• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İmamoğlu kendi sistemini mi kurdu? Ekrem lehine bir haftada üç mahkeme kararı

Yeniakit Publisher
Yücel Kaya Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
İmamoğlu kendi sistemini mi kurdu? Ekrem lehine bir haftada üç mahkeme kararı

Bir haftada üç kritik dosya İmamoğlu’nun lehine çıktı. Savcılara yönelik ağır hakaretlerden ihaleye fesat iddialarına kadar uzanan yargı süreçlerinde verilen kararlar, hem mahkemelerin tarafsızlığını hem de İmamoğlu’nun siyasette kurduğu güç dengesini tartışmaya açtı. Peki bu kararlar, gerçekten adaletin terazisine mi uygun; yoksa İstanbul’un “tek adam”ı kendi sistemini mi kurdu? Ali Karahasanoğlu bu konuyu masaya yatırıyor.

 ALİ KARAHASANOĞLU 

Ekrem bir haftada üç davayı birden kendi lehine bitirdi..

Birincisi, iki savcıya yaptığı hakaretlerle ilgili idi.. Savcılara söylediği sözler, çok net hakaretler..

“Kumpas ve pusu düzenini kuran iki savcı”, “terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini, meslek namussuzluklarını kaybetmiş kişilerdir”, “terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum”, “bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir”, “meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar”..

 

Bunların yüzde birini solculara söyleyin, anında iddianameyi elinizde bulursunuz..

Ama bu sözlerden dolayı, hakim Anayasa Mahkemesi kararını da çarpıtarak, Ekrem İmamoğlu’na önödeme yazısı çıkardı, o da teklif edilen cezayı ödedi, dava düştü..

Bir hafta önceki bu karardan sonra, dün de iki gelişme yaşandı..

 

CHP kurultayı hakkında açılan dava, dün Ankara’da reddedildi..

Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın duruşması ise, önümüzdeki haftalarda sürecek.

Daha önemli olan, ceza mahkemesi..

Çünkü asliye hukuk mahkemesinde verilecek karar, olsun olsun kurultayın iptali yönünde olacaktı..

Ceza mahkemesinde ise, kurultaya hile karıştırıldığı iddiası yönünde karar verilecek olursa, sanıklar yatarı olmasa da hapis cezası alacaklar.. Siyaset yapmaları zorlaşacak..

 

Kaldı ki, ceza mahkemesinde mahkumiyet çıkarsa, asliye hukuk mahkemesi kararı ya istinaftan dönmesi için kuvvetli bir delil olacak ya da yeniden açılacak bir dava ile ceza mahkemesi kararı gerekçe gösterilerek, kurultay iptali mümkün olacak. Çünkü, ceza mahkemesi kararı, yeni delil statüsünde yeniden yargılamayı gerektirecek..

Ve tek adam diktatörlüğü denilen Türkiye’de, “Cumhurbaşkanı adaylığım açıklandığı için bana operasyon düzenleniyor” diyen Ekrem İmamoğlu, aslında kendisi para ile kurmuş olduğu bir tek adam diktatörlüğünü yönetiyor olmalı ki, dünkü bir başka dosyada ise, beraat aldı..

İhaleye fesat karıştırma davasında, ne yapmak istiyor ise, şantaj altında mıdır, yoksa başka bir sebebi mi vardır, bilemediğimiz bir sebeple, savcı bir senedir rapor alarak, hazır değilim diyerek uzattığı dosyayı, yine uzatmaya kalktı.. Ve hakim de, pek alışık olmadığımız tepki ile beraat kararını bastırdı..

Oysa, böyle olsun anlamında söylemiyorum. Başımızdan geçen onlarca dosyada olduğu üzere, dosyadaki deliller mahkumiyete yeterli olmadığı halde, savcıların mahkumiyet istediğini, ancak hakimin beraat kararı verdiğini çok gördük..

Bu savcı ise, sanki cezalandırma istiyormuş gibi yapıyor, ancak bir türlü mütalaa vermeyerek, dosyayı sürekli erteletiyordu.. Oysa, gerçekten dosyada kesin bir delil yok ise, beraat talep edebilirdi. Dosyada yeterli delil yok ise, ama toplanabileceği yönünde kanaati var ise, bunları bir sene içinde toplatabilirdi..

 

Hiçbirisini yapmadı. Mahkemeden süre talep etti. Hakim de kızıp, aslında kendisinin de delil toplama yetkisi olduğu halde, niyeti beraatten yana olduğu için, o kararı verdi..

Ben bu üç karar sonrasında, hem kararı veren hakimlere, hem Ekrem İmamoğlu’na, hem avukatlarına, hem Ekrem İmamoğlu yanlılarına ve tüm kamuoyuna soruyorum..

İki savcı için sarfedilen cümleleri yukarda aktardım.

Bu sözlerin suç olmadığı kanaatinde misiniz?

Ön ödeme kararını veren hakime soruyorum..

Aynı hakaretler sizin için yapılsa, sizin saygı gösterdiğiniz savcı-hakimler için yapılsa, aynı kararı verir miydiniz..

Dün neticelenen kurultay davası hakimine soruyorum..

Gerekçeli kararda, büyük ihtimalle konunun esasına hiç girmeden, kenardan sıyrılıp, davada iddiaların ispatlanamadığını belirtip, red kararı verdiğinizi yazacaksınız.

Peki, “pavyonda para alışverişi olmamıştır” diyecek misiniz..

 

“Döviz büfesinde milyon dolarlar bozdurulup, delegelere dağıtıldığına ilişkin iddiaların doğru olmadığını, kesinlikle tespit ettim” diyebilecek misiniz..

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN>>>

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Dertli

Ali Bey birinden beraat etse başka dava açılır..

Bu haramiler derhal idam edilmeli

Hem hırsızlar hem vatan haini. 16 milyonun kişisel verileri nerde kime sattınız.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23