle izole etmeye çalıştığını hatırlattı. Sonra ise Pakistan’ın farkına değindi:
“Bununla birlikte Pakistan Filistin değil. Çin zaten ekonomik olarak Pakistan’ı destekliyor ve Suudi Arabistan kraliyet prensi Muhammed bin Selman son olarak İslamabad’da Başbakan Imran Khan ile 20 milyar dolar değerinde bir anlaşma imzaladı.”
Keşmir, “unutulmuş Filistin”dir
Ridley yazısının devamında şu ifadelere de yer verdi:
“Hindistan yaptığı hava saldırısının, Filistinliler ile Keşmirlileri zor durumları arasındaki benzerlikten ötürü sıklıkla ‘unutulmuş Filistin’ olarak tanımlanan bir bölge olan tartışmalı Keşmir toprağındaki bir intihar saldırına cevap olduğunu iddia etti. Yeni Delhi İslamabad’ı ordusunun 46 mensubunun öldüğü Pulwama saldırından dolayı suçlarken, Imran Khan iddiaları kuvvetli surette çürüttü ve delil istedi. Şimdiye dek hiçbir delil ortaya çıkmadı; bunun yerine Hindistan, zaten patlamaya hazır bir durumu olan bölgedeki gerilimi arttıran İsrail tarzı bir ön alıcı saldırı yaptı.”
Pakistan ordu sözcüsü tümgeneral Asif Ghafoor da, Hindistan uçağının Pakistan kontrolündeki Keşmir bölgesi olan Muzafarabad’dan geçtiğini doğruladı.
Keşmir, hem Hindistan hem de Pakistan’ın tamamı üzerinde iddia ettiği bir yer olup iki savaşa da yol açmıştı. Üçüncü savaş 1979’da Doğu Pakistan’da yaşandı ve burası Hindistan’ın yardımıyla bağımsızlık kazanıp Bangladeş oldu. Keşmir halkına ise geleceklerine karar vermeleri için plebisit sözü verildi lakin bu şimdiye dek gerçekleşmedi.
Ridley yazısının sonlarında, İsrail’in sağ kanat Siyonizmi ve ırkçı temayüllerinin, Hindistan lideri Narendra Modi’nin partisindeki sağ kanat Hindu milliyetçilerde sempatik bir kulak bulmuşa benzediğini, her ikisinin de “İslamcı terör” kurbanı oldukları ve işgal ettikleri topraklarda hak iddia ettiklerini vurguladı. Son cümleleri ie şu şekilde oldu:
“Uluslararası toplum esas olarak, İsrail ve Hindistan’ın gözle görülür dokunulmazlıkla hareket etmelerine izin vermek suretiyle arkasına yaslandı ve işgal edilmiş Filistin ve Keşmir hakkında hiçbir şey yapmadı. Bu utanç verici adaletsizlik daha ne kadar sürecek?”
