Hamilelikte kansızlığa dikkat! Hamilelik öncesi 10 önemli öneri!
Organlara ve dokulara oksijen taşımak için yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresi (alyuvar) bulunmadığı durumlarda kansızlık olarak bilinen anemi ortaya çıkmaktadır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Meral Sönmezer konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Hamilelik kadınların yaşamında unutulmaz bir dönüm noktası oluyor. Mutluluk ve endişe çoğunlukla iç içe geçerken, anne adaylarının bu özel süreçte bazı kurallara dikkat ederek, zorlukları en aza indirip, çokça keyif alabilmeleri mümkün.
Kadınların adet döngülerinde düzenli olarak kan kaybetmelerinden dolayı, kadınlar anemiye erkeklere göre daha eğilimlidirler. Hamilelik dönemi de anemi riskini artıran bir süreçtir ve bu dönemde ortaya çıkan anemi tedavi edilmediği sürece anne ve bebeğin sağlığını olumsuz etkiler. Hamileliğin özellikle 2. ve 3. trimesterinde demir emilimi artmasına rağmen, diyetle alınan demir gereksinimi karşılamaya yetmediğinden demir desteği gerekli olmaktadır.
Hamilelikte hemoglobin seviyesi 11 mg/dl’nin altındaysa anemi kabul edilir. Hamilelikte kansızlık en sık demir ve folik asit eksikliğine bağlı görülür. Bunların dışında B12 vitamini eksikliği de anemiye neden olur. Dolayısıyla kansızlık eksiliğin durumuna bakılarak; demir, folik asit ve B12 vitamini desteğiyle tedavi edilebilmektedir.
Hamilelikte kansızlık hangi sorunlara yol açar?
-Erken doğum riskinde artış,
-Doğum sonrası kanama riski,
-Rahim içi gelişme geriliği,
-Düşük doğum ağırlığı riskinde artma,
-Doğum sonrası annede enfeksiyon riski,
-Doğum sonrası annenin iyileşmesinde gecikme,
-Doğum sırasında yaşanan normal kan kaybının anemik kadınlarda tehlike yaratacak boyuta ulaşması,
-Anne ölümleri gibi ciddi riskler ve tehlikeli sonuçlar taşır.
Bu nedenle anne ve bebek sağlığı açısından, tüm anne adaylarının kan değerlerini çok iyi takip etmesi büyük önem taşımaktadır.
Hamilelikte Kansızlık Belirtileri Nelerdir?
Halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, saç dökülmesi, tırnakların incelmesi, kırılması,mide-bağırsak problemleri, baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, uyku düzeninde bozukluk gibi belirtileri bulunan anemi, en sık halsizlik ve yorgunluk şikayetleriyle kendisini gösterir.
Anne adaylarında bu belirtilerin görülmesi veya rutin kontrollerde gözlemlenmesi halinde demir değerlendirilmesi yapılır. Demir eksikliği var ise nedenlerinin iyi araştırılması gerekir. Demir eksikliği ciddi risklere yol açsa da, aşırı kullanımı da vücutta kanserojen hücrelerin çoğalmasına neden olur. Bu nedenle dışarıdan yapılan takviyeler mutlaka bir uzman kontrolünde olmalıdır.
Hamilelikte kansızlık tedavisi
Hamilelikte anemi teşhisi kan tahlili ile konulmaktadır. Eğer planlanmış bir gebelik söz konusu ise hamile kalmadan önce kan tahlili yaptırılarak hemoglobin seviyesi belirlenir. Beklenmeyen, süpriz bir gebelik durumunda ise gebeliğin ilk haftalarında yapılacak kan tahlili ile de hemoglobin seviyesi ölçülebilmektedir. Böylece gebeliğin erken dönemlerinde ölçülen hemoglobin ve ferritin düzeyleri ile demir eksikliği saptanmaktadır. Anne adayının kan demir düzeyleri normal olsa da, gebeliğin ikinci yarısından itibaren takviye demir verilmezse, kan değerleri hızla düşecektir. Dolayısıyla kan sayımında değerleriniz normal olsa da, en geç 20. haftadan sonra demir takviyesi gerekmektedir.
Hamilelikte anemi tedavisindeki amaç, anne adayının demir depolarının yeniden doldurulmasıdır. Dolayısıyla demir takviyeleri ile desteklenen, demir açısından zengin bir beslenme programı uygulanır. Hamilelik süresince fetüs ve plasentanın ihtiyaçlarının artması ve kan hacmindeki artıştan dolayı, anne adaylarının bu süreç boyunca gebelik öncesi dönemden 2 kat daha fazla olan, 4 mg demir ihtiyacını karşılaması gerekir. Hamileliğin ikinci yarısından sonra artan bu demir ihtiyacı günlük ortalama 6-7 mg kadar olup, toplamda gebelikteki günlük demir ihtiyacı 30 miligrama ulaşır. Bu nedenle gebelik sürecinde en az günlük 27 miligram demir takviyesi idealdir. Bu dönemde kırmızı et tüketimi ve C vitamini içeren gıdaların alınması ihmal edilmemelidir. Demir depolarının dolmasını sağlamak amacıyla, anemi iyileşse bile tedavi 3 ay daha devam ettirilir.
