Hakan Şükür, 17 Aralık'tan bir gün önce AK Parti'den istifa etti. ABD'ye gitti. Dönüşünde ise Gülen'in mesajlarını cemaate yakın işadamlarına iletti. Gülen'in son kaseti ise Şükür ile Bal'ı zor durumda bıraktı. "İstifa kendi kararımız" diyen iki vekil, Gülen'in tapelerdeki 'bıraksınlar' talimatıyla yalancı durumuna düştü.
Vekiller istifa etsin mi hocam?
22 Kasım 2013: Gülen, kendisini arayan Mustafa Günay'a, milletvekillerinin nasıl tavır alması gerektiğine ilişkin talimat veriyor.
GÜNAY: Hocam, Burdur Milletvekili çok müspet konuştu. Benzeri durumlarda il ve ilçelerde il başkanları var. Partinin ileri gelenleri var. Mesela Burdur milletvekili istifaya kadar gidecek bir duruş sergilese. Veya sergilenmesi istenir mi?
GÜLEN: Çok önemli değil esasen. İdris Bal gibi yapsalar, istifa etseler, uzaklaşsalar ne olur yani. Milletvekilliklerini de ellerinden alacak değiller ya. Zaten onları seçimde aday olarak koymayacaklar yani.
GÜNAY: Bu İlhan abinin, Ahmet Bey'in tutumu, davranışı, onlardan hiç ses çıkmıyor diyor arkadaşlar. Onlarla ilgili bir şey denir mi? Der misiniz? (İlhan abi'nin, İzmir Milletvekili İlhan İşbilen olduğu düşünülüyor...)
GÜLEN: Zaten ipler kopmuş. Onlar da gitsinler. Çok önemli değil yani. Bundan sonra milletvekilliklerini ellerinden alacak hali yok.
Zafer Bey öbür tarafa kaymasın
GÜLEN: Bu Zafer Bey (Çağlayan) sizi tutuyor gibi bir tavır sergiliyor. Fakat dershanelerin kapatılması mevzuunda Büyük Ağa'ya karşı onun yanında. Siz onu belli etmeden, münasebetlerinizi sıkı tutmanızda yine yarar var. Bütün bütün o tarafa kaymasın. Meydan vermemek lazım.
GÜNAY: Başüstüne efendim. Biz uzunca anlattık kendisine, çok hürmet ettik. Yani "Benim buraya gelmem bile bir destektir" filan dedi. O da sanki her iki tarafı idare ediyor gibi geldi bize efendim.
GÜLEN: Evet. Çoğunda şu anda o var yani. Her iki tarafı da idare etme. Yazarlarda da var bu.