Kansızlık tedavisi sırasında; bulantı, kusma, ishal, kabızlık, midede rahatsızlık gibi yan etkiler görülebilir. Bu tarz yan etkilerin gözlenmesi halinde, yan etkilerin en aza indirilmesi için demir hapları yemeklerden sonra alınabilir. Anemi tedavisi sırasında anne adayları, demir emilimini azaltan süt ve süt ürünleri, kalsiyum tuzları, çay ve kahve gibi besinlerin tüketimine ve antiasit türevi ilaçların alımına dikkat etmeli ve bunları demir içeren gıdalarla birlikte tüketmemelidir. C vitamini, demir emilimini artırmaktadır. Bu nedenle demirin emilimini artırmak için demir ilaçlarının portakal suyuyla ve aç karnına alınması daha uygun olur. Bununla beraber kırmızı et, yumurta, baklagiller, tahıl, taze sebze, kuru meyve gibi demirden yana zengin gıdaların tüketilmesi de gerekir.
Hamilelikte kansızlığa ve demir eksikliğine karşı gereken önlemlerin alınması oldukça önemlidir. Bu nedenle kontrollerinizi ihmal etmemeniz ve doktorunuz tarafından verilen vitamin ve demir ilaçlarını düzenli olarak kullanmanız gerekmektedir.
Hamilelik öncesi 10 önemli öneri!
Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Harika Bodur Öztürk “Hamilelik aslında bir maraton gibidir. Maratona başlamadan önce fiziksel ve ruhsal olarak annelik serüvenine ne kadar iyi hazırlanırsanız bu süreci sağlıklı bir şekilde geçirebilirsiniz” diyor. Tüm dünyadaki gebeliklerin yaklaşık yarısı plansız, yarısı planlı gerçekleşiyor. Peki “artık hazırım” dediğiniz noktada, sağlıklı ve huzurlu bir hamilelik için nelere dikkat etmeniz gerekiyor? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Harika Bodur Öztürk, anne olmaya karar verdiğiniz andan itibaren alınması gereken 10 önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
1. Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanına başvurun
Anne olmaya karar verdiğiniz andan itibaren mutlaka kadın doğum doktoruna başvurun. Vajinal muayene, pap smear testinin yapılması, vajinal ultrasonda rahminizin ve yumurtalıklarınızın değerlendirilmesi önem arz eder. Bazen rahim içinde polip gibi yer kaplayan oluşumlar olabilir ve hamile kalmadan önce alınmaları gerekebilir. Servikal (rahim ağzı) smear testinde anormal bulgular varsa “önce anne sağlığı” ilkesiyle elbette hamilelik öncesinde tedavisi gerekiyorsa bu tedavi süreçlerinin tamamlanması çok önemlidir.
2. Fazla kilonuzdan sağlıklı diyetle kurtulun
Fazla kilonuz varsa hamilelik öncesi sağlıklı bir diyetle ideal kilonuza ulaşmaya çalışın. İdeal kiloya ne kadar yaklaşarak hamile kalırsanız, hamilelik sürecinde gestasyonel diyabet (gebelik şekeri) ve yüksek tansiyon gelişme ihtimali de azalacaktır. Fazla kilo ile hamilelik başladıysa da vücut kitle indeksinize bakılarak tüm bu süreci 5-6 kilo ile bitirmenizi doktorunuz tavsiye edebilir. Gebelik diyabeti gelişirse iri bebek, doğumda omuz takılması, operatif doğum ve ölü doğum yapma ihtimali de maalesef artmaktadır.
3. Düzenli egzersiz yapmaya başlayın
Hamilelik döneminde düzenli egzersiz yapılması önemlidir. Haftada 3/ 4 gün 30-40 dakikalık yürüyüş yapılması tavsiye edilir. Düzenli egzersiz yapmaya hamilelik öncesinde başlarsanız, sürdürmek daha kolay olacaktır. Ancak, yine de doktorunuz kanama, erken doğum tehlikesi gibi bazı tıbbi durumlarda fizik aktiviteyi azaltmanızı veya kısıtlamanızı isteyebilir.
4. Diyabet veya yüksek tansiyonunuz var mı mutlaka öğrenin
Özellikle mevcut diyabet tanısı varsa hamile kalmadan önce “glisemik kontrolü” sağlamak çok önemlidir. Yüksek kan şekeri düşük yapma ihtimalini ve doğumsal anomalileri artırmaktadır. 3 aylık kan şekeri ortalamasını gösteren HbA1C değerinin yüzde 6.5’in altında olması önerilmektedir. HbA1C yüzde 10’un üzerindeyse hamile kalma planı ertelenmelidir. Üreme çağındaki kadınların yüzde 3’ünde yüksek tansiyon tanısı mevcuttur. Hamile kalmadan önce mevcut ilaç tedavilerinin değiştirilmesi gerekebilir. Yüksek tansiyon olan hamilelerde fetal gelişme kısıtlılığı, plasentanın doğum başlamadan önce ayrılması (dekolman), gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) riski de artmaktadır.
5. Alkol ve sigaradan kaçının
Alkol tüketimi varsa ve sigara kullanılıyorsa hamilelik öncesinde bu alışkanlıkları bırakabilmek çok kıymetlidir. Alkol toksik etkiler oluşturmakta, sigara da dolaşım sistemini etkileyerek bebekte anne karnında gelişme sorunlarına yol açabilmektedir. Ayrıca, sigara yumurtalık sağlığı üzerine de olumsuz etkilerde bulunabilir. Sigara ve alkol tüketimi erkek üreme sistemini de olumsuz etkilemekte ve sperm kalitesini de bozabilmektedir. Bu nedenle hem anne adayının hem de baba adayının bebek sahibi olmaya karar verdiklerinde mutlaka sigara ve alkolden uzak durması gerekir.
6. Folik asit takviyesini ihmal etmeyin
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Harika Bodur Öztürk “Hamilelik öncesi özellikle iki-üç ay önceden folik asit takviyesi başlanması ‘nöral tüp defekti’ adını verdiğimiz sakatlıkların engellenmesinde önemli bir rol alır. Günde 400 mikrogram folik asit takviyesi genellikle yeterli olacaktır. Demir eksikliği anemisi varsa hamilelik öncesinde ve hamilelik sürecinde tedavi edilmesi anne ve bebek sağlığı için önemlidir. Hamilelerde fizyolojik anemi olabildiği gibi, ülkemizde demir eksikliği anemisine de çok sık rastlanmaktadır” diyor.
7. Tek gen hastalıklarına karşı önlem alın
SMA gibi tek gen hastalıklarının taşıyıcılığının olup olmadığı hamile kalmadan önce çiftlerden istenebilir. Eğer erkekte taşıyıcılık varsa anne adayı da değerlendirilir. İki taşıyıcı kişinin birlikteliğinden hasta bebek olasılığı söz konusu olduğu için bu çiftlere IVF (tüp bebek) yapılarak sağlıklı embriyo transferi ile hamilelik elde edilmesi önerilmektedir. Yeni evlenen çiftlerde Sağlık Bakanlığı bu taramayı yapmaktadır.
8. Mutlaka dişlerinizi kontrol ettirin
Hamilelik öncesinde diş muayenesi ve gerekiyorsa diş sağlığı tedavinizin tamamlanması çok önemlidir. Hamilelikte ilk trimesterde (ilk 13 haftalık dönem) ve üçüncü trimesterde (28-40. hafta arası dönem) diş tedavileri çok tercih edilmemektedir. Lokal anestezi kullanılmış olması, antibiyotik tedavi ihtiyaçları hastaları bu dönemde tedirgin etmek dışında, diş eti ve diş sağlığı sorunları hamilelik döneminde erken doğum eylemini de tetikleyebilir.
9. Bu hastalıklara karşı tarama yaptırın
Risk altında olanlar; cinsel yolla bulaşan ve sık görülen bakteriyel enfeksiyon hastalığı olan chlamidya, bel soğukluğu (gonore), sifiliz ve HIV açısından önceden kontrol edilebilir. Rahim ağzından ve vajinal sekresyonlardan kültür veya PCR ile değerlendirme yapılabilir. Bakteriyel enfeksiyonlar hamilelik öncesinde mutlaka tedavi edilmelidir.
10. Gerekirse aşı olun
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Harika Bodur Öztürk “Kan testlerinde yüksek kan şekeri veya tiroit fonksiyon bozukluğu olup olmadığına bakılmalıdır. Ayrıca eşlik eden kansızlık gibi sorunlar varsa önceden bunların tedavisi uygun olacaktır. Bazı enfeksiyonlara karşı bağışıklık durumunuzun kontrol edilmesi tavsiye edilecektir. Bunlardan kızamıkçık (Rubella) bağışıklığı özellikle önemlidir. Gerekli görülürse hamile kalmadan önce aşılanmanız tavsiye edilecektir. Hamilelik öncesinde tetanoz aşınız yoksa önceden aşılanmanızı da tavsiye ediyorum” diyor.